İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katılım gösterdiği toplantıya aynı zamanda SHP eski Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan eski Yardımcısı, eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, TBMM Dışişleri Komisyonu eski Başkanı ve SHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Murat Karayalçın, CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, Büyükşehir ve ilçe belediye meclisi üyeleri ve çok sayıda siyasi isim katıldı.

SOYER: İFTİHAR VE GURUR DUYUYORUZ
Açılış konuşmasını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Buca Metrosu ile ilgili de değerlendirmelerde bulurken, “. Alternatif finans modeli aslında dışarıdan kaynak yaratmakla ilgili. İBB çok uzun yıllar kendi ayakları üstünde durması gereken belediye olduğu için dışarıdan kaynak bulma konusunda çok mahirleşmiş. Bürokrasimiz bu konuda son derece yetenekli, yatırımlarda kendi öz kaynaklarımız yetmediğinde dışarıdan finansman kaynağı bulma konusunda büyük bir beceri gösteriyorlar. Bunun yapmamızda 2 neden var. Vizyonunuz ve hedefleriz dünyanın akışı ile uyumlu olacak. Dünyanın takip ettiği yol haritaları bilinecek ve kendi stratejilerini buna uyumlu haline getireceksiniz. Bu aslında çağdaşlık demek. Sizin için finansman kaynağı yaratılması aksi takdirde mümkün değil. Sizi kendi liglerinde şehir yönetimi olarak kabul eder ve çözüm noktasında onlara ilham verecek bir yönetim anlayışı ortaya koyduğunuzu görürlerse o zaman finansman kaynaklarını açıyorlar. Bizim yaptığımız Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi planındaki 17 sürdürülebilir kalkınma hedefini 5 yıllık stratejik planımıza eklememizdi. Buca Metrosu belki de İzmir tarihini en büyük yatırımı. 490 milyon Euro’luk finansman kaynağı yarattık. 5 uluslararası banka ile bir konsorsiyum oluşturduk. Bu şu anlama geliyor. Trenleri bir tarafa bırakırsanız 13 kilometrelik Buca metrosunun tamamını finanse edebiliyorsunuz. Bu dünyadaki en rantabl projelerinden biri. Buca Metrosu 30 yılın yarısından az bir sürede kendini amorti edecek. İnşaat süresi 4 yıl. 4 yıl içinde finansman sorunu olmadığı için tesis işletmeye açıldığında geri ödeme süresi başlıyor. Metro çalışmaya başladığında işletme de kendini geri ödemeye başlıyor. Senede 45 milyon Euro ciro hedefimiz var. Kimsenin cebinden 1 kuruş çıkmadan,  kendi kendini ödeyen bir yatırım kazanmış olacak İzmir. Bununla iftihar ediyor ve gurur duyuyoruz. Bu noktaya gelene kadar çok sayıda engelle karşılaştık. Ancak çok şükür ortak akıl, bilim ve vicdan bize yol gösterdi ve bunların üstünden geldik” ifadelerini kullandı.

KARAYALÇIN: ÇOK GÜZEL BİR KONUŞMA GERÇEKLEŞTİRDİ!
Kürsüye çıkarak konuşmasını gerçekleştiren Karayalçın ise 9 Eylül’de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşması ile ilgili dikkat çekici bir çıkışta bulunurken, “Türkiye’nin kentlerini nasıl kurtulduğunu bilen bir Rizeli olarak, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ve tüm İzmirlileri yürekten kutluyorum. Ayrıca Tunç Bey’i muhteşem konuşmasından dolayı kutluyorum. Belediye yatırımlarında içerik itibari ile kapsam ve nitelik itibariyle çok temel değişikliklerin yaşandığı bir dönemin içinde bulunuyoruz. Önceki yıllarda belediye yatırımları denildiğinde insanların aklına hemen hemen yalnızda altyapı yatımları gelirken, şimdi altyapının yanı sıra öteki sektörlerde de belediyenin ciddi yatırımlarda bulunduğuna tanık oluyoruz. Kapsam önceki yılarla oranla çok akla gelmeyecek şekilde genişlemiş durumda. Türkiye’nin 81 ili var, bunların 30’unda devletimizin çok özel yönetim birimi oluşturulmuş durumda. Büyükşehir belediye sistemi. İzmir‘e önceki gün geldim ve İBB’nin yakında süt işleme konusunda et işletme konusunda çok önemli yaptırımları devreye sokacağını öğrendim. Bu aslında bir belediyenin, İBB’nin bir iktisadi kuruluşudur, iktisadı teşekkürüdür. Türkiye'de kamunun iktisadi teşekkür denince akla hep kitler gelmiştir. Şimdi çok ciddi yatırımlar yapılmakta İzmir başta olmak üzere. Ben Büyükşehir belediyelerin ilin tümünde kırsal alanda, dağ köylerinde, orman köylerinde, ova köylerinde yeni sorumlulukla üstelendiğini dikkate alarak, belediye yatırımlarını sadece altyapı itibari ile değil tüm sektörler kapsamında düşünülmesi gerektiğini görüyorum. Bu kapsamda  ilgilenen sektörlerin genişlemesi merkezi yönetimler ile genel yönetim arasında yeni bir gelir modelinin olması gerekliliğini getirmektedir. Yasalarımız ile belediyelerimize bu kapsamda yeni görevler verilmişse, devletimin sağlamış olduğu vergi gelirlerini yeniden paylaşması gerekmektedir.  Tunç Bey'in Buca Metrosu ile ilgili söylediklerini coşkuyla dinledik. Belli ki iktisadi yapılabilirliği çok yüksek. Bulmuş parasını. Ben CHP'nin İş Bankası Yönetim kurulunda 3 yıl temsil ettim. Buradaki deneyimim ile söylüyorum. Yeter ki belediyelerimiz gerçek anlamda proje hazırlasınlar. Eğer iyi projeniz varsa projenizi halk destekliyorsa, o proje kesinlikle finanse edilir" ifadelerini kullandı.