Emlakçıların Başkanı uyardı: Ucuz konut ilanlarına kanmayın!
Emlakçıların Başkanı uyardı: Ucuz konut ilanlarına kanmayın!
İzmir’de kiralık, hatta satılık konut sıkıntısının çok fazla olduğunu belirten İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, yetki belgesi olmayan kişilerin “500 bin liraya depreme dayanıklı konut” şeklindeki ilanlarının dikkate alınmamasını istedi. Güleroğlu, “Böyle bir ilan tuzaktır. Bu tuzağa düşmeyin. İzmir’de 1 milyon liradan aşağıya konut yok. Ayrıca satıcı durumundaki kişinin yetki bölgesini görmeden sakın kapora yatırmayın” tavsiyesinde bulundu
19 Mart 2023 Pazar  08:13

EGEDESONSÖZ – İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, SONSÖZ TV’de Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Başkan Güleroğlu, 500 bin liraya konut satış ilanlarının bir tuzaktan ibaret olduğunu belirterek, vatandaşlara “Bu tuzağa düşmeyin” çağrısında bulundu. Başkan Güleroğlu, Emlak Komisyoncuları Odası’nın telefon numarasını vererek, “O kişinin veya kuruluşun odamıza kayıtlı olup olmadığını sorgulayın” dedi.

DEPREMZEDELERE DE KİRALIK EV BULAMIYORUZ
Kahramanmaraş depreminden sonra bölgeden İzmir’e getirilen 30 bin dolayındaki depremzedelerin kiralık ev taleplerinin karşılanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Güleroğlu, kiralık konut bulmanın zorluklarını anlattı. Başkan Güleroğlu, “Bizim en çok kanayan yaramız bu! 30 Ekim’de Sisam merkezli olan ve Bayraklı’yı yıkan depremde konut sorununu fazlasıyla yaşadık. Yıkılan bir çok ev, yıkılmış ve yeniden inşa edilmeyi bekleyen evler var. Hal böyle olunca yaklaşık 3 yıllık süre içerisinde yıkılmayı ve yapılmayı bekleyen binalar var. Vatandaşlarımız evlerine dönmek istiyor. Bayraklı Belediyesi iki kat fazla emsal vererek mantıklı bir karar aldı. Kredi çekip aldığı evin yıkılmasından sonra, henüz kredi ödemesi bitmeyen vatandaş, evini daha düşük fiyata yaptırabilsin diye emsal verildiği ortada. Deprem sonrasında müteahhitler yıkılan bina sahipleriyle özel anlaşmalar yaptı. O tarihte yıkılan binalarda dairenin maliyeti 400 bin liraydı. Bina yenilendiğinde 400 lira ödenecekti. Bu çok ciddi bir para ve hükümetimiz de o tarihlerde 185 -  200 bin lira bir teşvik veriyordu. Emsal artışı çok doğru ve yerinde bir karardı. Şimdi bu karar için yürütmeyi durdurma kararı çıktı yargıdan… Konut açığı fazlalaştı. Üniversite şehrindeyiz. Savaşlar sonucu gelen bir göç var. Rusya – Ukrayna savaşından kaçanlar Antalya’ya kaçtı, Antalya’da yaşayanlar da İzmir’e kaçtı. Dolayısıyla kira bedelleri çok yükseldi. Arzın talebi karşılayamaması, fiyatları yukarıya çekti. 30 Ekim’deki depremde Emlakçılar Odası olarak açıklama yaptık. Ağır hasarlı evlerden hizmet bedeli ücreti almayacağımızı söyledik. Bizim geçimimiz bu, başka bir geçim kaynağımız yok. Devlet bize maaş ödemiyor. Konut açığımız var, fiyatlar çok yüksek. Şu an İzmir’ de ciddi bir kiralık daire açığımız var. Ne yazık ki depremzede kardeşlerimize kiralık konut bulamıyoruz” dedi.

1+1 KONUTUN KİRASI 5-7 BİN LİRA ARASINDA
Kiralık konut kıtlığında kiralık evlerin fiyatlarının tahminlerin üzerinde olduğuna dikkat çeken Başkan Güleroğlu, “Biliyorsunuz Buca, öğrenci şehri. İnsanlar artık yaşam şeklini değiştirmeye başladı. Aileler bölünerek daha küçük aileler halinde yaşıyorlar. Bu yüzden 1+1 evleri tercih ediyorlar. Bu evlerin fiyatları 5 bin ile 7 bin arasında değişiyor. Bu fiyatlar özellikle üniversite bölgesindeki olan yerlerde görülüyor. Şirinyer kısmında ise 5 ile 8 bin, 8 bin 500 arası 2+1, 3+1 aile evlerimiz var. Bostanlı’daki evler 15 bin lira. 10 bin liradan aşağıya pek ev yok. Normalde bir vatandaşın oturabileceği, rahat edeceği bir evin kirası, 10 bin liradan aşağıya değil” diye konuştu.

ZEMİNİ KAYALIK BÖLGELER, ÖZELLİKLE TERCİH EDİLİYOR
İzmir’de zemini sağlam semtleri tek tek işaret eden Güleroğlu, kiralık veya satın almak için tercih edilen bölgeleri şu sözlerle dile getirdi:

“Konya’da fay yok ama orada da geçen sene deprem oldu. İzmir’e bakacak olursak en çok tercih edilen yer kayalık alanlar. 2000 yılında oda olarak çıkardığımız dergide yayınlandı. Bir bilimcinin söylediğine göre Evka-1 ‘den Evka-7’ye kadar olan yerlerin hepsi dağlık kesimlerde. Evka’ların hepsi kayalık alanlara kuruldu. Bu yapılar beton kalıp olan tünel sistemiyle yapıldığı için hepsi sağlamdır. Zemin de sağlamdır, derdi. Kayalık kesimler, Bornova’nın Atatürk mahallesi, Çiğli’nin özellikle yukarı tarafları Maltepe ve biraz daha yukarısındaki dağlık kesimler. Yamanlar, Karabağlar, özellikle Konak – Yeşilyurt o bölge, hastanenin olduğu yerler hep kayalıktır zaten. O yerler zemini çok sağlam olarak söylerler ama binanın sağlam olup olmadığını ben bilemem. Bu bölgeler daha çok tercih ediliyor ve her depremde de bu olur. O bölgelerdeki fiyatlar artar.”

KONUT AÇIĞINI KAPATMAK İÇİN SEFERBERLİK BAŞLATILMALI
Konut stoklarının yetersizliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Güleroğlu, şunları söyledi:

“Arzın talebi karşıladığı günleri görmek, en büyük umudumuz. Konut üretimini artırmanın yolu var elbette. Fazlasıyla Hazine arazimiz var. TOKİ’lerin, Hazine arazilerine inşa ettiği binalar var. Bu tür inşaatlar fazlaca yapılabilir ve ona göre sistem oluşturulur. Mesela konut fiyatları çok arttı diye hükümet olarak birçok konut atağı yaptık, denildi. Ama  İzmir’de yapılacak konut sayısı belli. Belki 3-4 senede yeni konutlar yapılacak ama bu, konutların fiyat artışını engellemez. O yüzden bir an önce konut seferberliği içerisine girilmeli, alanlar yenilenmeli, deprem yönetmelikleri uygulanmalı, kentsel dönüşüm doğru bir şekilde uygulanmalı. Özellikle Bayraklı bölgesi o konuda dünyanın incilerinden bir yerdir. Bunlar çok iyi yapılmalı, arsa üretilmeli. İzmir’de arsa üretilecek yer yok. Şu an müteahhit yer bulamıyor. Müteahhitler Bergama, Kınık taraflarına doğru gidiyorlar. En çok  Foça, Aliağa, Bergama, Kınık bölgelerine yatırım yapılıyor.”

BİZİM DEPREME DAYANIKLIDIR DİYE BELGE SUNMA VERMEMİZ SÖZ KONUSU DEĞİL
Kiralık konut arayan veya satın almak isteyen vatandaşların, ev seçerken binanın depreme dayanıklı olup olmadığına dair bir belge talebinin olup olmadığına dair soruya, Başkan Güleroğlu’ndan şu yanıt geldi:

“Emlak müşavirinin işi, alıp satmaktır. Burada depreme dayanıklı olup olmamasıyla tespit yapacak, karar verecek ilgili kurumlar var. Yapı denetim, belediyeler, inşaat mühendisleri, müteahhitler ve yapı kontrolleri gibi. Bunların hepsi onaylamış, belediye de ruhsat vermişse, herhangi bir kimse depreme dayanıklıdır diye belge veremez. Eğer bina depreme dayanıklı değilse o binanın üç ay içinde yıkılması gerekiyor zaten. Yeni binalarda herkes şunu yazıyor ’depreme dayanıklı..’  Birkaç meslektaşım bunu yanlış anladı. Bunu düzeltmek isterim. Bizler bir binanın depreme dayanıklılığıyla ilgili bir ispatta bulunamayız, bu benim işim değil. Eğer bununla ilgili bir ispat belgesi isteniyorsa, ilgili belediyelere gidilmesi lazım. Kimse karot almadan bina ile ilgili bilgiyi veremez. Evet, İzmir’de konut satışlarında düşüş oldu. 20 yıllık binalar, fiyat itibariyle daha çok tercih ediliyor. 20 yıllık bina ila 10 yıllık bina arasında 1 milyon liralık fark var.  Evi yıkılanlar, 2017’den sonra yapılan evlerde oturmak istediklerini söylüyor. 1999 Marmara depreminden ders çıkardık mı? Bayraklı’daki depremden ders çıkardık mı? Hayır, onu da unuttuk. 6 Şubat depremi de bir süre sonra unutulacak. Dolayısıyla hükümetin bir an önce deprem yönetmeliğini değiştirmesi, kentsel dönüşümü bir an önce başlatması lazım.”

ALSANCAK’I, BAYRAKLI’YI, MAVİŞEHİR’İ BOŞALTMAYA GEREK YOK, ÇÜNKÜ…
Bir jeoloji uzmanının, “Ben olsam, zemini çok yumuşak olan Alsancak, Bayraklı ve Mavişehir’i boşaltırdım; ama bunun imkansız olduğunu biliyorum” sözlerini hatırlattığımız Güleroğlu, bu konuda düşüncelerini şöyle özetledi:

“Buraları başka yere taşımaya gerek var mı? Bence yok. Gemi suyun üstünde durabiliyorsa, ev de o sıvılaşmanın olduğu, yumuşak zeminde de durur. Bunu da yapacak olan bir mühendis. Buradaki tek sıkıntı, işi doğru yapabilmekle alakalıdır. Doğru malzemeyi doğru zamanda ve düzenli bir şekilde eksiksiz kullanırsanız sorun olmaz. Japonya’da 9.1 büyüklüğünde deprem oluyor, kimsenin ruhu bile duymuyor. Biz burada 7.4’te yerle bir oluyoruz. Bunların hepsi malzemeden kaçıldığı için oluyor. Kahramanmaraş’ta örnekleri de var. Etrafındaki bütün binalar yıkılmış, ama orada bir bina ayakta kalmış, üstelik binanın içindeki bir tane çatal bıçak dahi yerinde oynamamış. Demek ki o bina doğru yapılmış. İşimizi doğru yaparken kontrolü elden bıraktığımız için bu hataları yaşıyoruz. Siz yapılacak işi ilime,  mühendise bırakırsanız ve kontrolü sağlarsanız, daha doğru olur. Taşerona bırakılırsa sorun olur. İşimizi doğru yapalım ve kontrolü elden bırakmayalım. Mühendis, suyun üzerine gemi yapabiliyorsam toprağın üzerine binayı yaparım diyor. Uzmanlar söylediği için söylüyorum güzel işlerin doğru yapılması gerekiyor. Siz inşaat müteahhidisiniz ve işi taşerona verdiniz, bir bina yaptınız. Taşere ettiğiniz bir sistemde sizin kontrolünüz var ve depremde yıkılırsa birinci derecede sorumlu, siz değilsiniz. Belediyede o işe izin verenler ve yapı denetim uzmanları var, bunların hepsi sorumlu ama müteahhit sorumlu değil. Emlak sektöründe çalışacak kişilerin kursa gidip belge alması, staj yapması gerekiyor. Ama müteahhidin böyle bir zorunluluğu yok. Artık yapı inşa edilirken, bu iş, inşaat mühendisleri üzerinden dönmeli.”

500 BİN LİRAYA SATILIK KONUT İLANLARINA KANMAYIN
Dijital ortamda yayımlanan ilanlarda İzmir’de 500 bin liraya satılık konut bilgisinin yayıldığını ve vatandaşın bu ilanlara kanarak harekete geçtiğini anlatan Başkan Güleroğlu, bu konuda vatandaşları uyardı:

“Bu bizim kanayan yaramız. Bir emlak veya gayrimenkul üzerine ofis açmanız için sizden belgeler ve 6 aylık staj istiyor. Fakat bu kişiler emlak ofisi değil, sanki bir inşaat ofisiymiş gibi kuruyorlar. İsimlere de dikkat edin; şu yapı, bu yapı isimleriyle ilan veriyorlar. Vatandaş bu ilanlara kanıyor. Vatandaş arıyor telefonla, randevu veriliyor, gidiyor o adrese. O ev satıldı veya o ev sıkıntılı, elimizde şöyle bir ev var, size onu verelim, teklifiyle karşılaşıyor. Taktik gereği herkese aynı gün randevu veriyorlar ve bu evi kaçırmayın, bakın sırada bekleyenler var, onlar alabilir, diye korkutuyorlar. Tüm bunlar bizim kulağımıza da geliyor. Şikayetler alıyoruz. Denetim eksikliği var. Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenmesi gerekiyor bu işlerin. Elimizden geldiğince bu tip işletmeleri kodlayıp bakanlığa dilekçeyle bildiriyoruz. O işletme kapatılıyor fakat başka yerde ofis açıyor. Bu işi emlak portallarının sahiplenmesi ve bu kişilerin sosyal medyalarda ilan vermesinin engellenmesi gerekiyor. Bakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına İzmir Emlakçılar Odası olarak bunun için yazılarımızı yazdık cevap bekliyoruz. Sürekli söyledik, Kanunda denetim yetkisinin bize verilmesini bekliyoruz. Bir de kaparo sorunu var. Aman bu evi kaçırmayın, kaporayı yatırın, evin ilanını kaldıralım, başkasına satılmasın, diyorlar. Vatandaş 10 bin lira kaparo gönderiyor. Bir başkası, bir başkası daha derken, paraları topluyorlar. Ne siteden ilan düşürülüyor, ne de o ilanı verenlere ulaşılıyor. Durum böyle. Vatandaş, böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında Ticaret Bakanlığından alınan yetki belgesini sorsun. Yetki belgesi olmayan emlakçıyla alışveriş yapmasın. Elektronik imzalı yetki bölgesini görmeden hiç kimse para göndermesin. Ya da odamızı arasınlar. Odamızın telefon numarasını söylüyorum, 0 232 425 85 91 veya sonu 92... Odamızdaki yetkili arkadaşımıza sorsunlar, bu emlakçı, size kayıtlı mı diye… Bir de şu unutulmasın. İzmir’de 300 bin liraya, 500 bin liraya konut yok. Bugün 1 milyon liranın altında konut yok İzmir’de.”

TUNÇ SOYER BAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyelerinin kentsel dönüşüm ve bina envanteri çıkarma çabalarını ilgiyle izlediğini belirten Başkan Güleroğlu, “Tunç Soyer Başkanımıza çok teşekkür ediyorum, bu gayretlerinden dolayı. Güzel bir çalışma başlattı. Ancak bu böyle kalmamalı. Soncunu da görmeliyiz. Umarım bundan sonra Büyükşehir ve devletimiz birlikte hareket eder, bu sorunların üstesinden gelir” dedi.

FİYATLARI EMLAK MÜŞAVİRLERİ ARTIRMIYOR
Piyasada konut fiyatlarını emlak müşavirlerinin artırdığına yönelik iddialara cevap veren Başkan Güleroğlu, satılık konut sayısının da yok denecek kadar azaldığına dikkat çekti:

“Mülklerin değerini emlakçılar artırıyormuş. Böyle bir şey yok. Katılmıyorum, tamamen yalan. Ben sizin dairenizi satabilmek için sizinle bir sözleşme imzalıyorum. O sözleşmeye istinaden bu ilanları giriyorum. Siz bana ne söylediyseniz, ben o rakamı yazıyorum ancak son dönemlerde bizim engel koyduğumuz bazı mevzularda insanlar kendileri çözüm aramaya başlıyor. Narlıdere, Sahilevleri bölgesinde 25 – 30  milyona liraya müstakil bir ev alabiliyordunuz. Fakat şu anda Sahilevleri’nde 99 milyona da ev var, 120 milyona da var. Binanın değerini neye göre hesapladınız diye soruyoruz. Bir eksper mi yaptı? Deli saçması diye bir durum var. Yetki belgesi alamayanlar da mülk sahibim diye senin mülkünü alıp ilan veriyor. Bununla ilgili yazılarımızı yazdık. Biz ticaret bakanlığından emlak yetkisi almış kişiler tarafından yapılmıyor.  Konut piyasasında rakamların uçmasında komşuların da payı var, fırsatçıların da… Ama yetki belgeli emlak müşavirlerinin bu artışta en küçük bir sorumluluğu yok.”

ARSA FİYATI, KONUT FİYATINI TETİKLİYOR
Arsa üretmenin artık zorlaştığını belirten Başkan Mesut Güleroğlu, Çeşme’de TOKİ’nin arsa satışını örnek göstererek şunları söyledi:

“TOKİ, 22 milyon lira muhammen bedelle arsa satıyor. Artırıyorlar bu rakamı, arsa 70 milyon liraya gidiyor. Sonra konut fiyatları neden yükseliyor diyorlar. Arsa işin içine girince, arsa fiyatı yüksek olunca, konut fiyatı da otomatikman artıyor. Narlıdere Sahilevleri, Urla, Çeşme, Alaçatı’da rakamlar inanılmaz yüksek. Şu anda en makul fiyatlar Seferihisar’da, Özedre’de, Gümüldür’de. Yakında buralarda da rakamlar Alaçatı, Çeşme gibi olacak. Bu yüzden yazlık konut arayanlar, sözünü ettiğim yerlerden hemen yazlık edinsinler, yarın geç kalmış olmasınlar. 10 sene önce Seyrek’ten ev alın diye mesajlar verdim. Seyrek’te de yaşanır mı deyip kulak tıkayanlar, bugün Seyrek’te konutlara fiyatlarından dolayı uzaktan bakıyor.

ÜRETİM YAPTIĞIN YERE BİNA YAPTIRIRSAN, BİNDİĞİN DALI KESMİŞ OLURSUN
Meraların, ormanlık alanların imara açılmasına imkan tanıyan yasayı değerlendiren Güleroğlu, “Bir eviniz ve bahçeniz var, yiyeceğinizi oradan çıkartıyorsunuz. Birisi gelip oraya ev yapmak istiyor. İki daire yapayım birini sana vereyim diyor ve sana mantıklı geliyor. Buna izin verdiğin zaman bindiğin dalı kesmiş oluyorsun. İnşaat yapmak için yerimiz yeterince var. Sadece iyi bir planlama lazım. Şehir Plancıları Odaları Türkiye’de çok verimli çalışıyorlar. Bunların belediyelerle bir olup ortak hareket etmeleri lazım. Meralara, ormanlara dokunulmamalı. Uzmanlar bir masada toplanıp bir şehri nereye, niye ve nasıl kuralım diyerek baştan konuşmalı ki sonra inşası daha kolay ve ucuz olsun. Ama kurulmuşun üzerine revize yapmak, altyapıyı çökertir. Buca Cezaevi kaldırıldı ve ne olacağı belli değil. Yarın oraya bir AVM yapılırsa Buca’nın trafiğini düşünün. Zaten keşmekeşti, daha da içinden çıkılmaz hal alır o zaman. İnşallah öyle bir şey yapılmaz ve yeşil alan olarak kalır.  ve o bölgedeki hemşehrilerimiz rahat bir nefes alır.”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/emlakcilarin-baskani-uyardi-ucuz-konut-ilanlarina-kanmayin/1137038