Söz konusu dönemde İzmir’i ziyaret etmiş seyyahlardan anekdotlar paylaşan Prof. Beyru, Gediz’in körfez dolayısıyla kent üzerindeki etkisini; kıyı düzenlemelerine yönelik fikir ve çalışmaları; İzmir limanı ve çevresini; limanın zaman içinde dolmasının ardından kent merkezinde yaşanan dönüşümü ve bu dönüşümün ardından ortaya çıkan dokuyu detaylı bir şekilde anlattı. Bir liman kenti olan İzmir'in kozmopolit yapısı ve çok kültürlü dokusuna dikkat çeken Beyru, farklı etnik kimliklere ait mahallelerin kent içindeki konumu hakkında bilgiler de verdi.

Planlı gelişmenin dönüm noktası
İzmir’de yaşanan deprem ve yangın gibi afetlerin kent yapısına olan etkileri üzerinde de duran Prof. Dr. Beyru, konuşmasında 1841- 1845 yıllarında yaşanan yangınlar ve bu felaketlerin ardından yapılan imar çalışmaları hakkında örnekler sundu. Rauf Beyru, 1845 yılında yaşanan yangında büyük hasar gören Ermeni Mahallesi'nde felaketin ardından gerçekleştirilen onarımın İzmir'in planlı gelişmesinde bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Konuşmasında İzmir’in demiryollarına da değinen araştırmacı, 19. yüzyılın ortalarından itibaren kurulan İzmir-Aydın ile İzmir-Kasaba(Turgutlu) demiryolu hatlarının kent içi ulaşım alanında İzmir’e önemli yararlar sağladığını vurguladı.

Söyleşinin sonunda Beyru ile tanışma ve sohbet etme fırsatı bulan konuklar, kitaplarını da imzalattılar. Prof. Dr. Rauf Beyru'nun İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı tarafından yayınlanan iki çalışması bulunuyor.

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin ardından ABD Pennsylvania Üniversitesi’nde kent planlaması yüksek lisans öğrenimini tamamlayan Prof.Dr.Rauf Beyru, ODTÜ’de Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanlığı ile Mimarlık Fakültesi Dekanlığı yaptı. 1981 sonlarında emekliliğini isteyerek Kral Suud Üniversitesi’nde (Riyad) ders vermeye başlayan Beyru’nun mimarlık ve şehircilik proje yarışmalarında çok sayıda ödülleri, jüri üyelikleri, kitap, makale ve bildirileri bulunuyor.