Neden mi? Kura çekimi sonucu, Cumhur ittifakının adayı, Menemen Belediyesi Başkanvekili olmuş da ondan…

Bilindiği gibi, tutuklu CHP’li Başkan Serdar Aksoy, “zimmet ve irtikap” suçlarından hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle görevinden uzaklaştırılmıştı.

CHP içinde yapılan “bu işler neden böyle oluyor” tartışmaları hakkında yazmak niyetinde değilim. Zaten bu sorunu örgüt kendi içinde tartışsın.

Menemen’de ortaya çıkan durumun asıl tedirgin edici boyutu, Cumhur İttifakına oy vermiş yurttaşların cenahındaki adayın kuradan çıkmasına verilen tepkidir.

“Kubilay’ın kemikleri sızladı.” Bu cümlede dile gelen sitem ve düşman kamplar yaratma arzusu insanı korkutuyor.

Siyasal kamplaşma sonucu iki cenahta toplaşan siyasi partiler, sistem partileridir. Programlarına bakılırsa, birbirlerinden öyle aman aman ayrıldıkları da söylenemez.

Sol programların ise iktidarda neye dönüştüğü, Avrupa’da “örokomünizm” deneyimiyle ortaya çıktı.

Kapitalistlerin sosyal demokrasiye bile tahammülü olmadığını, geçen yüzyılın ikinci yarısında, liberal dönemde gördük.

Ayrıca, bir siyasi partiye oy veren yurttaşın, militanlaşmış partililer tarafından yıkıcı dille kategorize edilmesi, o dillerinden düşürmedikleri demokraside yoktur.

Aynı siyasi parti içinde bile grupların birbirine tahammül edemediği ve düşüncenin “başa bela” olarak görüldüğü koşullarda, iki yüzlü siyasetle durumu idare eden siyasetçi, vasatlık ve yetersizliği demokrasiyle kamufle ediyor.

Siyasal alan, tam olarak piyasa koşullarında, bir rant alanı gibi örgütlendiği ve bu gerçek ısrarla göz ardı edildiği sürece, siyasi partilerin getireceği çözümler, siyasetten geçinenlerin çıkarlarıyla sınırlı kalacaktır. Siyasetin finansmanı, siyasetin kirli gerçeğidir.

Karşılıklı olarak birbirini yok etmeye odaklı siyasal itişmelerin, halkın dertlerine çare olmuşluğu yoktur. Böylesi kör dövüşlerinde kazanan, İstanbul sermaye grupları veya Anadolu sermaye gruplarıdır.

Siyasal alanda tükeniş sürüyor. Ne sağında ne solunda hayır var.

Dünya ölçeğinde çoklu bir kriz yaşanırken ve yeryüzü yeni bir düzene doğru yol alırken, siyasal alanda bitmeyen kayıkçı kavgaları, toplumun ufkunu karartıyor.

Gündelik hayatın iki yüzlü siyasetten kurtulması, halkın öncelikli meselesi olmalı.