CHP li Bayır’dan ‘saha’ raporu: 40 yıldır böyle çalışma görmedim!
CHP'li Bayır’dan ‘saha’ raporu: 40 yıldır böyle çalışma görmedim!
Cumhuriyet Halk Partisi’nin saha çalışmalarını değerlendiren CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır “Partinin nedeyse 40 yıldır emektarı sayılırım, 40 yıldır bu kadar yoğun bir çalışma görmedim. Geçmişte biz seçim dönemimizde çalışma fırsatı bulduk meclis kapandığında… Ancak şimdi hem kendi bölgelerimizde hem de doğuda çalışma talimatı verildi” ifadelerini kullandı.
16 Ağustos 2022 Salı  09:46

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, seçim süreci yaklaşırken partisinin saha çalışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Kendisinin uzun süredir partide görev yaptığını ancak ilk defa bu kadar yoğun bir çalışma programı gördüğünü söyleyen “Partinin neredeyse 40 yıldır emektarı sayılırım, 40 yıldır bu kadar yoğun bir çalışma görmedim. Geçmişte biz seçim dönemimizde çalışma fırsatı bulduk meclis kapandığında. Ancak şimdi hem kendi bölgelerimizde hem de doğuda çalışma talimatı verildi. Erzurum toplantısı vardı. Hatta eleştiri oldu, 126 milletvekili ve genel başkan aynı uçakta nasıl gittiniz diye. Bunu yapan partililerdi. Siz nasıl Cumhuriyetin geleceğini düşünmezsiniz diye.  Dönüşte de uçak 2 saat rötarla kalkınca herkes panik yaptı ne oluyor diye.  Sağ sağlim gidip geldik. Milyonda bir de olsa bunun riski vardı. Bu riski almayın diye partililerimizden tepki aldık. Partililerimizin de bu eleştirisini dikkate almak lazım bence” diye konuştu.

SAĞLIK HARİCİ MAZERETLER KABUL EDİLMİYOR
Gruplar halinde vatandaşları dinlediklerini vurgulayan Bayır, “Gittiğimizi bölgede milletvekili sayısına göre gruplara ayrılıyoruz. Erzurum’da 20 gruba ayrıldık. 129 milletvekili Erzurum’un her noktasına dokundu. Esnafa gidip sorunlarını dinliyoruz. Onlar bizi görür görmez özellikle doğu illerinde şaşkınlığını belirtiyorlar.  İlk zamanlar CHP gelir miydi diyorlardı ancak son 2 yıldır bu algı yıkıldı. Çok da ilgi görüyoruz. ‘Yıllarca neredeydiniz’ eleştirileri sonrasında bizi unutmayın buraya zaman zaman gelin bize dokunun eleştiriler oldu. Bunlar çok doğru eleştiriler. Sağlık mazereti haricindeki mazeretler kabul edilmiyor zaten. Eskiden sokakta insanlar iktidar olacak mıyız, bu adamı gönderecek misiniz diyordu. Şimdi bu adamların çaldıklarını geri alacak mısınız diye sorulmaya başlandı. Erzurum’da birisi bize ‘Oyumu kime vermeyeceğim belli, ancak kime vereceğim konusunda kararsızım” dedi.

BURADA MÜSLÜMANLIK ÖLÇÜSÜ TERAZİSİ YOK
Cumhuriyet Halk Partisi’ni ‘dinsiz’ gibi göstermeye çalışan bir kesim olduğunu belirten Bayır, “CHP’ye de gelen var. Ancak belli bir kesim var. O kesime ne hikmetse CHP’nin din ile problemli olduğu anlatılmış. CHP’liler dinsiz, Müslüman değil gibi bir algı yaratılmış. Maalesef doğuda ve İç Anadolu’da bu algı devam ediyor. O algıyı nasıl yaratmışlarsa geçmişte yaratmışlar. 5 vakit namaz kılınan camide hoca anlatmış, İsmet Paşa, Atatürk döneminde camileri ahıra çevrildi diye. Hatta Yozgat’ta Seferihisar’daki bir cami ile ilgili fotoğraf gösterdi. Atları bağlamışsınız diye. Fotoğrafa baktım caminin dışındaki duvarın demirlerine bağlanmış atlar. Ama bunu içine bağlanmış gibi anlatıyorlar. Camiler hepimizin evi. İnsanlar da bunu önümüze sunuyor. Bundan oy vermem diyor. Burada Müslümanlık ölçüsü terazisi yok. Bu Allah ile sizin aranızdadır” ifadelerini kullandı.

HALK 400 VE ÜSTÜ MİLLETVEKİLİ VERİRSE…
Ziyaretlerde vatandaşları dinlerken ilk olarak önyargılı yaklaşılmaması için kendini CHP’li Milletvekili olarak tanıtmadığını belirten Bayır, “Sahil kesiminden CHP oy alıyor da içeride neden oy alamayışın nedenlerinden biri de belki bu. Sahil kesimlerinde bir şeyi aşabiliyorsunuz. Sadece CHP değil 6’lı masa da çalışıyor. Ben çoğu yerde kendimi ilk olarak CHP milletvekili olarak tanıtmıyorum, milletvekili olarak tanıtıyorum.  Oy verecek ve belli bir eğitim almış kesim, 20 yıllık ülkenin kayıplarını, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının bu ülkeye kazandırdığı kazanımların gelmesi için güçlü bir iktidara sahip olunması gerektiğini biliyor. Biz veya başka bir parti 600 rakamının 400’ünü yakalayamazsak biraz daha zorlanırız. Halk büyük mütevazi gösterir ve 400 milletvekili ve üstünde bir yetki verirlerse AKP’nin bu ülke içinde açtığı yaraları sarmak daha kolay olur” diye konuştu.

HİÇBİR KONUDA BAŞARILI DEĞİLLER
Başkanlık sistemine son verilmesi gerektiğini belirten Bayır, halk arasına çıktıkları zaman iktidar adına rahatsız olduklarını vurgularken, “Ben başkanlık sistemine katılmıyorum. İktidar olmamız halinde derhal eski sisteme döneceğiz. Tek adam Cumhuriyeti’nde, partili bir cumhurbaşkanı o kişi talimat ile istediğini torba yasa ile geçiriyor. Bir çok şeyi de kağıda yazarak yönetmelikle hallediyorlar. Sonra da rezil sonuçlarla karşılaşıyorsunuz. Öyle yerlere öyle insanları getiriyorsunuz ki, asla teslim edemeyeceğiniz kişiler. Birilerine bir şey emanet edeceksek ben şahsen Cumhurbaşkanı’na emanet etmem. Hiçbir konuda başarılı değiller. Sadece kendi yandaşlarına yanıt veriyor ve doyuruyor. Biz toplumun karşısına çıktığımızda onun adına rahatsız oluyoruz. Bunu belki bilerek yaptılar. AKP döneminde bazı meslek grupları itibarsızlaştırıldı. Tek itibar kazanan diyanet işleri.  Siz İstanbul'daki hava alanından, caddeden, sokaktan Atatürk ismini kaldırıdınız ancak 85 milyon insanın kalbinden nasıl kaldıracaksınız? Sen yarın gidersin ve kaldırdığının 10 katını biz Atamızın ismini kazıyacağız” dedi.            

BİRİLERİNİN ORTALIĞI KARIŞTIRMA NİYETİ VAR
Cem Evleri’ne yapılan saldırı hakkında da ‘sorun yok’ yanıtını veren Bayır, “Türkiye’de siyasette ne zaman değişecek olsa birilerin ortalığı karıştırma niyeti var. Biz burada oyuna gelmemeye çalışıyoruz. Özellikle seçimin ertelenmesinden kimlerin mutlu olacağını biliyoruz. Biz Alevilerin bu konudaki tutumunu biliyoruz. Sünnilerin ve Alevilerin arasında böyle bir karşıtlık yok. Bir iki kişinin yaptıklarını dışlamak lazım. Alevi-Sünni’yi, Kürt ile Türkü karşı karşıya getirmek isteyenlere müsaade etmemek lazım.  Bu bölünmeden kimler menfaat sağlayacak onlara bakmak lazım” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARIMIZ UMARIM BÖYLE BİR KÖRFEZE SAHİP OLABİLİRLER
İzmir’e yönelik koku ve körfez eleştirileri hakkında da değerlendirme yapan Bayır, “Gündemi değiştirmek konusunda çok başarılıydılar geçmişte. Şimdi gündem farklı noktaya gitti. Ankara ve İstanbul’u kaybedince, Ankara’da Melih Gökçek’in verdiği zararlar konuşulur durumda. Bunlar konuşulunca bunun üstünü nasıl örtbas edebilecekler diye düşünüyorlar. Ellerinde İzmir kalıyor ve koku üzerine açıklama yapıyorlar. Sayın Tunç Soyer geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Bu zamana kadar yapılmamış olan yağmur suyu ile pis suyun ayrıştırılması gerekiyor. İkisini ayrıştırmayınca arıtma tesisinin yükü artıyor. Bunlar ayrı ayrı olunca değerlendirilmesi çok kolay olacak. Bir an önce İzmir’deki yağmur suyu drenaj meselesi ile atık suyu ayırmamız gerekiyor. Normalde başka malzeme bulamıyor. Kendisi iktidarda. CHP’li belediye bunlar çamur at izi kalsın çalışması yapılıyor. Sayın Özfatura döneminde de burada sıkıntı vardı. Bu bugünün meselesi değil. Bir kentin sadece bugün yönetenle eleştirmeyi doğru bulmuyorum. Sağ kökenli de Demokrat Parti kökenli parti yöneticileri de vardı. Eski yerleşik kent olması nedeniyle, bugün baktığınızda sular çekilmiş körfez küçülmüş, belli bir hacimle yukarılardan inenler körfeze taşınmış ve körfez derinliğini kaybetmiş. Sanayilerden atıklar gelmiş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü iyi çalışmamış… Şimdi şimdi dikkat ediliyor daha. Belki bizim değil ama çocuklarımız umarım böyle bir körfeze sahip olabilir” dedi.

Körfezdeki sorunun çözümü olarak körfezin kapalı ucunun da deniz ile bağlanmasının sorunu çözebileceğini belirten Bayır, “Yüzülebilir ifadesini nasıl algıladığınıza bağlı. Bugün de yüzerim ben. Bir Çeşmealtı, Karaburun gibi denizin dibini görebildiğiniz bir şekilde olması lazım. Rengi hiç olmasa deniz suyu seviyesine gelirse…  Ben kendi doğal temizliği ile olabileceğini düşünüyorum. Benim hep hayalim, bu körfezin normal haline gelmesi için bir hayalim var, tekrar denize bağlanması. Nehir yataklarını pompa ile diğer taraftaki denize bağlanması. Almanya'daki deniz taşımacılığının nasıl yaptığını gidip görsünler. Bunlar mümkün. 2 metre çapında 4 boru ile oradan buraya yapılacak hat ile 1 yılda mı 5 yılda mı kendi akıntısıyla götürecek göreceğiz” ifadelerini kullandı.

TAMAMEN TİCARİ RANTA BAĞLI
Dünyanın gündeminde yer alan ve ‘ölüm gemisi’ olarak bilinen geminin Aliağa’ya gelmesini riskli bulduğunu belirten Bayır, “İzmir için çok riskli gördüğüm Sao Paulo gemisi var. Ben bunla ilgili 16 ay önce itiraz etmiştim. Bakanlık bize bunla ilgili bir başvuru yok denmişti ancak bana verilen cevaptan 15 gün sonra izin verilmiş. Vatandaş kentine sahip çıkarak o geminin kentine bağlanmasına engel olmak için sokağa çıkacak. İzin alacak miting yapacak. Yetkililere telefon yağmuru yapacak. Zaten Aliağa ağır materyaller içerecek. Bunların ilerleyen süreçte çocuklarımıza  sorunlar yaşatacağı açık. Hindistan bile kabul etmedi bu gemiyi. Tamamen ticari ve ranta bağlı. Geminin büyüklüğüne bakılırsa çok ciddi bir miktar olduğu kesin. Bunun 900 kilo olması ile 900 bin olması fark etmiyor. Bu mikropsa 1 gramı da götürüyor” diye konuştu.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/chp-li-bayir-dan-saha-raporu-40-yildir-boyle-calisma-gormedim/1112376