Servisçinin çilesi
Cumhur BULUT

Herkesin daha mışıl mışıl uyuduğu saatlerde o çoktan uyanmış, aracının başında hazırlanıyordur…

İşine, okuluna ve gideceği herhangi bir yere götürmek için insanları…

Ama olsun suçludur yine de o!

Resmi kurumlar, basın, polis, jandarma, zabıta, veliler, işçiler, memurlar, meslektaşlar ve daha kimler kimler…

Herkes servisçinin peşinde!

Pekiyi niye?

Mesleğini icra etmek ve helal lokma kazanmak için sabahın en erken saatlerinden gecenin en geç saatlerine kadar canını dişine takarak çalışan, insanlara hizmet eden bu adam ne yaptı size?

Niye işlemediği suçların cezasını yüklüyorsunuz ona?…

Bir söyleyin hele neden?…

Ne yapsın servisçi?

Her sene değişen yönetmeliklere mi uysun!

Aracı S Plakalı olduğu halde onu yapamazsın, bunu yapamazsın diyen keyfi kurullara mı?!

Lütfen söyleyin bu adam daha ne yapsın!?

Arabası S Plakalı ama yetmez, belediyeden de ruhsat alacak!

Nasıl alacak o ruhsatı?

27 Maddelik şartları yerine getirerek!

Notere gidecek taahhütname verecek!…

Niye taahhütname veriyor, yabancı bir ülkede çalışan mülteci midir ki servisçi?

Bu garabet bile durumu özetliyor aslında…

E sonra?

Aracı okul paketli olduğu halde ve devletten ruhsatı olduğu haldegidip okul taşıma belgesi alacak…

Trafik Polisine tekmil, Trafik zabıtasına topuk selamı çakacak!

Her yıl muayeneye girecek!

Lastik, sigorta, koltuk sigortası, KASKO, akar yakıt, amortisman, ampul, far, akü, trafik yoğunluğu, park sorunu, yol durumu…

Dert dertdert!

Servisçinin çilesi ne zaman bitecek!?

Bir de arabasını kapatıyorlar!

Trafik Polisi, Jandarma veya Belediye Zabıtası marifetiyle ekmek teknesini trafikten men edip, çağımıza göre fahiş cezalar yazıyorlar!

Niye?

“Niye kapatıyorsunuz aracımı, benim aracım S Plakalı, Okul Taşıtı paketli, Vizesi var, sigortalarının hepsi mevcut ve ben vergi mükellefiyim! Niye niyeniye?” diyemiyor tabii servisçi, feryatları nafile…

Devletimizden ticari ruhsat almış yani aracı ticari, S Plakalı, her şeyi tekmili birden mevcut. E öyleyse nasıl olurda Anayasal Hakkı olan “Çalışma hakkı” elinden alınır bu adamın?

Nasıl olur da çalışması engellenir? Engellenir işte, çünkü o servisçi… Doğuştan suçlu!

Sahipsiz, kimsesiz!

Kapatılan aracı açmak kolay mı? Cezası, park parası, çekici parası… İşinden kalması ve tutulan taksilerin parası da cabası…

Çaresiz mahkemeye başvuruyor, kazanıyor da mahkemeyi…

Haklı buluyor servisçiyi Türk Milleti Adına Kara Veren Mahkeme, Adalet Mülkün Temelidir Diyen Mahkeme; Türkiye Bir Hukuk Devletidir diyen mahkeme…

Günler sonra açtırıyor arabasını…

Ama yine kapatıyor Polis, Jandarma veya Zabıta…

Türkiye’de yakanunlar işlemiyor, ya hâkimlerin kararı geçersiz ya da, ya da ne bileyimServisçinin çilesi işte…

Yanında kimse yok servisçinin, destek yok, sahip çıkan yok!

Vurun servisçiye…

İşlemediğin suçların cezasını öde!

Öde servisçi öde… Her yere para öde…

Sorgusuz sualsiz öde…

Yollar bozuk,bize ne!

Yollar tıkalı bize ne!

Akaryakıt zamları dert değil!

Amortisman giderleri dert değil!

Banka kredisi; boşver!

Ev kirası; boş ver!

Vergi; VEER!

Öde servisçi öde…

Servisçinin bitmeyen çilesi işte…

Vurun servisçiye!

Hiçbir esnafın ödemediği parayı, yerine getirmediği yükümlülükleri bir tek sen yerine getir servisçi, sen öde servisçi!

***

Bir bakıma kamu hizmeti gören bu esnafın üzerine bu kadar gitmek doğru mu sizce?

İşlemediği suçların cezasını servisçiye yüklemek hak mı sizce?

Son söz olarak servisçiler diyor ki; “meslektaşlarımızın hizmet kalitesi bize zulmedilerek yükseltilmez!



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/yazar/serviscinin-cilesi/13797