Karaburun’da RES’e rest: Hukuki mücadele sürecek!
Karaburun’da RES’e rest: Hukuki mücadele sürecek!
Mahkeme kararlarına rağmen iki RES projesinin bakanlık onayıyla yeniden yola çıkması sonrası Kent Konseyi’nden yapılan açıklamada hukuk mücadelesini süreceği bildirildi.
12 Kasım 2015 Perşembe  09:42

Doğal yapısıyla,  uluslararası ölçekte koruma altındaki nadir bitki ve hayvan varlığıyla, hala yaşatılmakta olan gelenek görenekleriyle, kara keçisi, nergisi, zeytini, çipurası, kefali, enginarıyla, tertemiz toprağı ve deniziyle İzmir’in cennet köşesi olan Yarımada’da rüzgar santrallerine karşı mücadele sürüyor.
 
Sivil inisiyatif ‘Yurttaş Davası’ parolasıyla direnişi yargıya taşırken, bölgeye mahkeme kararlarına rağmen kötü haberler geliyor.

Yarımada bu kez İzmir Valili İl Çevre İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamayla sarsıldı. Valilik yeniden başlayan süreçte Çalık Grubu’nun Urla ve Karaburun/Sarpıncık, Lodos Enerji’nin de Karaburun’da yapmayı planladığı rüzgar enerjisi santrali projelerine ÇED onay verdi.
 
Lodos Grubu’nun Karaburun RES Projesi’ne Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) verdiği lisans Ankara 8'inci İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, tribünler için durdurma kararı çıkmış, akabinde yapılan halkın katılım toplantısı protestolarla önlemişti. Ancak EPDK Lodos’a yeniden lisans vermiş ve süreç baştan başlamıştı.
 
İzmir 5.İdare Mahkemesi Çalık Holding’in Haseki ve Sarpıncık köylerindeki Sarpıncık RES projesine için aldığı ÇED raporunu iptal ederken, Urla'daki 16 türbin direkli RES projesine verilen 'ÇED olumludur' raporu için de yürütmeyi durdurma kararı almıştı. Ancak kararlara rağmen süreç işledi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesindeki İnceleme Değerlendirme Kurulu’nda yapılan toplantı sonrası Valilikten vize de çıktı.
 
Gelişmeler üzerine kamuoyuna yazılı bir açıklama yapan Karaburun Kent Konseyi, Yarımada'nın enerji yatırımlarına feda edilmesine tepki gösterdi.


  
YARIMADA DİRENİYOR
Yöre halı adına yapılan ortak açıklamada doğal zenginliklere ve bölgenin ekolojik değerlerine darbe vuracak her türlü yatırıma karşı olduklarının altını çizen Karaburun Kent Konseyi, hukuksal anlamda girişimlerini sürdüreceklerini belirterek şunları dile getirdi:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yarımada halkı ve bileşenlerinin itirazlarına rağmen  Karaburun Yarımadası’nın  yüzde 61’inin RES sahası olarak Lodos firmasına tahsisine onay verdi. Karaburunluların, ÇED sürecinin her aşamasında Karaburun Belediye Başkanlığı ve Kent Konseyi’nin yazılarıyla Bakanlığa ilettikleri projeye şiddetli karşı çıkışlarının dikkate alınması bir yana, ÇED raporunda yer verilmesine dahi gerek duyulmamıştır. Halkın görüşleri o denli göz ardı edilmektedir ki, nihai olarak kabul edilen ÇED Raporu’nun “Halkın Katılımı”na ilişkin bölümünde “Halkın Katılımı Toplantısı yapılmıştır, yöre halkı katılım sağlamıştır” denilerek, gerçek toplantı tutanağı yok sayılmıştır. CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Zeynep Altıok, Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Karaburun Kent Konseyi Başkanı İpar Buğra Dilli, Karaburun Yurttaş Davacıları adına Çiğdem Akçura tarafından da imzalanan gerçek tutanakta, “Toplantı açılmadan sonlandırılmıştır” ibaresi vardır. Yani bu toplantı yapılmamıştır. Böylece, “ÇED süreçlerine halkın katılımı”nın bürokratik bir gerekliliğin yerine getirilmesinden öte bir anlam ve değer taşımadığını Karaburun RES ÇED Olumlu Kararı ile bir kez daha yaşadık.
 
SAHTE TUTANAKLA ÇED ONAYI!
Karaburun RES Projesi için 2005 yılında verilen ÇED Gerekli Değildir Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için açılan davada hukuk süreci devam ediyor. Projeye EPDK tarafından verilen üretim lisansı mahkemenin oybirliğiyle verdiği kararla 25 Mayıs 2015 tarihinde iptal edildi. Karaburun RES Projesi’nin kurulu 50 türbini için EPDK 11 Haziran 2015 tarihinde yeni bir üretim lisansı verdi. Bu hukuksuz uygulama şu anda yargıda. Projenin 47 ilave türbinlik kapasite artışı için ise, 22 Haziran 2015’te yeniden başlatılan ÇED süreci hızla tamamlanarak, Bakanlık bu değerli coğrafyanın yarısından fazlasını tek bir firmaya tahsis eden Olumlu ÇED Kararını verdi.  
 
MAHKEME İPTAL ETTİ, BAKANLIK YENİDEN ONAY VERDİ
Karaburun RES’le aynı şekilde, yerel halkın ve bileşenlerinin görüşleri yok sayılarak yürütülen Sarpıncık RES Projesi’ne 13 Ocak 2015’te verilen  ÇED Olumlu Kararı, yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Karaburun yaşayanlarını temsilen 59 davacı ile yargıya taşınmış ve İzmir 5'inci İdare Mahkemesi 22 Ekim 2015 tarihinde ÇED Olumlu Kararının iptaline oy birliğiyle karar vermiştir. Yargı Kararına rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çalık Enerji'nin talebi üzerine yeniden düzenlenen revize ÇED raporunu değerlendirmeye almış, yeni ÇED Raporunu nihai olarak kabul etmiş ve on gün süreyle “halkın görüşüne” açmıştır. Bakanlığa gerekli itirazlar yapılmıştır. ÇED Raporunun  onaylanması durumda, yargı kararlarını uygulamayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır. Mahkemenin İptal gerekçesinde; “Yarımada’da bulunan mevcut rüzgar türbinlerinin kümülatif olarak çevre etki değerleri dikkate alındığında yeni bir projenin daha bu alanda faaliyete geçmesinin özgün bakir alanlar içeren ve oldukça zengin bir biyo çeşitliliği barındıran Yarımada’da yaşayan canlıların sığınacağı başka bir yaşam alanı bırakmayacağı sonucuna varıldığından dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmamıştır” denerek, Karaburun Yarımadasında başkaca RES projeleri kurulmaması gerektiğine hükmetmiştir.
 
YENİ DAVA YOLDA
Bu iki RES projesinin de uygulamaya geçmesi durumunda, Karaburun Yarımadası yüzölçümünün yüzde 71’i RES sahası olacak. Yarımadada yüzde 13’lük bir alana yayılan Bozdağ/Akdağ kütlesi hariç tutulduğunda,  yaşam için bırakılacak alan Yarımada yüzölçümünün yüzde 16’sı. Ömrü 25-30 yıl olan ve Türkiye enerji ihtiyacının ancak yüzde 0,05’ini karşılayacak RES yatırımları için, nadir bitki ve hayvan varlığıyla, özgün tarımsal üretimiyle, keçi yetiştiriciliğiyle, doğayla barışık turizm potansiyeliyle, kadim kültürüyle Karaburun Yarımadası yok oluşa sürükleniyor. Bu ve benzeri projelerin maliyeti parasal değeri ölçülemeyecek doğanın, yaban hayatının, sosyal yaşamın, insan sağlığının ağır şekilde tahrip olması, kaybolan tarım, hayvancılık ve turizm gelirleridir. Karaburun yaşayanları olarak, Yarımadamızın, doğasını, tüm canlıların yaşamını, insan sağlığını, bugününü ve geleceğini, koruyarak kalkınma ilkesini hiçe sayarak sadece bir enerji üretim alanına dönüştürülmesine karşı bugünümüz ve gelecek kuşaklar adına davacıyız ve davacı olmaya devam edeceğiz."



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/karaburun-da-res-e-rest-hukuki-mucadele-surecek-/912591