İZSU olağanüstü toplandı… 450 milyonluk ek bütçeye onay!
İZSU olağanüstü toplandı… 450 milyonluk ek bütçeye onay!
Olağanüstü toplanan İZSU Meclisi son 3 ay içerisinde ikinci kez bütçesini arttırdı. Ağustos ayındaki 900 milyonluk artıştan sonra meclis bugünkü olağanüstü oturumda da 450 milyonluk artışa oy birliği ile onay verdi. Ek bütçe talebi ve Menderes’teki İZSU tesisinin İZDOĞA’ya devredilmek istenmesi ise mecliste tartışmalara neden oldu.
27 Eylül 2022 Salı  20:01

Metehan UD / EGEDESONSÖZ-Türkiye’de son dönemlerde yaşanan ekonomik dalgalanmalardan üzerine düşen payı alan yerel yönetimler ek bütçe çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklarından İZSU Genel Müdürlüğü ek bütçe talep etti.

Kültürpark 4 Nolu Hol’deki meclis salonunda gerçekleşen İZSU Genel Müdürlüğü 2022 yılı Eylül olağanüstü meclis toplantısında ek bütçe gündemi ele alındı. Meclise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlık yaptı.

410 MİLYONU SU SATIŞINDAN
İZSU Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 2022 yılı 3. Mali Ek Bütçesi’ne göre bütçe 450 milyon liralık bir artış talep edildi. Artan gider kalemlerinin ve yatırımların yapılabilmesi talebiyle istenen 450 milyonluk bütçe gelirinin 410 milyon lirası hizmet gelirlerinden yani su satışından karşılanacak. 40 milyonluk kısmı ise yedek ödeneklerden sağlanacak. 450 milyon gelir kaleminin ise 288 milyonu ‘iskan ve toplum refahı hizmetleri’, 96 milyonunu ‘genel kamu hizmetleri’ ve 66 milyonunun ise ‘çevre koruma hizmetleri’ kalemine harcanması planlanıyor.

AĞUSTOS’TA DA EK BÜTÇE VERİLMİŞTİ
İZSU Genel Müdürlüğü son olarak Ağustos ayı olağan toplantısında meclisten 900 milyonluk ek bütçe gündeme gelmiş ve tartışmalara talep olan talep meclisten AK Parti ve MHP gruplarının şerh oylarına karşın oy çokluğu ile geçmişti.

İŞLETME İZDOĞA’YA DEVREDİLECEK
Yine mecliste gelen gündeme gelen maddelerden biri de İZDOĞA ile İZSU arasında protokol imzalanmasına yönelik öneri idi. Öneriye göre Menderes’te yer alan şaşal kaynak suyu ve şişeleme tesisi 25 yıllığına İZDOĞA’ya kiralanmak isteniyor. Bir süredir atıl durumda olan tesis yeniden faaliyete geçirilmesi planlanıyor.

Gündem maddesinde “2. Genel Müdürlüğümüz ile İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Korunması İyileştirmesi Müşavirlik ve Proje Hizmetleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi (İZDOĞA A.Ş.)  arasında imzalanmak üzere ekli “İzmir İli Menderes İlçesi Şaşal Kaynak Suyu ve Şişeleme Tesisinin Kiralanması – Mevcut Tesisin İyileştirilmesi - İşletilmesi ile İdareye Devir Sözleşmesine İlişkin Protokol” ün kabulü ve bu konuda İZSU Yönetim Kuruluna izin verilmesi hususunun görüşülerek karara bağlanması” ifadeleri yer aldı.  

İZSU bütçesindeki artış ve protokol gündemleri Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilirken meclis komisyonun toplanması için ara verdi. Aranın ardından toplanan meclis komisyondan gelen raporları gündeme aldı.  Aradan sonra meclis başkanlığına İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu’nun geçtiği görüldü.

HIZAL, İZBETON’U HATIRLATTI
Protokolle ilgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, tesisin Grand Plaza’ya devredilmesi gerektiğini belirterek “Burada İBB’ye ait bir tesisin kiralama yönetmiyle yine İBB bünyesinde bulunan bir şirkete kiralama yöntemiyle devrini tartışıyoruz. Ortada bir protokol var ve bu protokolde bazı teknik hatalar var. Ben İBB’yi yöneten siyasi aklın bir kafa karışıklığı içinde olduğuna inanıyorum. Belediyeler ve kurumlar her şeyden önce yasa ve yönetmeliklerle yönetilir. Ama bazen yasa ve yönetmeliklerin arkasından dolanılarak yasal olmayan durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle şirketler konusunda. Biz bunu özellikle kentsel dönüşüm konusunda gördük. İZBETON’a verdiğimiz bir devirde gördük bunu. Sonrasında gördük ki İZBETON aslında kendisinin yapması gereken işlemi hile ortaya koyarak ihalesiz bir şekilde devretti. Burada da buna benzer bir durum var.” dedi.

PROTOKOLE 2 İTİRAZ
Protokole ve devre 2 yönüyle itirazları olduklarını ifade eden Hızal şunları söyledi: "Protokolün maddelerinden biri devir yasağı koymakla birlikte devir yasağını gizli bir şekilde delen bir madde koymuş. Yüzde 49 oranını aşmayacak şekilde ortak olabilme hakkı tanımış. İBB bir tesisini İZDOĞA’ya tesis edecek. İZDOĞA bu tesisin yüzde 49’unu bizim ve Sayıştay’ın denetleyemeyeceği 3. bir şirkete onu ortak alarak devredecek. Bunu temelinde başka bir problem var. İBB’yi yöneten siyasi aklın aklı karışık. İBB’nin şirket ve iştiraklerin bir kuruluş amacı vardır. İZDOĞA’nın kuruluş amacı da körfezin kirliliğin önüne geçmek amacıyla kurulan bir şirket. Geldiğimiz noktada İZDOĞA, kuruluş amacının çok farklı noktalarına geldi. Bugün bakıyoruz ki İZDOĞA’ya İBB için kıymetli olan tesisler devredilecek. Bugün bu tesislerin İZDOĞA’ya verilmesini şaşkınlıkla izliyoruz. İZDOĞA şirketinin yönetim kurlu başkanı Sayın Başkan’ın fantastik fikirli arkadaşlarından biri olan Güven Eken. Şirketin kuruluş amacı körfez kirliliğinin önüne geçmek. İBB Başkanı Sayın Soyer, tamamen bilimsel gerçekler dışında körfezin kendi kendini temizleyeceğini iddia ederek 3 yıl süre istedi. Arkadaki akıl, Güven Eken. 3 yıl geçti. Peki, Sayın Soyer, körfezde yüzebiliyor mu? Tabii ki de hayır. 3 yıldır bu kentte koku problemi var dedik. Siz yok dediniz. Önce inkâr ettiniz şimdi koku problemi var diyorsunuz. İnkâr etmenizin sebebi de yine Güven Eker’di. Sayın Soyer şimdi ‘İzmir’deki koku sorununu 2 yıl içinde ortadan kaldıracağız’ diyor. Şu an gülünç duruma düşüyorsunuz. Elinizde Grand Plaza var. Bu tesisleri alarak bir yere getirmiş. Ama siz Grand Plaza’yı elinizin tersiyle itip İZDOĞA’yı getiriyorsunuz. İZDOĞA alacak bu suyu üretecek. Bu size inandırıcı geliyor mu? O zaman bundan sonra madem böyle bir karmaşa var asfaltlama işin de İZBETON’DAN alın Grand Plaza’ya verin. İZDOĞA’nın bir başvurusu olduğunu söylediler bu tesis için. İZDOĞA kendi kafasına göre iş yapmıştır diye düşünmüyorum. Arkasında bir siyasi irade vardır. O siyasi irade de Sayın Soyer’dir. Şu anda İBB’nin tüm şirketlerinde yönetim kurulu üyelikleri ve genel müdürleri liyakatten uzak kişilerdir. Her yıl bütçe artırılarak bu şirketlerin zararları kapatılıyor. Sadece İZDOĞA’nın başındaki insan istiyor diye suyu üreten tesisi Grand Plaza’dan alıp bu işle ilgili hiçbir tecrübesi olmayan İZDOĞA’ya veriyorsunuz. Bu sadece ortaklık konusundaki maddenin değişikliğiyle olacak iş değil. Bir ara verelim ve tesisin devrini İZDOĞA’ya değil Grand Plaza’ya verelim. O zaman oybirliği yapacağız” dedi.

‘DENETİM DIŞINA ÇIKMAZ’
Hızal’ın eleştirilerinin ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, denetlenebilirliğin ortadan kalkmadığının vurgulayarak “İBB Başkanının da yönetimin de bürokratların da kafası karışık değildir. Bütün yaptığımız çalışmalar önceden yaptığımız 5 yıllık stratejik faaliyetler üzerinden yapılıyor. Kira sözleşmesiyle İZDOĞA’ya kiralanıyor ve yüzde 49’u devredilebilir ve denetlenemez dendi. Ama bir anonim şirketin bazı faaliyetlerinde başka şirketle ortaklık yapması denetleme dışına çıkarmaz o şirketi. Denetlenen o anonim şirkettir. Yani Sayıştay denetleyebilir. Eleştirilebilir ama ortaklıkla denetim dışına çıkarıyorsunuz demek doğru bir yaklaşım değil. Ayrıca Sayın Hızal 'şirketler kuruluş amacından saptı' dedi. Bütün şirketler zaman içerinse değişim gösterirler ama hedeflerini kaybetmezler. Ticaret siciline kayıtlı her şirket faaliyetlerini şirket ana sözleşmesindeki hükümlere göre yönetir. Bunun dışına çıkarlarsa denetim, eleştiri ve engellemeyle muhatap olurlar. Yani şirketin kuruluş amacından çıkması mümkün değil. Sayın Hızal sürekli aynı şeyi söylüyorlar: Sayın Eken dahil olmak üzere İBB’nin hiçbir çalışanı ya da bürokratı Hızal’ın iddia ettiği gibi fantastik fikirli değildir. Ayrıca fantastik fikirli olmak kötü değildir. Sizin söylediğiniz çizgide, dar anlayışınızla ve kalıplara sıkışmış anlayışınızla hareket etmeyenlere fantastik fikirli diyebilirsiniz. Ama o sizin eksikliğinizdir. Çünkü siz dar görüşlüsünüz demektir. İBB’nin danışmanlarla yönetildiği konusunda eleştiri yapan Sayın Hızal’ın mensup olduğu parti ülkeyi danışmanlarla yönetiyor. Sözün özü şu; İBB’nin kendi iştiraki olan bir şirketle çok uzun zamandır atıl durumda kalmış bir tesisin yeniden işletilip ekonomiye ve İzmir halkına sunulup sunulmayacağını tartışıyoruz burada. Bunu öyle değil böyle yapabilirsiniz denebilir. Ama biz, tartışmanın ana kaynağını kaçırmamalıyız” diye konuştu.



MHP: NEDEN İHALEYE ÇIKILMADI?
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise süreçle ilgili neden ihaleye çıkılmadığını sorarak “Özel sektörden çok daha iyi tekliflerin çok daha kısa sürelerle verilebileceğini düşünüyorum. Üstelik İZDOĞA belediye şirketimiz olmasına rağmen, gelir getirici işlerde 2886 sayılı ihale kanunu yoluyla kiralama yapılmasının hukuksal anlamda da daha doğru olacağını düşünüyorum. Bununla ilgili önceki dönemlerde sayıştay raporlarına baktığımızda gelir getirecek işletmelerin ihale yapılmaksızın protokol karşılığında kiralanmasının sakıncalı olduğu yönünde bazı bilgiler tarafımıza iletilmiştir. Bu konuda hukuki gerekçelerinin de belirtilerek bir açıklama yapılmasını rica ediyorum. Özgür beyin hassasiyetlerine katılıyorum. İZDOĞA yerine Grand Plaza'ya verilmesi yerinde olacaktır. Halk dilinde “ekmeği ekmekçiye ver” denilir. İZDOĞA’nın ana sözleşmesini değiştirerek onu bu konuda yetkin hale getiremezsiniz. Opera binasının ihalesi verilirken o konuda yetkin yurtdışı firma ile konsorsiyum yapan firma ihaleyi almıştı. Şimdi yabancı ortak çekildi ve yaşadığımız travma ortada. Bu talepleri sizden İzmir halkı adına talep ediyoruz. Biz dar çerçeveden bakmıyoruz, size doğru yolu tarifliyoruz. Tercih sizin.” ifadelerini kullandı.

OY ÇOKLUĞU ONAY
Yapılan konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Menderes Şaşal Kaynak Suyu ve Şişeleme Tesisi’nin İZDOĞA’ya devri ile ilgili yapılmak istenen protokol için İZSU yönetimine oy çokluğu ile onay verildi.

OYBİRLİĞİNE RAĞMEN ELEŞTİRİ
İZSU Genel Müdürlüğü'nün ek bütçe talebine meclisteki AK Parti ve MHP'li gruplar oybirliği vermesine rağmen mecliste eleştirilerini getirdi. 

BÜTÇE 6,9 MİLYARA ÇIKTI
450 milyonluk bütçe artışı ise meclisten oy birliği ile geçti. Artışla birlikte bütçe 6 milyar 450 milyondan 6 milyar 900 milyona çıkarıldı.  

ÖZUSLU: KOKU KONUSU SPEKÜLE EDİLİYOR
Mecliste gündeme gelen koku eleştirileri ile ilgili Meclis Birinci Başkan Vekili Özuslu da “Bu koku meselesi fazlasıyla speküle ediliyor. Daha önce de değinmiştim. Elimizi vicdanımıza koyacağız. İzmir 8 bin yıllık bir şehir. 8 bin yıldır bu şehirde yaşayanlar, körfezi hoyratça kullanmışlar. 1954 yılında bir belediye başkanı bir konuşmasında İzmirlilere seslenerek ‘Merak etmeyin bundan sonra atıklarınız lağımdan akmayacak, doğrudan denize gidecek’ diyor. 8 bin yılın birikimini 20 yıllık arıtma meselesiyle çözmeye çalışıyoruz. Suyun girdiği lokasyon yer ve miktar bellidir. Su girer bir süre dolaşır ve çıkar. Bir sirkülasyon vardır. Sığlaşma ve karasallaşma vardır. Kirli midir? Kirlidir. Ama biz burada Sayın Tunç Soyer’in ortaya koyduğu iradeye itibar etmemiz lazım. Kendisi körfezi temizleyip koku meselesini kökünden çözeceğiz diyor. Bu konuda hazırlanan raporlar ve çalışmalar ortadadır. Yani speküle etmemek lazım” dedi.

AK PARTİLİ BOZTEPE’DEN KORKUTAN İDDİA
AK Partili Meclis üyesi Hüsnü Boztepe ise Çiğli Arıtma tesisinde çalışanlarda Hepatit B virüsü görüldüğünü iddia ederek “İZSU önemli bir kurum. Çiğli Arıtma Tesisi'nde çalışan arkadaşlarımızın çoğunda Hepatit B virüsü olduğu iddia ediliyor. Bu konuda bir raporlama yapılıyor mu? Çalışanların kan testleri yapılıyor mu? Son 4-5 aydır duyuyoruz bunu. Bu arkadaşlarımızın sağlığına daha çok önem vermeliyiz. O bölgede daha önce çamur kurutma ve çürütme teisis yapıldı. Biz şu anda o tesisin çalışmadığını görüyoruz. Bu süre içinde İzmir Körfezi'nin daha da kirlendiğini görüyoruz. 3,5 yıl önce körfez bu kadar kirli değildi. Geçen yıl koku yok diyordunuz ama bu yıl siz de kabul ediyorsunuz. Bu koku sorunu gelecek yıl daha da artacak. İnat etmemeliyiz. İzmir’i kurtarmak istiyorsak bu çalışmalara hemen başlamalıyız” dedi. 

HIZAL: AK PARTİ ZİHNİYETİ BUDUR
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal da “Burada Cumhur İttifakı olarak İzmir’e dair bir eleştiri ortaya koyduğumuzda ya da bir oyçokluğu verdiğimizde karşımıza ‘AK Parti zihniyeti’ işte budur. AK Parti engelleme üzerinde bir anlayışla hareket ediliyor’ ifadeleriyle çıkılıyor. Biz 450 milyonluk ek bütçeye oybirliği veriyoruz. Bundan aylar önce yine İZSU’yla ilgili önümüze 4. Faz’ın yapımı için 50 milyon Euroluk kredi önergesine de oybirliğiyle karar vermiştik. Yani AK Parti zihniyeti hiçbir zaman engel üzerine siyaset ortaya koymamıştır.  Burada konuştuğumuz paralar İzmirlinin parası. Bu paralarla İZSU’nun ve Büyükşehir’in İzmirlilerin dertlerine deva olması lazım. Ama bu olmuyor. ‘Koku sorunu var dedik körfez kirliliği var’ dedik. Salla, Körfez’e gittik oradaki kirli suyu getirdik. Bazı arkadaşlar siyaseten dalga geçtiler. Ama ne oldu? Sayın Tunç Soyer çıktı ve ‘Çiğli Arıtma Tesisi eski bir tesis. Yapıldığı günün koşullarına göre çok iyi bir tesisti ama ne yazık ki 25 yıldır tesisin bakım ve onarımı yapılmıyor’ dedi. 25 yıldır bu şehri siz yönetiyorsunuz. Neden yapmadınız? Milyarlarca lira bütçe kullandınız. Biz çok iyi niyetle 450 milyon ek bütçeyi verdik. Bu bütçeyi istemenin temel nedeni elektrik giderlerinin artmasıydı. Tamam dedik. Peki siz 25 yılda İzmir’de yenilenebilir enerji konusunda ne yaptınız? Ya da İzmir’in içme suyu ihtiyaçlarını karşılamak için yer altı barajı ya da benzer bir şey yaptınız mı? Çevre hassasiyeti bu değildir. Çevre hassasiyeti sizin yaptığınız icraatlarla ölçülür. Siz 1 yıllık ayrıştırma vaadinizi tamamlayamadınız" ifadelerini kullandı. 



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/izsu-olaganustu-toplandi-450-milyonluk-ek-butceye-onay/1116707