|
|
Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Ege Denizi'nde İzmir'in Urla ilçesi açıklarında saat 07.00'da 5.1 ve 07.09'da 4.3 büyüklüğünde meydana gelen iki deprem sonrası kent genelinde vatandaşlarda 'daha büyük bir deprem olur mu?' konusunda soru işareti oluşurken, 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem nedeniyle de bir çok yurttaş büyük korku yaşamıştı. Deprem sonrasında AFAD ve Kandilli Rasathanesi iki farklı veri yayınlarken sosyal medya hesaplarından açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise kent genelinde herhangi bir hasar ihbarı almadıklarını duyurmuştu. Sarsıntının ardından panik olan vatandaşlar evlerine girmekte tereddüt ederken, deprem uzmanı Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Profesörü Hasan Sözbilir yaşanan depremi Ege'de Sonsöz'e değerlendirdi. SAMOS DEPREMİNİN TETİKLEDİĞİ BİR DEPREM ÇEŞME KIYILARINDA TSUNAMİ OLABİLİR YAPILMASI GEREKENLER BİR AN ÖNCE YAPILMALI
30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen Samos depreminin yakınında bulunan bir fay hattında meydana geldiğine dikkat çeken Hasan Sözbilir, "Bu Samos Adası'nın batısında İkaria diye bir ada var. O adanın faylarında bir tanesi kırıldı. Samos depreminin olduğu yerden 50 kilometre batıda bir yer. Bu da Samos Adası'nın benzeri bir ada. Bu adanın da etrafında bir sürü fay var. Bu faylar 6,8 büyüklüğüne varan deprem üretme potansiyeline sahip. Doğu Batı uzanımlı bir fay kırıldı, Samos fayına benzer bir karakterde olan bir fay. 30 Ekim Samos depreminden sonra yapılan çalışmalarda adanın batısında ve doğusunda birçok yerde gerilim biriktiğine dair veriler elde etmiştik. Şimdi batısındaki kısım kırılmış oldu. Aslında Samos depreminin tetiklediği bir deprem. Samos depreminin oluşturduğu ses transferi ile oluşan yeni bir deprem" ifadelerini kullandı.
Mevcut depremin olduğu alanın İzmir kıyılarına uzak olduğuna dikkat çekerken Sözbilir, potansiyeli bulunan 6,8'in uygulanması durumunda tsunami riski olduğunu da beliritken "Şu anda üretilen deprem 5 büyüklüğünde olduğu için bir sıkıntı yaratacak deprem değil. Bizden 60-80 kilometre uzaklıkta bir deprem. Bu fay kendisine ait gerçek anlamdaki depremi üretirse 6,8 ki geçmişte ürettiği için gelecekte de üretebilecek bir potansiyele sahip, deprem olursa fayda doğu batı uzantılı bir fay özelliğine sahip olmasından dolayı Çeşme kıyılarında tsunami de oluşabilir. Halkın yapacağı şeyler değil de devletin ve yerel yönetiminin yapacağı şeyler var. Özellikle İl Afet Risk Azaltma Planları yapıldı bu sene tüm ülke geneli için. Bizim depremden en az zararla çıkmamız için yapılması gereken çalışmalar ortaya kondu. İzmir içinde de yeni bitti bu çalışma. Bunların uygulanması lazım. Bunun başında da kentsel dönüşüm geliyor tabii ki" diye konuştu.
Oluşan her deprem ile birlikte bölgemizde bulunan fay hatlarının dolduğuna dikkat çeken Sözbilir, "Samos depremi ve şu an oluşan deprem İzmir için iyi bir şey değil. Çünkü deprem olduğunda bizim faylarımız gerilim biriktiren faylar olduğu için onları boşaltması gerekiyor. Bizlerin depreme hazırlık için bir şey yapmamız lazım. Deprem olacak eninde sonunda İzmir'de, oluşan depremlerin bizim fay hatlarımızdaki gerilimi arttırdığı görülüyor. Bu nedenle yapılması gerekenlerin bir an önce yapılması gerekiyor" dedi.