Sarıgöl İlçesi, Bağlaca Mahallesi'nde 1987 yılında yapılan kaçak kazıda bulunan Marsyas Heykeli, yurtdışına kaçırıldı. Uzun uğraşlar sonucu, 114 santim boyunda olan mermerden yapılmış yek pare heykelin izi ABD'deki Atlantis Antika Galerisi'nde bulundu. Yurt dışına çıkarıldığı sırada kırılarak iki parça haline gelen heykel, ABD'de uzmanlarca aslına uygun olarak onarıldı. Heykel, Anadolu kökenli olduğunun ispatlanmasının ardından iki ülke arasında yapılan görüşmeler sonrası 14 Ağustos 1994 tarihinde Türkiye'ye iade edildi. Manisa Müzesi'nde sergilenen heykel, 2002 yılında çalındı. Ancak, polis heykeli çalanları kısa sürede yakaladı. Heykel ise aynı yerden tekrar kırılmış olarak bulundu. İstanbul'dan gelen arkeologlar eşliğinde heykel uzmanlarca tekrar aslına uygun onarıldı. Bugüne kadar koruma altında tutulan heykel, 13 yıl aradan sonra tekrar sergilenmeye başladı.



"MARSYAS HEYKELİ"
Yunan mitolojisinde Frigyalı tabiat cinlerinden (satyr) biri olan Marsyas flüt çalmasıyla tanınır. Geyik kemiği üzerine delikler açarak ilk flütü icat eden Tanrıça Athena, enstrümanı çaldığında yanaklarının şişkin olmasından hoşnutsuzluk duymuş ve fırlatıp atmıştır. Kırlarda dolaşırken Athena'nın attığı flütü bulan Marsyas zamanla bu müzik aletini ustalıkla çalar ve güzel lir çalan Tanrı Apollon'a meydan okur. Apollon ile Marsyas arasındaki müzik yarışmasının ilk turu berabere biter. İkinci turda Apollon enstrümanı baş aşağı çevirip aynı melodiyi çalmasını ister. Flüt baş aşağıya çalınmadığı için Marsyas kaçınılmaz olarak yarışmayı kaybeder. Ceza olarak Apollon, Marsyas'ı bir ağaca bağlar ve canlı canlı derisini yüzdürür. Flüt ustasının ölümüne üzülen sanat perilerinin gözyaşlarının dağların arasından akıp Marsyas Irmağı'nı (Çine Çayı) oluşturduğu söylenir.