Şimdi kimse öyle meydanı boş sanıp oraya buraya sallamasın, gerçekleri konuşalım; Sayın Cemil Şeboy;
1. Taa 2 sene öncesinden her zeminde ve ortamda Buca belediye başkanlığına aday değilim, benim Belediyecilik anlamında Buca'ya verebileceğim bir şey kalmadı ancak gençlere abilik yaparım dediniz. Sonra aday olabilmek için kapıları aşındırdınız. Bu samimiyetsiz davranışlarınızın ilki idi.
2. Akparti’nin 11 Aday adayının çalışmalarını görüp içlerinden 1-2 tanesinin size dişli rakip olarak görünmesinden sonra aday değilim demenize ve aslında ortada 58 tane bile imza olmamasına rağmen "58 Bin imza ile Buca Şeboy'u istiyor" pankartlarının organize edilmesine bilerek ve isteyerek göz yumdunuz. Bu ikinci samimiyetsizliğiniz idi.
3. Baktınız ki partinin sizi aday göstermesi kesin değil, gazeteler vasıtası ile Akparti aday adaylarına onları küçümseyen ve iğreti edecek cümlelerle demeçler vermeye her ne hikmetse sözde aday olmak istememenize rağmen gazetelerde boy boy, sayfa sayfa röportajlar ve mesajlar vermeye başladınız. buda üçüncü samimiyetsizliğinizin bariz delili idi.
4. Tüm bunlara rağmen adaylığınız açıklandıktan sonra, ben aday olmadım, parti ve Bucalı beni aday gösterdi dediniz. bu samimiyetsizliği de siyaset sandınız.
5. Aday oldunuz, burnunuz o kadar havadaydı ki, kimseye ihtiyacım yok deyip, on bir aday adayından bir tanesini bile gönülleyip yanınıza almaya tenezzül etmediniz, Çünkü siz Akparti’ninde üstündeydiniz.
6. Meydanlarda bir 50.000 fark olmazsa o koltuğa oturmayabilirim muhabbeti ve ceketimi koysam kazanırım muhabbeti ile taban yapan ego’nuzu kontrol edemediniz ama sizi oy verecek seçmenin bu sözlerinizden rencide olduğunu düşünemeyecek kadar kibirli, siyaset de yükseldikçe mütevazi olmanız gerektiğini bilemeyecek kadar bilgiden yoksun olduğunuzu gösterdiniz.
7. Öyle bir enaniyet ve gazla hareket ediyordunuz ki, rakibiniz ile ilgili sorulara cevap vermek size zül geldi, o daha çocuk deyip onu ‘da küçümsediniz. Yarın sandıkta aksi bir durum olursa çocuk dediğim adama yenilirsem "60 kusur yaşında hala siyaseti öğrenememiş derler" bile demediniz, çünkü öyle bir şişirilmişti ki yelkenleriniz, sizin için seçim kaybı diye bir şey söz konusu bile değildi, konuşmaya bile gerek yoktu. O kimdi ki koskoca Cemil Şeboy’a rakip olacak.
8. Bu hava ile öyle bir meclis listesi yaptınız ki, sadece Akparti ilçe başkanlığı değil, sizde aynı kafadaydınız. Sanki seçim kazanılmış, oy'a filan ihtiyaç yok eş, dost akraba yazmakta hiç bir beis görmediniz. Şimdi seçim kaybedilince her meclis üyesi 500 oy demek diyorsunuz.
9. Evet son 20 gün durumun vahim olduğunu biraz sezinleyince 24 saatin 6 saatini lütfen gezmeye ayırdınız ama orda da kibriniz vatandaştan oy istemeye engel oldu. Bana oy verin diyemediniz, size göre zaten oraya gitmeniz yeterdi, sizin onların ayağına gitmeniz vatandaş için şerefti, zaten kime oy vereceklerdi. Ama öyle olmadı, boş boş, kuru kuru gezdiniz.
10. Hani siz Akaparti’nin üstündeydiniz. Son seçimde Akparti Buca’dan 110 bin oy çıkardı, bu oyu bile bulamadınız, şimdi kalkmış oyları artırdım mı diyorsunuz.
11. Akparti Büyükşehir adayı Buca’dan 114.000 oy çıkardı, siz ise 107.000’de kaldınız, aradaki 7.000 Oy’un Adayın (yani sizin) beğenilmemeniz nedeniyle Akparti ye gelmediğini çocuk bile anlayabilirken, İzmir ortalamasının üstünde oy aldım diyerek kimi kandırabileceğinizi düşünüyorsunuz, sizin Buca’dan aldığınız oy %37,5 iken Binali Yıldırım’ın Buca’dan aldığı oy %41,5 bunu kafanızı kuma gömerek yada işinize gelen oranları vererek izah edemezsiniz.
12. Akparti kuruluşundan itibaren girdiği tüm seçimlerden bu saydığınız çeper mahallelerden yüksek oylar aldı, Akparti sizi merkezden oy alabilmek için aday gösterdi ama siz bırakın merkezden oy almayı kendi mahalleniz Yaylacık’ta 500 fark yediniz. Şimdi kalkıp Buca’daki oylar şahsıma verildi nasıl dersiniz.
13. İzmir’in tüm ilçeleri kaybedilse Buca’yı kazanırım diyen Sayın Şeboy’a ne oldu, Akparti 6 ilçeyi kazandı ama içinde Buca yok.
14. İzmir Büyükşehir belediye başkanlığına 2 dönemdir aday olmayı düşünen siz daha Buca’yı kazanamamışsınız, şimdi kendinize bahane mi arıyorsunuz.
Biri size Sayın Başkan, 1994 de Anap rüzgarı ile, 1999’da DSP’nin Öcalan rüzgarı ile 2004’de de Hüseyin Yüzer sayesinde seçim kazandınız, Bakmayın sizi şişirdiklerine, siz maalesef 3.000 oyu bile olan biri değilsiniz, bu seçimi Belediyeciliği bilmeyen, size göre daha yaşı çok genç olan ve Berbat bir CHP li Ercan Tatı’ döneminden sonra bile kazanmamız çok zor, çok çalışmamız lazım, kendimizi iyi anlatamazsak, tam anlamıyla herkesi yanımıza alıp, parti içinde birlik ve bütünlüğü sağlayamazsak, seçimi kaybederiz deseydi, ve sizde o bindiğiniz uçan Halı’dan inseydiniz bu seçim Akparti tarafından kazanılırdı.