Doğduğumuz yerde doysak!
Mehmet KARABEL

Atalarımız ne demiş?

“Doğduğun yer değil, doyduğun yer önemli…”

İyi de…

Gittiğin yerde de doyamıyorsan…

Çocukların yatağa aç giriyorsa…

N’apacaksın?

“Doğduğun yeri cennete çevireceksin!”

Mümkün mü?

“Başka bir Tarım Projesi” ile mümkün…

Ancaaak, önce…

Doğduğun yerdeki kent soylunun karnını doyurmak…

En birinci vazifen!

***

Erzurum’a giden uçağın tekerlekleri pistten ayrılırken…

Bunlar geçiyordu…

İzmir’in Başkanı Tunç Soyer’in aklından…

Havadaki seyahat bitti; devamı karayoluyla dediler…

Rota…

Çoğumuzun varlığını unuttuğu…

“Gel bana bi’sarıl…” dercesine İzmir ekibini bekleyen…

Güzelim Ardahan’dı…

***

Ardahan, Gürcistan’la sınırımızın kalesi…

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kafkaslar’a açılan kapısı…

İzmir’den taaa 2.000 kilometre uzakta…

Vilayet’liği Cumhuriyet’le yaşıt…

İki yıl sonra ne olmuşsa olmuş…

Devlet Baba, bu kenti “şehir” olmaktan çıkarmış…

Kars vilayetine bağlı ilçe yapıvermiş…

Aradan tam 70 yıl geçmiş…

Devlet Baba’nın, “bıraktığı gibi kalan” Ardahan…

Rahmetli Özal zamanında yeniden vilayet oluvermiş…

Aslında bir doğa cenneti Ardahan…

Akarsuları, yaylaları, ormanları, yüksek ovaları dillere destan…

Toplam nüfusu 100 bin bile değil…

Fena halde ıssız…

Kilometrekareye topu topu 20 kişi düşüyor…

Nüfus çoğalmıyor…

Çünkü; iş yok, göç var…

***

İnsan doğduğu yeri değil, geçimini sağladığı yeri yurt edinir…

İyi de…

O kentin 20 bin insanı…

Doyamadığı için…

20 yılda memleketi terk edip göç ediyorsa…

N’olacak Ardahan’ın hali?

***

Önce göçün önü kesilecek…

Ardahan’da doğan Ardahan’da doyacak…

Mümkün mü, demeye kalmadı…

Formülü…

Ardahan’ı ziyaret eden…

İlk büyükşehir belediye başkanı olarak tarihe geçen…

İzmir’in Reisi Soyer özetledi:

“Birbirimizin derdine derman olacağız… El ele verdikçe bu toprakların bereketi ve potansiyeli daha fazla ortaya çıkacak… Zaten vatan sevgisi de bu değil mi?”

İşte bu üç cümle yetiyordu…

Prenses İzmir’in…

Sihirli değneğini, Ardahan’a dokundurmasına…

Nitekim…

Sözler verildi…

“İzmir – Ardahan Kardeşliği”

Asla kağıt üstünde kalmayacak…

Türkiye’nin Batı’ya açılan kapısı bu kadim şehir…

Çoook uzaktaki kardeşine…

Bundan böyle hep kucak açacaktı…

Mesela…

İzmir Büyükşehir Belediyesi…

Ardahan’da çok acil et işleme tesisi yapacak…

Böylece…

Büyükbaş hayvanın etini satın alarak İzmir'e taşıyacak…

İzmirliler daha sağlıklı hayvansal ürünler tüketecek…

Ardahanlı üretici de…

Emeğinin karşılığını kazanacak; mutlu olacak…

Hepsinden önemlisi...

Doğu – Batı arasında “yaşam ve geçim dengesi” sağlanacak…

İnsanımız ata toprağını terk etmeyecek…

Çünkü…

Bizim birbirimize ihtiyacımız var…

***

Parola şu, bundan böyle:

İzmir, elini uzatacak…

Ardahan’ın yıldızı parlayacak…

*** 

Bu kadar kucak dolusu destek müjdesi…

En çok kimi mutlu eder?

Tartışmasız, Ardahan’ın Reis Beyi’ni…

Yani…

Hem siyasetçi hem sanatçı Faruk Demir’i…

Neden böyle diyorum?

Çünkü…

“Sarı Saçlım Mavi Gözlüm” türküsünü…

O’ndan daha güzel seslendirene rastlamadım…

Üstelik, kıymetli bir saz ustası…

90 bin küsur nüfuslu Ardahan’ın Başkanı Faruk Demir’in…

Bayram sevinci yaşadığını söylemeye gerek var mı?

Demir Başkan’a göre…

Gelişmelerin iç yüzünde neler var neler?

Sayıyor, bir bir…

Hiç görmediğim Ardahan’ın güzelliklerinden…

İzmir’in nasıl yararlanacağını…

Ama, önce…

İzmir-Ardahan Kardeşliği’nin büyüsü nedir, öğrenelim…

***

Çöp kamyonu hediye etmekle “kardeş” olunmuyor, kardeş…

Ardahan…

10 numara 5 yıldız bir “Doğal Üretim Merkezi”

Sahip olduğu toprak bütünlüğü…

20 milyonluk İstanbul’dan fazla…

Toprak mis gibi, çünkü beş ay kar altında…

Bütün ürünler organik…

Nasıl olmasın?

Şehrin üstünden uçak bile geçmiyor…

Ardahan’da fabrika bacası görmek mümkün değil…

Kentin Reisi Faruk Demir’in tek isteği var…

Diyor ki:

“Biz varlığımızı Ege’yle birleştirmek istiyoruz… Biz memleketin en lezzetli kavurmasını üreteceğiz; İzmir de afiyetle yiyecek… Dünyada gravyer peynirin ilk üretildiği şehiriz… En çalışkan arı olarak bilinen bizim Kafkas Arısı’nın balı, Batı ülkelerinde kilosu 1000 TL.’den satılıyor… İzmir, afiyetle o balı da yesin…”

***

Bu kadarcık mı?

Ne münasebet!

Ardahan, ağabeyi İzmir’in…

Devasa şehircilik bilgi ve becerisinden faydalanacak…

Eskilerin dediği gibi…

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok!

Mesela…

İzmir’de olmayan bi’çok şey Ardahan’da var…

Bu nedenle…

İzmir, gitsin Ardahan’da yatırım yapsın; üstelik…

Mis gibi “teşvik” var…

***

Ardahan’ın sanatçı Reisi Faruk Demir…

Başkan Soyer ile ekibini İzmir’e uğurlarken…

Yaşadığı sevinci yüksünmeden özetleyiverdi:

“Bizim Tunç Soyer’den, belediyeler ve başkanları olarak çok öğreneceğimiz şey var…”

***

Bitiriyoruz…

“Kardeş Şehir” demek, etrafa…

“Falanca yere kamyon, çöp süpürme aracı verdim!” demek değil…

Ardahan, balık yemeyi tabii ki seviyor…

Ama, asıl…

Balık tutmayı öğrenmek istiyor…

Önemli olan…

“Doğduğumuz yerde doyabilmek…”

O da pek zor değil…

Öğretmenler…

Çalışkan öğrencilerini sever…

Ardahan sınıf atlayacak…

Çünkü İzmir, artık bu serhat kentinin elini tutmaya başladı…

Nokta…

Sonsöz: “Kardeşlik, düşmesin diye tutmak; kardeşlik, bırakmayacağını bilerek dayanmaktır… / Hz. Mevlana…”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/dogdugumuz-yerde-doysak/16106