Çeklerin ticari hayatın ana unsuru olduğuna vurgu yapan Koç sorunun çözümü için bankanın sorumluluğunun arttırılmasını savundu.

Koç şunları söyledi:  Ekonomik piyasaların kabusu olan 'karşılıksız çek'lere çözüm bulunmasına yönelik iş dünyası adına Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'a ve Sayın Maliye Bakanımız Naci Ağbal'a seslenmek istiyorum.  Ticari hayatın ana unsurlarından biri ticari çeklerdir. Fakat gün geçtikçe ticari çekler itibarını yitirmektedir. Karşılıksız çek oranının artarak, çekin itibarsızlaşması da ekonomimizi bir çıkmaza sokmakta ve ülkemizin iş hacmini düşürmektedir.

Gün geçmiyor ki, iş hayatında karşılıksız, vurdurulmuş çeklerle karşılaşmayalım. Küçük esnafın yaptığı iş karşılığında aldığı çekin karşılıksız çıkması, ticari faaliyette bulunan kişilerin, ticari hayatlarının sonlanmasına bile sebep olabiliyor. Karşılıksız çeklerde, bankaların sorumluluğu komik rakamlara tekamül ediyor. Dolayısıyla bankanın ödediği tutar, çek mağduru kişinin hiçbir işine yaramıyor.

KEŞİDECİ NE KADAR SORUMLU İSE, BANKANIN…
Verilen ticari çekten, keşideci ne kadar sorumlu ise, çeki veren bankanın da aynı ölçüde sorumlu olması gerekmektedir. Kanunlardaki tanımında bile çeki veren banka, 'muhatap' yani 'borçlu' olarak tanımlanır. Kredi verirken, kendini güvence altına alan bankalar, niçin çek defteri verirken kişinin güvenilirliğini, çekin karşılıksız çıkma ihtimalini araştırmıyorlar? Eğer araştırmıyorsa, çekin karşılıksız çıkması durumunda, çeki veren banka, hamilinin mağduriyetini gidermeli ve çek bedelini ödemelidir.

Bu hususta, ticari faaliyette bulunan kişilerin sorumsuz eylemlerinin yanı sıra ticari bir işlemi istismar eden kötü niyetli kişilerin önüne geçilmesi gerekmektedir. Çekleri banka veriyorsa ödemek zorundadır zira bankalardan alınan çeklerle dolandırıcılık yapılmaktadır. Paravan şirketler kurularak, piyasa dolandırılmakta, bu art niyetli kişiler yüzünden de bir çok tacir iflasın eşiğine gelmektedir. Kişi, mağduriyetini gidermek için hukuki yollara başvurmakta, bu prosedür yıllar sürmekte, ve çek mağdurunun, belki de ticari hayatı sona ermektedir.

Bankalar da bu dolandırıcılığa dolaylı yoldan destek olmaktadır. En kısa zamanda çeklerle ilgili gerekli düzenlemeler yapılarak, vatandaşlarımızın mağduriyeti giderilmeli ve iş hayatında güvenli ticaret, güvenli bankacılık, güvenli çek dönemi başlatılmalıdır. Bankalar kendilerini güvence altına almak adına, karşılıksız çek sigortalarını kendi bünyelerinde yaptırabilirler. Bu sigorta bankalara küçük bir maliyet getirecektir fakat bu küçük maliyet ile büyük mağduriyetlerin önüne geçilmiş olacaktır.

İnanıyorum ki, çeklerin sorumluluğu çeki veren bankaya ait olduğu taktirde çek mağduriyet oranında hızlı bir düşüş meydana gelecek ve, firmalar birbirine güven duymaya başlayacaktır. Çek itibar kazanacak, iş hacmi büyüyecek, büyüyen iş hacmi ile birlikte Türkiye ekonomisi kalkınacaktır.