Prof. Çetin’den korkutan uyarı: Türkiye Lyme’ı umursamıyor!
Prof. Çetin’den korkutan uyarı: Türkiye Lyme’ı umursamıyor!
Avrupa Parlamentosu’nun 2018 yılında Lyme Acil Eylem Planı’nı onaylamasının ardından, Dünya Sağlık Örgütü tarafından tüm ülkelerde planın uygulanması talimatı verildiğini belirten Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, “Bu planın 15 maddelik şartlarının yerine getirilmesi için dört yıl süre tanınmıştı. Yıl sonunda o süre sona eriyor. Pek çok ülke Lyme klinikleri açarken, doktorları yetiştirirken, Türkiye kılını bile kıpırdatmıyor” dedi
20 Kasım 2022 Pazar  12:07

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Prof. Dr. Barbaros Çetin, Lyme bakterisinin her geçen gün daha da tehlikeli hal aldığını söyledi. 365 hastalığı taklit etmesiyle bilinen bu bakteriyle savaş anlamında Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkelerinde yoğun bir mücadele sergilendiğini anlatan Prof. Çetin, Avrupa Parlamentosu’nun 2018 yılında Lyme Acil Eylem Planı’nı onayladığını bildirdi. Bu kararın, aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü kararı da olduğunu hatırlatan Prof. Çetin, Dünya Sağlık Örgütü’ne üye olan Türkiye’nin Lyme Eylem Planı çerçevesinde en küçük bir çalışma dahi yapmadığını bildirdi. Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, 15 maddelik Lyme Acil Eylem Planı doğrultusunda Türkiye’nin de bu hastalıkla ilgili klinikler açma, uzman doktor yetiştirme, laboratuarlar kurma gibi atması gereken adımları atmadığını ifade etti.

BİT, PİRE, KENE, SİVRİSİNEK, TAHTAKURUSU, AT SİNEĞİ GİBİ PARAZİTLERDEN GEÇİYOR
Lyme bakterisiyle ilgili 15 yıldır çeşitli araştırmalar yapan Prof. Dr. Barbaros Çetin, “1990 yılında, 100’ün üzerinde çoğunluğu tıp doktoru, bir kısmı da biyolog olmak üzere bilim insanı, insanlar üzerinde araştırma yapmışlar, kan örnekleri almışlar. Bu taramalara göre birçok ilde Lyme hastalığının varlığını göstermişler. Ancak hiç kimse bu hastalığın ileride çok büyük tehlike olacağını düşünememiş ve üzerine gitmemiş. Ben 15 yıldır bunun üzerinde araştırmalar yapıyorum. İsveç’ten doktoradan döndükten sonra Ankara Üniversitesi’nde biyoloji hocasıyken, sınavı kazanan bir doktora öğrencisini bana vermişlerdi. Çocuk odama girdiğinde yürüyemiyordu. Öğrencimiz meğer 25 yıldır MS hastasıymış.  5 yaşındayken, çocuğu göbeğinden kene ısırmış. 20 sene sonra gerçek hastalığı ortaya çıkmış.  Lyme hastalığı keneden geçen bir hastalık olarak bilinir ancak sadece keneden değil; kene, bit, pire, sivrisinek, tahtakurusu, ısıran sinek, at sineği gibi kan emen tüm parazitlerden geçiyor. Lyme, bilimsel olarak tespit edilmiş tam 365 hastalığı taklit eden, dünyanın en büyük taklitçi spiroket bakterisidir” dedi.

TÜRKİYE’DE 8-10 MİLYON ARASI LYM HASTASI VAR
Lyme bakterisinin, covid 19 salgınıyla bağlantısı olup olmadığı yönündeki soruya Prof. Çetin, şu yanıtı verdi:

“ABD’de bugün itibariyle 80 milyon insan Lyme hastası. Avrupa’da bu sayı 30 milyon civarında. Türkiye’de ise eldeki verilere göre, 8-10 milyon arası Lyme hastası olduğu tahmin ediliyor. Sağlık Bakanlığı kriterlerine göre bildirimi zorunlu olan bir hastalık. Fakat Türkiye’de tıp bu konunun üzerine gitmediği için bilinen vaka sayıları çok düşük görünüyor. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de belirgin bir Lyme hastalığı yok diyor. Yıllardır bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini söylüyorum, kimse dinlemiyor, üzerine düşmüyor. Oysa sadece İzmir’de şu anda 100 binden fazla insan Lyme hastası. Pandemi, Lyme hastalarına çok büyük zarar verdi. Çünkü insanlar pandemide uzun süre hastanelere erişim sağlayamadı. Covid 19; Lyme’ın taklit ettiği alzheimer, kalp, diyabet, MS, ALS gibi hastalığı olanları mahvetti. Lyme’dan yıllardır zaten mustaripsiniz, bunun üzerine bir de Covid 19 geliyor ve size en ağır darbeyi vuruyor.”

LYME HASTALIĞI TEŞHİS EDİLSE BİLE TEDAVİ EDECEK DOKTOR YOK
“Lyme, 365’ten fazla hastalığı taklit ettiğine göre, bunun pek çok semptomu var, yaklaşık 800 dolayında... En belirgin olanları ani yüz felci, ani çift görme, ani işitme kaybı, ani felç, vücutta sürekli gezen kronik ağrılar, kronik yorgunluk, uykusuzluk olarak söyleyebilirim. Başta beyin olmak üzere tüm organlara yerleşir. Çünkü bu bir parazittir. Bu tür semptomları olanların, Lyme testi yaptırması lazım” diyen Prof. Dr. Barbaros Çetin, hastalığın tedavisiyle ilgili olarak şunları söyledi:

“Bu hastalığın tedavisinin yapılabilmesi için öncelikle Lyme konusunda uzman bir doktora ihtiyacınız olacak ancak o da bizim ülkemizde yok. Tıp fakültesini bitirdikten sonra bir uzmanlık alanı seçiyorsunuz. Lyme hekimi olmak isterseniz, bu alanda kendinizi yetiştirmeniz mümkün değil, çünkü bizim üniversitelerimizde Lyme departmanı yok. ABD’de Lyme anabilim dalı var, 20 yıl önce kurulmuş.  Orada ihtisasını yaparak Lyme doktoru oluyorsunuz ancak... ABD’de 30 yıl önce kurulmuş Lyme vakıfları, dernekleri, Lyme hastaneleri ve klinikleri var. Buralarda Lyme hastalarını kabul ediyorsunuz. Hekimler ABD’de ciddi tedaviler uyguluyor ve sonrasında gıda kürleriyle, takviyeleriyle hastanın tedavisini sürdürüyor. ABD’de MS hastası olup, sonradan Lyme olduğu anlaşılan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş hastaları bile ayağa kaldıran klinikler var.”

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜN TALİMATINI CİDİYE ALMADIK
Avrupa Parlamentosu’nun, 2015 yılında Lyme Acil Eylem Planı için hazırlık yapma kararı aldığını, üç yıl boyunca verilerin toplandığını ve her yıl binlerce yeni vakanın görülmesiyle 2018’de Lyme Acil Eylem Planı’nın Avrupa Parlamentosu’na sunulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Çetin, “Parlamento, aynı yıl planı onayladı” dedi ve şu değerlendirmelerde bulundu:

“Mesela Almanya’da her yıl 600 bin kişiye Lyme teşhisi konuluyor. Avrupa Parlamentosu Sağlık Alt Grubu, bunun artık bir salgın olduğunu görünce, 2018’de Lyme Eylem Planı’nı parlamentoya sundu. Parlamento da Acil Eylem Planı’nı onayladı. AB ülkelerine dedi ki, “Size dört yıl süre veriyorum. Bu konuda Acil Eylem Planlarınızı hazırlayacaksınız, doktorları yetiştireceksiniz, klinikleri açacaksınız, halkı bilinçlendireceksiniz.” Bu karar, aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü kararıdır. Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’ne üyedir. Her ne kadar AB üyesi olmasak da, AB’ye girme düşüncesinden hiç vazgeçmeyen ülkeyiz ancak üyesi olduğumuz Dünya Sağlık Örgütü’nün talimatını da ciddiye almadık. Bu konuda en küçük bir adım dahi atmadık. Oysa 2022 yılı sonuna kadar bizim de ülke olarak bu çalışmayı yapmamız gerekiyordu. Dünya Sağlık Örgütü kararları bizi bağlıyor, çünkü bu kurumun üyesiyiz. Dünya Sağlık Örgütü kararına göre, 2022 Ocak ayından itibaren Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, 15 başlıklı Acil Eylem Planı’nı hayata geçirmek zorundaydı.  Geride kalan dört yıl içinde Lyme kliniklerini açmak, bu hastalık konusunda uzman doktorlar yetiştirmek zorundaydı. Bunların hiçbirini yapmadık. AB ülkeleri bu uyarıları dikkate aldı ve gerekli çalışmaları başlattı. Almanya, Fransa, İspanya, Avusturya, bu konuda çok büyük aşama kaydettiler. Bu ülkelerde özel klinikler bile açıldı. Türkiye kılını kıpırdatmıyor. Bu vurdumduymazlık bizi felakete götürür. Şöyle ki, Lyme’ın taklit ettiği 365 hastalık, yanlış teşhisten dolayı harcanan fuzuli ilaç ve tedavi masrafları dikkate alındığında, pek çok ülkenin ekonomisini batıracak kadar büyüktür. Erken teşhis, erken tedavinin maliyeti daha düşük oluyor.”

ABD, LYME’I MİLLİ GÜVENLİK TEHDİDİ OLARAK GÖRÜYOR
Bu hastalığın tedavisinin ekonomik boyutuna da değinen Prof. Dr. Çetin, Türkiye’nin, Lyme hastalığını ciddiye almadığı için her yıl ortalama 10 milyon dolar zarara uğradığını öne sürdü. ABD, Hollanda, İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika’da Lyme hastalığının ekonomik tablosunun da ağır olduğunu ancak önlemler alındığını belirten Prof. Çetin, “ABD’de bir Lyme hastasının bir yıllık masrafı 100 bin dolar. Evet bir covid 19 pandemisi yaşadık, hala yaşıyoruz ancak Lyme, 21. yüzyılın gerçek pandemisidir.  Kim ne derse desin, gerçek budur. İnsanoğlu yaşadıkça devam edecek bir pandemidir Lyme…  Dünyada keneden kaynaklı en yaygın olan hastalık, Lyme hastalığıdır. Keneden insanlara yaklaşık 400 civarında patojen geçiyor. ABD’de 80 milyondan fazla Lyme hastası var. Bu ülkede bilboardlara son beş yıldır, bu konuda uyarı afişleri asılıyor. Ama Türkiye’de böyle uyarıya dahi gerek görülmüyor” dedi. Beyaz Saray’ın, Lyme bakterisini, ulusal güvenlik tehdidi olarak kabul etitğini, üç ayda bir Savunma Bakanlığı’nın toplantılar yaparak konuyu tartıştığını dile getiren Prof. Çetin, SMA hastalığının kaynağının da Lyme olduğunu öne sürdü:

SMA HASTALIĞININ TEMELİNDE LYME VAR
“Anne hamileyken, bu virüsü çocuğa geçiriyor. Bu nedenle ABD’de annneler hamile kalmaya karar verdiklerinde, mutlaka Lyme testi yaptırması koşulu getirildi. Çocuklarının sakat doğmaması, SMA’lı, otizmli veya down sendromlu olmaması için bu testi gerekli görüyorlar. Çünkü bu bakterinin anne karnında bebeğin ölümüne bile sebep olduğu biliniyor. Bu kanıtlandı.  Tıp dünyası, SMA hastalığının bir genetik hastalık olduğunu öne sürüyor, 110 yıldır. Halen de öyle. Geçen yıl Ankara Büyükşehir Belediyesi, Başkent Üniversitesi Hastanesi ile anlaştı ve anne babalara SMA gen testi uygulaması başlattı. İzmir’de de böyle bir planlama olması bekleniyor. Bu arada SMA ile ilgili uluslararası makaleler yazıldı. O yazılardan anlaşılıyor ki, bizim Lyme bakterisinin SMA hastalığını da taklit ediyor. Ben bunu kanıtladım. Yaptığım bu çalışmayı ABD’ye gönderdim ve oradaki heyet tarafından kabul edildi. 2019 yılında Madrid’de sunum yaptım. Sağlık otoriteleri, sunumdan sonra tezimi kabul etti ve araştırmam, uluslararası bir dergide yayımlandı. Bu şartlar altında devletimizin acilen yapması gereken şey, Dünya Sağlık Örgütü’nün almış olduğu Lyme Acil Eylem Planını hayata geçirmek olmalı. Çok acilen Lyme doktorlarının yetiştirilmesi gerekiyor. Tıp fakültelerinde Lyme bölümlerinin açılması  ve ders olarak konmasını sağlamak gerekiyor. Laboratuvarlar açmak zorundayız, çünkü Türkiye’de Lyme testi yapacak bir Türk laboratuarı yok.”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/prof-cetin-den-korkutan-uyari-turkiye-lyme-i-umursamiyor/1123343