Son yapılan değişiklikle Orman Kanunu’nun 17. maddesi kapsamında “azot, argon ve oksijen gazlarının kullanıldığı hava ayrıştırma tesisleri”,  “adli hizmet tesisleri” “kalıcı konaklama tesisi olmayan spor tesisleri” ve “ceza infaz kurumu tesislerinin” ormanlarda inşa edilmesinin önü açıldı.

‘TAHSİSLER 748 BİN HEKTARI BULDU’
Yönetmeliği Egedesonsöz’e değerlendiren TMMOB Orman Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sabahattin Bilge, talepler doğrultusunda yönetmeliğe yeni eklemeler yapıldığını belirterek “Ek olarak bedelleri düzenleyen 18. maddede de düzenleme yapıldı. Bu basit bir düzenleme olarak görülse de bizce en az yangınlar kadar tehlikeli. Hatta yangınlarda yer kaybı pek olmaz ama bu izinler hep Türkiye ormancılarının baş ağrısı. 748 bin hektara ulaşmış bugün ormanlık alandaki tahsisler. Tahsislerin büyük bir bölümü geri dönülmeyecek alanlar. Yetkililer ‘Şu kadar orman alanımız var’ diyor ama bu kağıt üzerinde 748 bin hektar daha az. Bunun geri kazanımı yok gibi. Dolaysıyla fiili bir ormansızlaşma var. Anayasa açıkça ihlal ediliyor” diye konuşma.

‘FİİLEN ORMANSIZLAŞTIRMAYA YOL AÇIYOR’
‘Kamu yararı’ ve ‘zaruret hali’ kelimelerinin her yana çekilebilecek ve istismara açık ifadeler olduğunu dile getiren Bilge “Bu bakımdan çok iyi irdelenmesi ve üzerinde titizlikle durulması gereken bir madde. Biz yeni yeni maddelerin eklenmesini tasvip etmiyoruz. Bu fiilen ormansızlaştırmaya yol açan eklemeler. Bunlar orman alanlarının azalmasına neden olan uygulamalar. 2012 yılından bu yana Orman Kanunu’nun 17. maddesinin 3 fıkrası kapsamında 27 bin 405 tesisi 255 bin hektarlık alanda izin verilmiş. Böyle bir şey olmamalı. Ormanlık alanlarda bu kadar bonkör davranılmamalı. Bütün dünya büyük ormanlık alanlara gebe, Türkiye de aynı şekilde. O yüzden yangınlardan ders çıkarılıp bu tür tesislere dur denmeli ya da sayılar minimize edilmelidir” ifadelerini kullandı.