Güzelhisar
Nedim ATİLLA

Sevgili Hocam Bilge Umar’ın benzersiz kitabı “Türkiye’deki Tarihsel Adlar” adlı yayında Güzelhisar maddesi şöyledir:

GÜZELHİSAR: Bu tarihsel ad, aşağıda örneklerde karşımıza çıkıyor:

1. Güzelhisar. Aydın kentinin, 19. yüzyıl sonunda halâ kullanılmakta olan bir diğer (ve daha eski) Türkçe adı. Aydın Güzelhisarı (yani, Aydın Oğullarının Güzelhisarı) dahi denirdi (Ş. Sami, c.I s. 5 12: "Aydın. Nam-ı diğerle, Güzelhisar").

2. Güzelhisar. Gerek 17. yüzyıl sonunda, gerek 18. yüzyıl başlarında, Saruhan Sancağının kaza merkezlerinden birinin adı böyle idi; buna Güzelhisar-ı Menemen dahi denirdi (Teoman Ergül, Kurtuluş savaşında Manisa, İzmir 1991 , s. 14). Aynı yerleşim, yine Güzelhisar-ı Menemen olarak, Aydın Vilâyeti İzmir Sancağının Foçateyn (Foça'lar; Eski Foça, Yeni Foça) kazasının tek nahiye merkezi edilmiştir (T. Baykara, ATCG s. 1 32). Bunun lokalizasyonunu, hiç umulmayacak bir bilgi kaynağının, Cramer'in yapıtının (c.I s. 151) sayesinde yapabiliyoruz. Cramer, ilkçağ Neon Teikhos kenti kalıntılarının, Güzel Hisar yukarısında bulunduğunu söylüyor. Demek ki, aradığımız yerleşim, Menemen'in kuzey yakınında, Gediz Irmağının sağ (kuzey) kıyısındaki Yanık Köy'dür. Ş. S ami (c.V s. 3920) bu Güzelhisar'ın yeri hakkında başka bir açıklama veriyor: "Menemen kurbünfie (yakınında-Umar) dahi bu isimle bir küçük kasaba ve kale olup, zan olunduğuna göre Temnos şehr-i kadlminin mahallindedir". Zan ve kuşku, elbette ki, Menemen Güzelhisarı'nın yerinde değil, orada bulunan ilkçağ kenti kalıntılarının hangi ilkçağ kentine (Neon Teikhos'a mı, Temnos'a mı) ait olduğu konusunda idi. Şimdi, Temnos'un Gediz kıyısından hayli kuzey ileride, Görece Köyü yakınındaki kalıntılar alanında bulunduğunu biliyoruz.

3. Güzelhisar. Şimdiki ilçe merkezi Aliağa kasabasının kuzey ilerisinde, ilkçağ Myrina kenti kalıntıları alanının yanı başından Ege denizine dökülen çayın adı, Güzelhisar Çayı'dır (bir adı da, Kocaçay). Bu adın, yukarıda gördüğümüz Menemen Güzelhisarı ile ilgisi olamaz; çay oradan çok ileridedir. Kanımca bu çay, adını, eteğinden geçtiği ilkçağ kenti Aigai kalıntıları alanının şimdiki adından (Köseler Kalesi) alıyor. Oraya, en yakın köy olan Köseler köyü dolayısiyle Köseler Kalesi dendiğinden, Köseler adının Köse! bölümü Güzel'e çevrilerek Aigai kalıntılarına Güzel Hisar dahi dendiği anlaşılıyor.

4. Güzelhisar. Menderes yakınındaki Magnesia kentinin kalıntıları alanına da 18. yüzyılda Güzelhisar dendiğini görüyoruz; gezi yazarları Pococke ve Chandler o yerden Güzelhisar diye söz etmişlerdir (Cramer, c.I s. 462).

***

Bilge Hocam’dan yaptığım bu alıntıların nedeni Aliağa Belediyesi’nden gelen iki yeni Güzelhisar kitabı…  Bu arada not edelim: Bazı uyanıkların iddia ettiği gibi adı Ali-Ağa’nın çiftliğinden falan gelmez Aliağa’nın ismi. O bölgenin antik limanlarından biri olan Elaia’dan gelir.

Geçen Nisan ayında iki kitap birden yayımlandı: ‘Güzelhisar - Aliağa Çevresi ile Birlikte’ ve ‘Tapu Tahrir Defterlerine Göre 16. Yüzyılda Güzelhisar’

Cevat Yıldırım tarafından hazırlanan ve Aliağa Kent Kitaplığı dizisinin ikinci eseri olan ‘Aliağa Çevresi ile Birlikte, Güzelhisar’ın düzeltilmiş üçüncü baskısı tarih severlerle buluştu. Kitabın birinci ve 408 sayfalık ikinci baskısı tarih severler tarafından yoğun ilgi görerek hızla tükenmişti. Aliağa Belediyesi yoğun talep üzerine kitabın düzeltilmiş üçüncü baskısını okuyucularının beğenisine sundu. Düzeltilmiş üçüncü baskıda Güzelhisar bölgesi ile ilgili Osmanlı arşivlerinde bulunan yeni belgeler de eklendi. Kelime indeksi güncellendi. 432 sayfalık dev eserde 1320’den 1864 yılına kadar Saruhanoğullarına ve Osmanlı Devletine 500 yıldan fazla kazalık yapmış Güzelhisar’ın 20.Yüzyıl sonunda hızla gelişimini, yörenin coğrafyasını, tarih öncesinden Osmanlıya ve Cumhuriyete kadar olan zaman dilimi içinde kurulan devletleri, kentleri, bunların toplumsal yaşamları ve ekonomisini, yöre folklorunu, kısacası tüm yaşamını kesitler halinde dile getirmeye çalışıyor.

‘Tapu Tahrir Defterlerine Göre 16. Yüzyılda Güzelhisar’ kitabı ise tarih severlerin başucu, akademi dünyasının ise kaynak kitabı olarak dikkat çeken eserler arasında. 215 sayfalık kitap Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Hilal Ortaç tarafından kaleme alındı. Başbakanlık Osmanlı Arşivi ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivlerinden yararlanılarak hazırlanan kitapta Güzelhisar’ın, dolayısıyla da Aliağa’nın, 16.yüzyıldaki ekonomik ve sosyal yaşamı tapu tahrir defterleri ile ortaya konuldu.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/guzelhisar/15996