2004'de müzakere sürecinin başlangıcını, havai fişeklerle, gökyüzüne saldığımız balonlarla ne güzel kutlamıştık… O zamanlar, Avrupa umurumuzda idi… Mülteci antlaşmasının karşılığında, vizeler 2016 Ekiminde kalkacak, serbest dolaşım hakkı elde edecektik. “Schengen olmuştu yengen…” Avrupa’nın bütün kapıları ardına kadar açılmıştı. Daha antlaşmanın mürekkebi kurumadan, Avrupa parlamentosu Türkiye’nin üyelik müzakerelerini geçici olarak donduruverdi... Dondursun… “Umurumuzda değil” dedi Dışişleri Bakanımız... Başbakanımızın “Eften- Püften” bulduğu “Kıymet-i Harbiyesi” olmayan bu karar, bizim de hiç Dış politika iflas etmiş, turizm batmış,İşsizlik almış başını yürümüş,büyük ekonomik kriz kapıda ama bizim; Ne güneydoğumuzdaki savaş,ne Suriye, ne Irak, ne de Avrupa Birliğinin kararı.Varsa yoksa tv’ lerde ki diziler,evlilik programları, mankenlik yarışmaları…Tabii bir de başkanlık… Orhan Veli sanki bu günler için yazmış Cımbızlı Şiiri: “Ne atom bombası Umurunda olmayanlardan biri de AB’den sorumlu Bakanımız: 28 ülkenin oluşturduğu Avrupa Parlamentosunun 37’ye karşı, 479 oyla Türkiye’yi dışladığı karar; vizyonsuz ve yok hükmünde imiş! Vizyonu; Türkiye’yi AB üyesi yapmak olan bakandan bunu duymak ayrı bir zevk! Cumhurbaşkanımız “Topunuz evet dese ne yazar” diyor… Arkasından yurt dışındaki yurttaşlarımıza, Türkiye’de ki bankalara 1000 Euro yatır kampanyası başlatılıyor… Sıkıntı yok yani… Durmak yok, yola devam… AKP, İleri Demokrasi anlayışını İdam cezası ile taçlandırmak istiyor. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schultz, “Böyle bir karar alırsanız, yaptırım uygularız.” deyince Yabancı yatırımcı anında 573 milyon dolar hisse ve tahvil satıyor. Avusturya Meclisi ise daha da ileri giderek, “ Türkiye’ye askeri teçhizat ve malzeme ihracını” yasaklıyor. Aslında bu Avusturya’lılara Kanuni’in torunlarını hatırlatmak lazım...Salacaksın Suriyeli mültecileri Viyana Kapılarına, görecekler günlerini… Avrupa’lılar bizi anlamıyor azizim. Onun için Cumhurbaşkanımız; “Kim ne derse desin kendi yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Gerekirse yeni yol arkadaşları bulur hatta gerekirse tek başımıza devam ederiz.” diyor… Eyy Avrupa, Eyy Nato, Eyy Amerika, Eyy Suriye, Eyy Irak, Eyy ……… Eyy Dünya;
umurumuzda değil…
Umurumuzda değil…
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna,
Umurunda mı dünya!”
“Bu karar, hiçbir bağlayıcılığı olmayan, vizyonsuz, yok hükmünde bir karar…”
Dolar 3.47 yazıyor…
Başbakanımız,
Umurumuzda değil;
“Dolar’dan bize ne. Dolsa ne olur, dolmasa” diyor…
Cumhurbaşkanımız; “Sen kimsin yaa…Her yerin yaptırım olsa ne olur, terbiyesiz” diyerek haddini bildiriyor…
Satsın:
Umurumuzda değil…
Muhtarlar anlıyor, Avrupa’lılar anlamıyor…
Haddinizi bilin…
Siz ne derseniz deyin:
Gerekirse tek başımıza devam ederiz.
Umurumuzda değil…