Süt üretimi 2014 yılında, dünya genelinde 570 milyon ton, Türkiye’de 19 milyon ton olarak gerçekleşti. Tüketimindeyse Amerika kişi başı 92,7 litre, Avrupa Birliği 67,4 litre ile ön sırada yer aldı. Yaşamın ilk gıdası olan sütün her dönem tüketilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, sağlıklı nesiller için süt tüketiminin arttırılması gerektiğini vurguluyor. 

İzmir Ekonomi Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazan Turhan, sütün hayatın her devresinde tüketilmesi gereken bir gıda deposu olduğunu kaydederek, “Anneler çocuklarına yetişkinlik dönemlerine dek bir oranda süt içmeleri konusunda destek olabiliyor. Ancak özellikle 16 - 23 yaş aralığındaki gençlerimiz süt ya da süt eşdeğeri gıdaları tüketmek yerine asitli içeceklere yöneliyor. Gençler, 23 yaşına kadar gelişimlerinin sürdüğünün bilincinde değiller. Türkiye'de kişi başı  süt tüketimi 24 litre gibi çok düşük bir oranda kalıyor. Hâlbuki ülkemiz süt üretiminde kendisine yeten bir ülke ve sütün çok sayıda yararı bulunuyor" dedi. 


‘İZMİR, SÜT ÜRETİMİNDE LİDER’
Yetişkin bir bireyin günlük bir orta boy su bardağı süt tüketmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Turhan, süt ve sütten yapılan yiyeceklerin protein, kalsiyum, fosfor, folik asit, B2,  B12  ve A vitaminleri gibi birçok gıda öğesinin temel kaynağını oluşturduğunu bildirdi. Prof. Dr. Turhan, "Toplam süt üretimi 2014 yılında, dünyada 570 milyon ton iken Türkiye’de ise 19 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. İzmir ise 1,4 milyon ton süt üretimi ile Türkiye’de birinci sıradadır. Yurt dışında kişi başı süt tüketimi AB’de  kişi başı 67,4 litredir. Bu oranlar İsviçre'de kişi başı 95, Rusya’da 87, Avusturya 109, Almanya’da 50 litredir. ABD’de süt tüketimi, kişi başı 92,7 litre olarak gerçekleşirken maalesef Türkiye’de 24 litre gibi oldukça düşük bir değerdedir" diye konuştu.


‘SOKAK SÜTÜNDE BRUSELLA HASTALIĞINA DİKKAT’
Sokakta satılan ve kaynağı bilinmeyen sütlerin tüketilmemesi gerektiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Turhan, çiğ ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri gıdaların insanlarda Brusella hastalığına neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Turhan, şunları söyledi:
"Sokak sütleri az kaynatıldığında sütte bulunan mikropların birçoğu öldürülemez, çok kaynatıldığında ise sütün içindeki B, C vitaminleri ve folik asit gibi birçok önemli gıda öğesinin kaybı meydana gelir. Pastörizasyon ve UHT (sterilizasyon) uygulamaları, kontrollü ısıl işlem uygulamaları olarak kabul edilir. Bu uygulamalar, sütün doğal, biyolojik ve besleyici değerlerinde en az değişim yaratan ve sütü mikrobiyolojik açıdan güvenli kılan işlemlerdir. Dolayısıyla, pastörizasyon ve UHT sütlerin besin değeri birbirine yakın ve kaynatılmış sütten daha fazladır. Bu nedenle bu tip sütler güvenle tüketilebilir ve tüketilmelidir."