YARDIM RAPORU
Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Berkhan Alptekin gerçekleştirdiği sunumda,”Karşıyaka Belediyesi deprem bölgesine toplamda 27 tır, 22 kamyon 9 kamyonetlik yardımlar bölgeye gönderildi.Bunun yanı sıra ekiplerimiz tarafından sıcak yemek dağıtılarak aşevi hizmetinin veriliyor. Ayrıca, bin 290  aile Karşıyaka’ya yerleştirildi. 3 bin 245 depremzede Karşıyaka’da yaşamaya başladı. Kaymakam ve Sosyal Hizmetler İlçe Müdürlüğü ile sürdürdüğümüz iletişimden öğreniyoruz ancak eksilmeler ya da artmalar yaşanabiliyor” dedi.

BİR GECE KENDİMİ TUTAMAYIP AĞLADIM
Yardım raporunun açıklanmasının ardından söz alan Başkan Cemil Tugay bölgedeki depremzedeler için her türlü çaba göstereceklerini ifade ederek, “Depremin olduğu gün Karşıyaka Belediyesi adına buradan bir ekiple bölgede yaşanan hasarı yerinde görmek ve nerelerde, hangi noktalarda yardım edebileceğimizi saptayabilmek için yola çıktık. Hava şartlarının olumsuzluğundan kaynaklı trafik kazaları nedeniyle ertesi gün ulaşabildik. Pazar gününe kadar arkadaşlarımızla hemen her ilde, değişik noktalarda, kırsalda da yardım ulaştırdık. Çok büyük yıkım tablosu. Bu noktada hayatını kaybedenlere yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. Belki iyileşme dönemi uzun yıllar olacak. Öyle olması doğal çünkü çok geniş bir alan. Tarifi yapılamaz ölçüde bir sıkıntılı durum var. Gidip görünce anlaşılıyor. Bundan sonraki süreçte de oradaki vatandaşlarımız için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Yardımların doğru yere ulaşması için çabalarken Karşıyaka’dan haber geliyordu. Vatandaşlarımızın yardımları hazırlamaj için seferberlikle çok geç saatlere kadar çalışıldıklarını duyuyorduk. Videolar geliyordu. Bir gece kendimi tutamayıp ağladım. Karşıyaka ve Karşıyakalılarla çok gurur duydum. Böyle bir kentin belediye başkanı olmaktan gurur duydum herkese çok teşekkür ediyorum. Yardımlar bir emanet olarak alındı, emanet olarak gönderildi. Kimsenin şüphesi olmasın”  dedi.

YENİ BİR DÖNEME BAŞLAYACAĞIZ
Tugay, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Karşıyakalı vatandaşların yoğun bir şekilde belediyeye başvuruda bulunarak yapıların güvenirliğini sorguladıklarını kaydederek , “depremlerden sonra, ilçemizde, genel bir tedirginlik hali yayıldı. Vatandaşlardan oturduğum bina depreme dayanıklı mı diye yüzlerce sorular geldi.  Aslında İzmir Depremi’nin ardından başlatılan bir çalışma vardı. Kentimizin planlaması ve depreme dayanıklılık ile ilgili. Depremden hemen önceki son mecliste afet planı ile ilgili de çalışma kararı almıştık. Üzülerek söylüyorum bir tesadüf oldu. Böyle bir ihtiyaç gördük ve 30 Ekim 2020’den beri çalışmamız vardı ama ilçemizde ve genel olarak İzmir’de riskli binaların sayısının çokluğu ile ilgili enerji kaybettik çünkü süreç emsal tartışmalarına gelerek kilitlendi. Büyükşehir Belediyemiz bazı kararlar aldı. Orta ve ağır hasarlı binaların yenilenmesinde kolaylaştırıcı olsun diye bir emsal artışı kararı alındı. Bir koruma bölgesi tanımlandı, bunun  sınırları ile ilgili idari karar alındı. Bayraklı’da ağır hasar olduğu için parsel ve ada bazlı emsal artışı kararlar alındı. Pek çok tartışma yarattı. Bayraklı bölgesinde emsal artışı da mahkeme kararıyla iptal edilince belirsizlikler meydana geldi. Binaların yenilenmesinde nasıl bir yol izleneceği ayrı tartışma konusu ama gerçekten oturduğumuz yapılarda risk nedir? Bunlarla ilgili ne yapmamız gerektiği konularını konuşmak tartışmak ve çözümler üretmek için sorunun boyutunu belirlemekle ilgili kararlıyız. Deprem bölgesinden geldiğimden beri toplantı yapıyoruz hem dışardan konunun uzmanlarıyla hem de kendi içimizde… Bu sürecin sonuna geldik sayılır. Belki Cuma gününden sonra bazı kararlar alacağız ve yeni döneme başlayacağız” ifadelerine yer verdi.

MAVİŞEHİR’DE ÖNLEM ALINMASI GEREKİYOR
Mecliste sunum yapan Karşıyaka Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Nehir Yüksel, ilçenin mevcut yerleşim alanları ile ilgili tespitleri anlattı. Jeolojik etütleri göz önüne alarak ilçenin yapı stoğuna dair verileri aktaran Yüksel “Karşıyaka yaklaşık 5 bin 172 hektar… Bunun da yaklaşık 2 bin 300 hektarı 1/5000’lik ve üst ölçekli planlarla yerleşime açılmış. İlçemizde büyük bir kısmının jeolojik etütleri bitmiş durumda. Bizim planlı yerleşik alanımızın dörtte birlik kısmı ‘önlemli alanlar’ statüsünde. (Önlemli alan: afet riski ve/veya jeolojik-jeoteknik nitelikleri sebebiyle, yapılaşma öncesinde ya da yapılaşma sırasında belirli önlemleri alıyor olmak kaydıyla planlamaya ve yapılaşmaya uygun olan alanlar). Sonuç olarak biz mevcut yapı stoğumuzu hem yönetmelikler hem de yerleşime uygunluk alanı ile eşleştirerek aslında deprem tehlikesi karşısında ilk adımı attık. Özellikle önlemli alanlar arasında yer alan Atakent, Bostanlı, Goncalar, Nergiz, Aksoy, Yalı Donanmacı, Demirköprü, Dedebaşı, Bahriye Üçok ve Tersane mahalleleri yapı stoğunun ve nüfus açısından çok büyük bir kısmını taşıyan alanlar. Bu bölgedeki 10 bin 946 yapının 7 bin 856’sı 1998 yönetmeliği öncesinde inşa edilmiş. 1998 öncesi yapıların çoğunluğu Çarşı ve çevresinde, Bostanlı ve Nergiz’de olduğunu görüyoruz. Mavişehir bölgesini ayrıca ele aldık. Mavişehir’de 2012’de onaylanmış planlarda önlemli alan olarak işaretlenmiş. Bu bölge sıvılaşma tehlikesi taşıyor ve su baskınları açısında önlem alınması gerekiyor. Bu bölgedeki 350 yapının 302’si ise 1998 yönetmeliği öncesinde yapılmış” dedi.

VERİ TOPLAMA AŞAMASINDAYIZ
Sunumun ardından açıklamalarda bulunan Başkan Tugay şu ifadeleri kullandı: “Arşivimiz dijitalleşti ve çok kısa sürede verilerle haritalandırıyoruz. Sıcaklık haritalarıyla öncelikli eylem alanı seçebiliyoruz. Şu anda veri toplama aşamasındayız. Zeminle ve sıvılaşma riski yüksek ile ilgili önemli alan hassasiyet taşıyor. Bazı alanlarda yeterli jeolojik verilere de sahip olmadığımızı söyleyebiliriz. Daha detaylı çalışmaların yapılması gerekiyor.Mikro bölgeleme ile sıvılaşma riski ile İzmir Büyükşehir Belediyemiz Bayraklı’da çalışma yaptı, Bornova’da devam ediyor.Başvuruda bulunduk. Hassasiyetten dolayı erkene alınmasını talep ettik, olumlu karşılanacağına inanıyorum.

MAVİŞEHİR’İ İTHAM ETMEDİM
Geçtiğimiz günlerde bazı medya kuruluşlarında yer alan haberlerde sıvılaşma riski yüksek alanların taşınması tartışmalarını açıklık getiren Tugay “Bir gazeteciye yaptığım açıklamamda haberin başlığı ile yorumu sebebiyle yanlış anlaşılmalar oldu. Kesin bir yargı olmadan mahalle adını da telaffuz etmedim. Kıyı bölgemizde sıvılaşma riski yüksek bir alan var, bu alanlarda yüksek yapılar sıkıntılar olabilir. Bundan sonra daha katı önlemler alınabilir ve kentin daha güvenli zemine kaydırılması gerekebilir dedim. Olay birden bire olay Mavişehir’e geldi. Mavişehir’i itham etmedim. 600 hektarlık alanda sıvılaşma riski yüksek alanlar var. Bunların hepsi gözden geçirilmesi gereken binalar… 99 depremi sonrası 24 yıldır yeterince dönüşümü sağlamadı. Yerel yönetim olarak üst makamlardan doğru talepte bulunmak yükümlülülüğümüzdür. Bir bölgeyi itham etmemiz söz konusu değil haritada gördüğünüz gibi birçok alanda sıvılaşma riski var.Depremin kaderle ilgisi yok ne zaman yaşanacağı belli değil. Yıkıcı bir boyutta yaşarsak bunun vebali hepimizin boynunda kimse altından kalkamaz. Bu işin ne siyaseti ne hükümeti var. 30 Ekim’den sonra binalar yapılırken çok daha titiz davrandığımızı bilmenizi isterim. Jeoloji mühendisimiz gidip zemin etüd çalışmalarını denetliyoruz. Bundan sonra hiçbir hataya yer verilmeyecek. Halkımızın bilmesini istiyorum” dedi.

PROTOKOL İMZALADIK
Tugay son olarak afet planı ile ilgili protokol imzaladıklarını ifade ederek, “İstanbul Avcılar ile protokol imzaladık. 1999’da etkilenen yerlerden biri oradaki belediye başkanımız dedi ki yöneticiler de yaşananlardan yönetemez hale geliyorlar.Birbirimize hava yoluyla en hızlı bir şekilde hazırlanmış ekipler anında hava yoluyla karşıya geçecek gereken çalışmalar yapılacak umarım ihtiyaç olmaz ancak bir afet planına ihtiyacımız vardı. Karşıyaka Spor Kulübü ve taraftarları ziyaretime geldi. Diğer taraftar grupları Çarşı gibi yardım toplama çalışmalarına katıldılar. Karşıyaka Spor Kulübü ile de ayrıca gurur duyuyoruz. Karşıyaka-Göztepe ile sembolik maç için 82 bin bilet sattı bölgeye yardım için... Yürekten teşekkür ediyorum”şeklinde konuştu.