160 ülkeyi kapsayan bir ağ olan TerraMadre ile İzmir sofrası, Eylül ayında dünya vitrinine çıkacak. İzmir sofrasının en önemli aktörü küçük üretici de ilk kez uluslararası arenada boy gösterecek. İzmir Tarımsal Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, gastronominin sadece bir şefin maharetli elleriyle sınırlı olmadığını, hikâyenin tarlada başladığını belirterek, "TerraMadre ile İzmir Sofrası dünya ölçeğine taşınacak" dedi. Milliyet’ten Nihan Yarkent İnce’ye konuşan Neptün Soyer tarihi Agora'nın antik çarşısında TerraMadre'nin İzmir için önemini anlattı.

Nedir TerraMadre?
TerraMadre İtalyanca “Toprak Ana” demek. 1986’da İtalya’daki slowfood hareketiyle başlayan büyük bir gastronomi fuarı. 160 ülkeyi kapsayan bir ağ. İzmir’i dünya mutfağına taşıyabilecek bir basamak.

TerraMadre İzmir için neden önemli?
Küçük aile işletmelerini de koruyan bir felsefesi var. Küçük aile işletmelerini ve küçük üreticiyi koruduğundan İzmir için de çok önemli. Çünkü biz zaten yerel üreticiyi destekleyen bir yapıya sahibiz ama bunu daha ileri taşımak zorundayız. Bu noktada Terra Madre bize yeni bir kapıyı açacak.

Nasıl bir kapı?
Hikaye aslında tarlada başlıyor. Ürünün lezzeti kadar tabağa gelene kadar süreçte üreticinin nasıl ürettiği, nasıl pazarlandığı, ne kadar adil ve temiz olduğu da önemli. TerraMadre küçük aile işletmeleri kadar 7'den 70'e herkesin güvenli gıdaya ulaşması için de önemli bir yapı. İzmir olarak bu alanda çok önemli adımlar attık ve iyi bir yol aldık. TerraMadre ile tarladan sofraya olan süreçte, küçük üreticinin büyük işlere imza attığını göstereceğiz. TerraMadre bu açıdan büyük bir değişimin kapısı olacak.

TerraMadre Fuarı'nda neler olacak?
Sadece İzmir değil, tüm Türkiye ve Akdeniz’den küçük üreticiler katılacak. Anadolu mutfağının ve tarım ürünlerinin tüm örneklerinin buluşacağı fuarda, bugüne kadar ürettiğini pazarlamakta zorlanan üreticiler, kadimden gelen yerel ürünlerini tüm dünyaya aracısız olarak tanıtacak. TerraMadre ile gastronomi etkinliklerini taçlandırmış olacağız.

Bu noktada İzmir sofrası, dünya vitrinine çıkacak diyebilir miyiz?
İzmir kendisi bir sofra aslında. Binlerce yıldır sayısız kültür bu sofranın etrafında buluşarak, denizi ve karayı birbirine bağlayan nehirler gibi bereketi çoğaltmıştır. Bu bereketi tüm dünya ile paylaşacağız. Böylece evet, İzmir sofrası dünya vitrinine çıkacak. TerraMadre’deki anlayış, yereli korumaktan tarladan sofraya olan süreçteki küçük üreticiyi desteklemekten geçiyor. İzmir zaten bunların hepsini yapıyor. Ancak bu konuda uluslararası düzeyde de ismimizi duyurmak ve İzmir’in izini bırakmak istiyoruz. 

TerraMadre kapsamında hangi noktadayız?
İzmir, buram buram lezzet ve tarih kokan, kadim kültürün olduğu, tarladan sofraya sürecini devam ettiren bir şehir. Bu konuda çok zengin. Yarımada’daki peynir, üzüm, et yemekleri, hamur işleri, ot çeşitleri, kuzeye baktığınız zaman tarladaki ürünün sofraya geldiği çeşitleri helvası, leblebisi, güneye indiğimizde hem hayvansal hem bitkisel ürünleriyle çok kıymetli bir noktada.

Yerel yönetimin bakış açısı nasıl?
TerraMadre olmazsa olmazlar listesinde küçük üreticiyi koruyan, örgütlenmesine önem veren ve kooperatifleşmeyi destekleyen slowfood felsefesi yer alıyor. Biz, yıllardır slowfoodile beraber hareket ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, slowfood'un Türkiye’ye yayılmasıyla ilgili çok ciddi emek verdi. TerraMadre’nin Türkiye’de İzmir’de yapılması için de bizzat kendisi ikili ilişkilerini yıllardır sürdürüyor. Dolayısıyla böyle bir yerel gücün bunu desteklemesi ve bunu Türkiye’ye getirmesi zaten bu işin, başından ne kadar iyi olduğunu ortaya koyuyor.