Yaşamı, içinde ‘direndiğimiz’ bir çaba dizini gibi algılıyor, ve ‘ayakta kalabilmeyi’ nihai amaç olarak şekillendiriyorsa zihnimiz, yere sağlam basmak ve pusulayı şaşırmamak için, yaşam alanımızın güvenli sınırları dahilinde büyür ve büyütürüz geleceğe ve kendimize dair tüm umudumuzu. Şu günlerde, çoğumuz yenilenmek ve kendimizi geliştirebilmek hevesiyle yeni bir yıla hazırlanırken, yazık ki pek azımız farklı nedenlerden belirlenen hedefleri gerçekleştirebilme yolunda kararlı ilerleyebiliyor. Yerini dar bulan, kabına sığmayı tercih etmeyenler, saksının dışında kök salmanın yolunu risk almak ve güvenli alandan ayrılmakta buluyor. Biz ve diğerleri... Biz ve kalıp yargılarımız... Dilimizden dökülenler, sınırlarımızı hatırlatan ifadeler... Bizi şekillendiren ve gelişimden alıkoyan zihin prizmamız içinde Koruyup kolladığımız bu fenomen; Hayatımızın dinamik aritmetiği... Çoğunlukla diğerlerinin sıradışılığından hiza aldığımız yaşantımızda, Gıpta ettiğimiz kadar, tu-kaka dediğimiz durumlar, yaşamsal belirleyicilerimiz. Tuhaf olan bu değil elbette. Asıl tuhaflık, yaşamın içine doğru eğilip, akışta evrilmenin erdemine ulaşma yolunda kendimizden bihaber yaşadığımızın farkına varamayışımız! Anı ıskalamadan, Andan bize kalanı anlamlandırarak yaşamak. Anda kalamamanın ikircikli güncesinde yitmek, eviremediğimiz tüm duygu ve düşünce karmaşası içinde üzerini özenle örttüğümüz battal bir çarşaf gibi varlığımızı sararken; Hayattan vermeden almaya devam ederek, Ruhumuzu sağaltamayacağımızı farketmeli, Ve bir an evvel, Algımızı ters yüz edebilme cesaretini gösterebilmeliyiz. ‘Ya bunca zaman hayat da benden bir şeyler beklediyse?’ farkındalığı, Gücümüzü ve zayıflıklarımızı saydamlaştıran bir mercek gibi işleyecek. Bu farkındalık, bizlere ayna tutarken, içinde yaşadığımız toplumun da çehresini yenileyecek. Yeni bir ev, yeni bir araba sahibi olmaktan daha evla, Tam donanımlı yeni ben duygusu inşa edecek bu algı, kendimizi gerçekleştirme yolunda herkese kılavuzluk edecek. İşte o zaman; Geçmişin ve zamanın gölgesinden sıyrılmış bir kavrayışla Dolu dolu yaşamanın hazzına varabilir insan. Değişime doğru bir adım attığımızda, Bizimle birlikte değişen ve dönüşen bir dünyanın kapılarını aralamak... Bu bilincin dönüştürme gücüyle donandığımız yepyeni bir yılı kucaklama umudu kendimize vereceğimiz