İzmir’de türkülü santral isyanı!
İzmir’de türkülü santral isyanı!
Aliağa’da faaliyette bulunan İzmir Demir Çelik Termik Santrali’nin 1.ünitesiyle ilgili davasının devam ederken, kapasite artırımı için 2. ünite için ÇED sürecinin yeterli bulunarak kabul edilmesine itiraz edildi. Çevreci dernek ve platformlar İzmir’deki hava kirliliği ve itirazla ilgili yaptıkları basın açıklamasında, tüm İzmirlileri yaşamın korunması ve savunması mücadelesine davet etti. Açıklama sonrası bir vatandaş saz çalarak doğa için doğaçlama türkü söyledi.
28 Aralık 2015 Pazartesi  14:04

Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ – Aliağa’da faaliyette olan İzmir Demir Çelik Termik Santral’in 1.ünitesiyle ilgili dava devam ederken, 2. ünite için halkın katılım toplantısının ertelenmesine rağmen ÇED dosyasının yeterli bulunarak nihai olarak kabul edilmesine Ege Çevre ve Kültür Platformu, 252 vatandaş ve birçok kurum itiraz etti.
 
Aliağa Çevre Platformu, Bakırçay İnisiyatifi, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Foça Forum, Efes Çevre Doğa ve Kültür Derneği ile Foça Çevre ve Kültür Platformu İzmir’deki hava kirliliği ve yapılan itirazla ilgili bir basın açıklaması yaptı.
 
Hiçbir faaliyetin insan yaşamından daha değerli olmadığına ve Anayasa’nın 56. maddesi olan ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir’ ilkesine vurgu yapılan basın açıklamasını dernek ve platformlar adına Bahadır Doğutürk okudu. Doğutürk, yaşamın korunmasından, sağlıklı yaşanılabilir bir gelecek bırakmaktan yana olan İzmirlileri yaşamı savunma mücadelesine katılmaya davet etti.


 
‘BU CİNAYETE İZİN VERMEYİN’
Aliağa ile birlikte Foça, Menemen ve İzmir başta olmak üzere havasıyla, suyuyla, toprağıyla bölgenin zehirlendiğine, Türkiye’nin ve dünyanın kirlendiğine dikkat çeken Doğutürk şu şekilde konuştu: “Bölge, rafineriler, petrokimya ve tehlikeli gemi söküm tesisleri, demirçelikler, haddehaneler, limanlar, ithal ve yerli kömür, hurda depoları ve birçok kirletici tesis etkisiyle yaşanamaz duruma gelmiştir. Kamuoyunun da yakından bildiği gibi Foça Ilıpınar, Kozbeyli, Horozgediği üçgeninde bulunan ve su havzası olan Gölyüzü mevkiinde vahşice depolanan cüruf, tufal, kül ve baca tozları hakkında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca yürütmeyi durdurma kararı vardır. Bu çok değerli karara ve İzmir Demir Çelik’in 1. ünitesinin davası devam ederken 2. ünite için ÇED süreci kapsamında halkın katlım toplantısının ertelenmesine rağmen ÇED süreci yeterli bulunmuş ve ÇED nihai kabul edilmiştir. Bu kabul edilemez karara yasal süre içinde itirazımızı gerçekleştirdik. 252 İzmirli yurttaş, Ege Çevre ve Kültür Platformu ile çeşitli kurumlar itiraz etmiştir. Faal olan İzmir Demir Çelik Termik Santrali’nin kapatılması gerekirken, hukuka aykırı biçimde ek ünitenin de faaliyete geçmesi Aliağa için, İzmir için bir cinayettir.”
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer yetkililere seslenen Doğutürk, “Bu cinayete izin vermeyin, İzmir Demir Çelik Termik Santrali 2. ünitesi için yapılan ÇED başvurusuna ‘olumsuz’ karar verin, devam eden faaliyeti durdurun” dedi.


 
BAKANLIK VE BÜYÜKŞEHİR’İN KARARLARI HUKUKSAL KAZANIMI ETKİLİYOR
Faaliyette bulunan Termik Santral’in 2.ünitesinin ÇED sürecine ilişkin bir itirazın söz konusu olduğunu fakat çalışmakta olan ünite için de söylenmesi gerekenler olduğuna dikkat çeken Avukat Arif Ali Cangı, “Faaliyette bulunan ünitenin ÇED olumlu belgesi iptali davasında İzmir İdare Mahkemesi ‘Termik Santraller küresel iklim değişikliğine neden olmaz’ diyen bilir kişilerin raporuyla davamızı reddetmişti. Danıştay bu raporla bu dava bitirilemez diye kararı bozdu. Şu anda yeniden bilir kişi incelemesi ve karar verilmesi sürecine başlandı. Ancak buna rağmen Termik Santral faaliyete başladı şuan faaliyetini sürdürüyor. Aslında süren faaliyetin durdurulması gerekirken, bu yetmiyormuş gibi 2.üniteyi devreye koydular, kapasite arttırılmaya gidildi. Bunun mücadelesi yürütülüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ne yazık ki İzmir Büyükşehir Belediyesi yürütmeyi durdurmayı etkisiz hale getirecek yeni kararlar aldılar. Böyle bir süreç içindeyiz. Bir tarafta yargısal süreçte hukuksal kazanım elde ediyorsunuz, diğer taraftan yerel iktidar ve merkezi iktidar onu yoksayan onu etkisiz hale getiren kararlar alıyor” diye konuştu.
 
ÇIĞLIK ATMAK ZORUNDAYIZ: YAŞAMAK İSTİYORUZ!
Yaşamı savunan herkesin ayağa kalkarak sesini yükseltmesi gerektiğini söyleyen Cangı, sözlerini şu şekilde tamamladı: “25 yıl önce Konak’ta  İzmirliler el ele tutuşmuş ve termik santrali engellemişlerdi. 25 yıl önce yürüyen, el ele tutuşanlar nerede? Biz neredeyiz? İzmir’de sağlıklı yaşamak istiyorsak, hukuksal mücadelenin yanısıra anayasanın 56.maddesinde verilen ödev gereğince herkesin yaşamına sahip çıkması, demokratik hakkını kullanması gerekiyor, sesini yükseltmesi gerekiyor. Biz temiz hava istiyoruz, yaşamak istiyoruz diye çığlık atması gerekiyor. Başka bir yolu yoktur” dedi.


 
Basın açıklamasının ardından bir vatandaş saz çalıp doğaçlama olarak söylediği türküde İzmirlilere ‘Doğanın katliamını duyun İzmirliler’ diye seslendi.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/izmir-de-turkulu-santral-isyani-/916210