Başkan Eriş: Ağlaması gereken varsa benim
Başkan Eriş: Ağlaması gereken varsa benim
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bergama’daki AK Partili ve CHP’li iki köy arasında yatırım farkı uyguladığı konusunda konuşarak, Ödemiş’e yapılan yatırımlara dikkat çekti ve “Kimisi bazı hizmetlerde öndedir, kimisi geridedir. Bunu ayrımcılık olarak asla görmüyorum zaten yetkililerden verilen bilgilerden yola çıkarsak burada ağlaması gereken varsa benim, Ödemiş Belediye başkanıyım” dedi.
10 Ekim 2021 Pazar  09:41

EGEDESONSÖZ- Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, SONSÖZ TV’de Gazeteci-Yazar Muhittin Akbel’in programına konuk oldu. Akbel’in sorularını yanıtlayan Eriş, Ödemiş için turizm ve tarımın önemli olduğunu belirterek vatandaşları gezip görmeye davet etti. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin; Bergama’nın CHP’li Karaveliler köyüne hizmet gittiğini ancak AK Partili Kıranlı köyüne hizmet götürmediğini iddia eden açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu ve Kaymakçı’daki arıtma tesisi hakkında Sürekli’den ricada bulundu.

 VATANDAŞLARIN DOĞDUĞU YERDE DOYABİLECEĞİ BİR YER İSTİYORUZ
Tarımı kolaylaştırmak adına Gölcük Gölü’nden elde edilen suyun tarlalara ulaştırıldığını dile getiren Eriş, “Gölcük ve Ödemiş’in kuzeyinde kalan köylerimize sulama için göl suyu veriyoruz. Vatandaşlar bu şekilde hemen güz salatalığı dediğimiz turşuluk salatalık ekimine başladı. Patates, kestane gibi diğer ürünlerimiz için bu göl suyunu kullanmalarını sağladık. Bu şekilde vatandaşın girdisi azalıyor, elektrik parası vermeden daha az para vererek kullanabiliyor” dedi. Ödemiş’in tarımla kalkınabilmesi için üretici pazarlarını kurduğunu belirten Eriş, köylülere ekonomik desteğin de verildiğini vurguladı.

Resim

O BİZİM KIRSAL KAHRAMANIMIZ, ÖNDERİMİZ
Birgi, Gölcük ve Bozdağ’da turizme yönelik yeni projelerin İzmir Büyükşehir Belediyesi desteğiyle sürdürüldüğünü belirten Eriş, “Sevgili Başkanımız Tunç Soyer bize hep destekte. Zaten tarıma olan desteği bizim de önümüzde. O bizim kırsal kahramanımız, önderimiz. Bunun yaı sıra turizm anlamında da katkısı tam. Örneğin; Bozdağ'da çığ sorunu mevcuttu. O yönde çok güzel önlemler aldık. Bu kış günübirlik olarak açılabileceğini umuyorum. Valiliğimiz kontrolünde bulunan Döner Otel’in restoranında ise kafanızı bile çevirmeden tüm Bozdağ’ı görebiliyorsunuz. Ege Üniversitesi’nin de buraya Uzay Gözlem İstasyonu kurma ihtimali var. Onun dışında Birgi’de pansiyonculuğun devam etmesini istiyoruz. Burada 20-25 odalık bir butik otel planlıyoruz. Haftasonu kaçamağı Birgi’de çok güzel olur” diye konuştu.

DÜNYA KENTİ OLMAK İSTİYORUZ
12 yıldır UNESCO’nun geçici listesinde yer alan Birgi hakkında yeni gelişmeler olduğunu aktaran Eriş, “Kültür İl Müdürlüğümüz, Valiliğimiz ile yaptığımız toplantı sonucunda sevindirici bir sonuca ulaştık. Kurum izinlerini aldık, alan sorumlusu belirlendikten sonra da Birgi’nin Beylik Dönemi’nden kalan mimari mirasını, Bizans ve Roma Dönemi’nden kalan surlarını ön plana çıkartacak bir görsel bir sunum hazırlayacağız. Bu şekilde dünya kenti olmak istiyoruz diyebileceğiz” dedi.

SEÇİM SÖZÜ DEĞİL HAYATIN SÖZÜ
Gençlere yönelik bir ilki gerçekleştirmek istediklerini belirten Eriş, 29 Ekim’de bir eğitim kompleksinin açılışa sunulacağını müjdesini vererek, “Eğitimci olmamın getirisi olarak gençliğe, geleceğimize, çocuklarımıza değer vermemin bir anlamı olarak bu komplekste ki ihtiyaçları, eksiklikleri gençlerle beraber planlamak istiyoruz. Geleceğini gençlik düşünsün düşüncesiyle bu ay içinde gençlere anket şeklinde sunumu sunacağız. İsteklerini tamamlama ve destekleme adı altında gerçekleştireceğiz” dedi. Eğitim kompleksinin bulunmamasının bir eksiklik olmasını vurgulayan Eriş, “Gençlerin en azından etüt yapması; evde konforu, ilgileneni yoksa veya aileden destek yoksa bunu bu kurumda öğretmenler eşliğinde onlara sunmak istiyoruz” cümlelerini ekledi. Kompleksin alt katında gündüz bakımevi adı altında çalışan annelerin çocuklarına kreş fırsatı sunacağını belirten Eriş, “Seçim sözü değil aslında hayatın sözü mottosuyla yapacağız” dedi.

BÜTÜN VAATLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM DESEM DOĞRU OLMAZ
İki buçuk yıllık başkanlık görevi süresinde gerekli gelişmeleri sağladığını vurgulayan Eriş, “Bu saatten sonra uzun vadeli projelere Büyükşehir’imizin yatırım desteğiyle devam edeceğiz. Bir önceki dönemden aldığımız sürdürülemememiş yatırımlar varsa onları da sürdürülebilir hale getirmek için sahip çıkmalıyız. Verdiğim vaatler bir 5 seneyi değil, önümüzdeki bir 5 seneyi daha kapsamakta. O nedenle bütün vaatlerimi gerçekleştirirdim desem doğru olmaz” ifadelerini kullandı.
Özellikle pandemide birçok kayıp yaşadıklarını belirten Eriş, “Pandemide 2 bin 500 kişiye sıcak yemek ulaştırdık. İnsanların geliri azalmış. Pazarcı ve esnafın kiralarını almama gibi desteklerimiz oldu. Ama yeterli değil, bizde de 3’te 1’i oranında 32 milyon kadar kayıp oldu. Olsa daha iyi şeyler yapabilirdik. Bize gelenlerin hepsini karşılamaya çalıştık. 62 tane fakir evi yaptık ama hala geliyor, bitmiyor. Bunu Muhtarlarla iş birliğinde olarak yenebileceğimize inanıyorum” dedi.

EKSİK BİLGİDEN KAYNAKLANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM
Başkan Eriş, ilçeler arasındaki yatırım oranları hakkında konuşarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li ve AK Partili belediyelere yaptığı yatırımları değerlendirdi ve AK Parti İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’ye seslendi. Eriş, Sürekli’nin Bergama’daki oy oranlarına göre AK Partili Kıranlı ve CHP’li Karaveliler köyleri arasındaki Büyükşehir’in tutumunun farklı olduğu ifadeleri hakkında şu sözleri söyledi:
 “Değerli başkanımıza doğru söylemiyorsun demek benim haddim değil. Mutlaka eksik bilgiden kaynaklandığını düşünüyorum. O köyümüzdeki muhtarlarımız böyle bir serzenişte bulunmuş. Aynısını Ödemiş’te de bulunabilirler, ben de Fen İşleri Daire Başkanımızla görüştüm, gözden kaçtı mı diye, yapılacak çalışmaları birebir doğrulatma gereği duydum. Biz de geride kalabiliriz. Bir projeye başlarsanız bu yönde bitirmeniz gerekir, Ödemiş daha sonra olabilir, Kiraz daha sonraya kalabilir, Tire olabilir… Kimisi bazı hizmetlerde öndedir, kimisi geridedir. Bunu ayrımcılık olarak asla görmüyorum zaten yetkililerden verilen bilgilerden yola çıkarsak burada ağlaması gereken varsa benim, Ödemiş Belediye başkanıyım. Planlamayı çok iyi bildiğim ve içinde olduğum için, iyi diyaloglarla İZSU’yla, Fen İşleri’yle çok güzel ilişkilerimiz olduğunu söyleyebilirim. Hizmetlerde her zaman yanımızda, başka ihtiyaçlarımız da var ama o da planlanıyor. Büyükşehir’in yetkilileri Bergama’dan Ödemiş’e daha az verdik veya Ödemiş’te kırsalda İzmir’in en büyük ilçesi. Burada ben; az oldu, çok oldu değil planlamadan bakıyorum. Planları sürdürmeniz gerekir…

AYRIMCILIĞI KABUL ETME ŞANSIM YOK
İhtiyaçlar anlamında düşünmek gerekir, benim de çok az o mahalleden bu mahalleden oy aldım gibi durumum yok. Hiç hizmet vermemek gibi bir şey asla doğru değildir. Onun için diyoruz; Ödemiş evimiz, hepimiz büyük bir aileyiz. Partisel ayrımlar bunun içinde olmamalı, abartılı gibi görünen, öne çıkan varsa gelsin Ödemiş’te de aynısı var. Bir başka yönüyle var. Çok iyi; zorunluluk, önceliğimiz olan yerlerimiz var. Bazı yerleri isteseniz de yapamıyorsunuz. Lüppe’yi yapamadık. Niye? Tarihi bir yer… Bakanlığımız plan yapıyor, hadi yapın bakalım yapabiliyor musunuz? Dokunun bakalım dokunabiliyor musunuz? Ödemiş’in içinde ben hiçbir şey yapmadım, her taraf toz toprak, herkes sorumlu olarak beni görüyor ama ben kazmıyorum; TELEKOM kazıyor, İzmirgaz kazıyor, GDZ kazıyor, İZSU kazıyor. 4 kurum kazıyor… Ben kazmıyorum ama ben kapatmakla sorumluyum. Dün de şehirde gezerek, müteahhit firmalarla da görüşerek bir taraftan asfaltla, bir taraftan taşla veya diyoruz ki ‘Siz burada şunları yapın, gerisini biz yapalım’ gibi planlıyoruz. Kış gelmeden seviniyorum, 4 kurum da aynı anda çalışıyor. Ya ayrı ayrı gelseydi? Benim halim, kentin hali ne olurdu o yönüyle şanslı görüyorum. Ayrımcılığı kabul etme şansım yok. Oradaki insanların da anlayışla karşılamak gerekiyor."

BUYRUN İŞTE EN BÜYÜK PROJE!
Ödemiş’te istedikleri ama henüz yapılmayan çalışmalar olduğunu belirten Eriş, Kaymakçı Arıtma Tesisi’nin izin onayları hakkında Sürekli’den ricada bulunarak “Bir köyün içme suyu kötüymüş, yenilenecek. Bizim için en önemlisi şu, değerli başkanımıza da mesaj vermiş olayım; uygun görürse, kabul ederse ben de çok mutlu olurum. Kaymakçı Arıtma Tesisimizin izin onayları bakanlığımızda. Toprak reformu genel müdürlüğümüzde. Orada kurul toplanacak, karar verecek ve çalışma başlayacak. Ve o en büyük kırsal beldemiz. Her toplantıda bunu söylüyorum; Kaymakçı AK Parti’ye çok oy çıkmış bir yer…
Geçen haftalarda başkanımızın torunu sünnet olduğunda Binali Yıldırım, yine geldi. Oraları da iyi bilir ama cezaevinin kirletmesi Adalet Bakanlığı’nın bir kurumu tarafından oluyor. Bir bu yönden cezalandırılıyor, bunu ben yapmadım bunu Büyükşehir’de yapmadı. Şehrin su ve kanal ihtiyacı var. Değişmesi ve yenilenmesi gerekiyor. Onun hepsinin de birlikte ovayı kurtarma adına, atıkların temizlenmesi ve sonra temizlenmiş suyun tarıma verilmesi, İZSU’nun projesi. Bu konuda da lütfen başkanımız uygun görürse… Ben eminim, inanıyorum kendisine; onu da iletmiş olayım buradan… Buyurun işte en büyük proje. Başka bir beldeyi bu kadar söyleyemiyorum ama Kaymakçı’da o onay olmadan olmaz. İmar çalışması bile neredeyse 1 yıl sürer… Oradaki insanlarımızın sıkıntısı devam ediyor. Buradan da Sayın Sürekli’ye bu mesajımı iletmek ve desteğini görmekten ilçe olarak, Kaymakçı olarak çok mutlu oluruz” diye konuştu.

ÖDEMİŞ’TEKİ TESİSİ GELİN, GÖRÜN
Menderes’e yapılması planlanan ve bölge halkı tarafından karşı çıkılan katı atık bertaraf tesisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Eriş, kendi ilçelerini örnek gösterdi. Ödemiş’teki tesisten hiçbir zarar görmediklerini ifade eden Eriş, ilçelerindeki tesisin şehir merkezine yakınlığına da dikkat çekerek şu sözleri söyledi:
“Teknolojik olarak en üstün tesis. Daha temmuzda kuruldu, yaklaşık 15 ayda gerçekleşti ki pandemi yurt dışından gelen makineleri çekmek bile sorun oldu. Pandemi nedeniyle karşıda çalışan yok, onu yükleyecek, taşıyacak firmalar yok.  Bu zorluklarla bile 15 ayda bitti. Bu çok büyük bir başarı. İzmir’in ve Türkiye’nin her yeri bizim için değerli. Ödemiş bunların en değerlilerinin başında, Ödemiş toprak olarak bunların en başında. Verimlilik, kalite ve çeşitlilik açısından. Bunu bütün kalite kriterleri de söyler dünyada. Bergama ya da Menderes’le karşılaştırmak istemiyorum ama Bergama il Menderes karşılaşabilir. Bergama’ya kötü bakış diyorsanız Bergama’da gerçekleştiriliyor. Menderes ve Bergama bizim kadar ovada değil. Gördüğüm kadarıyla… Menderesliler hak etmiyor deniyor ama benim tesisimin hemen dibinde köy var. Şehir merkezimize en yakın yerde. Ödemişliler mi hak ediyor? Toprağımız mı hak ediyor? Havamız, kuşlarımız, böceklerimiz mi? O çöpün atıkları Kiraz’daydı, ben de Kiraz doğumluyum, genciyim. Getirin bize dedim. Getirin, Beydağ da Kiraz da geliyor. Yetmiyor Torbalı’dan geliyor. Dedik ki Kemalpaşa da gelsin, Selçuk da gelsin. Yan etkisini görüyorum ve yaşıyorum. Hatta bu yetmiyor, daha ticari alanlardan da atık getirilerek işlenmeye çalışılıyor. Yetmiyor, tarım girdisi. Oradaki kapasite yalnız evsel atıklarla, diğer atıklarla tamamlayamıyoruz zaten. Değerli atıklar hemen ayrışmayla alınıyor resmi dairelerden. Gitsin de Menderes’te zararlı bir şey yapsın benim haddim değil. Hatta burada polemik konusu da oldu, saygıyla da karşılarım. Ben diyorum ki böyle bir şeyin yan etkisi var mı yok mu, örnek var… Merkeze yakınlığı da görmeleri adına yine ben davet ediyorum, gelin kebabı da beraber yiyelim. Grup başkan vekili Özgür Hızal geldiler, incelediler onun öyle olmadığını kendileri de gördüler. Hatta daha iyisi nasıl oluru tabi konuşalım. Benim haddim değil hani bu.

KOKUDAN ÇOK KORKMUŞTUM AMA…
Ödemişlilerin kokudan hiçbir rahatsızlığı yok. Ben çok korkmuştum ama düşük basınç ortamı yaratmayla, çöplerin döküldüğü alanda dışarıya vermesi, filtrasyon işlemiyle, daha sonra ayıklamayla oluyor. Oradaki çalışanlar da özel tulumlarıyla giysileriyle çalışıyorlar. 600-700 Euro’lük giysileri var. Ekmek kapısının açılması ayrı bir zenginlik ama ben kendi doğamı, çevremi koruma adına bunu istedim ve uyguladım. Görmek isteyen buyursun, beni de ararsa ‘Alo’ demeleri yeterli. Gelsinler ben yeri de göstereyim. Belki bu teknolojiye göre daha farklı teknoloji uygulanır, ben bunu bilemem yorum da yapmak doğru değil. Ben sadece korkularını yenmeleri adına davet ediyorum. buyursunlar gelsinler başımızın tacı. Yerinde görerek, kararlarında yine ısrar eder, ‘Biz bunu istemiyoruz’ derlerse bilemem. Bize siz köprüyü istemiyordunuz diyorlardı, köprüyü istememizin nedenleri ortada, çünkü köprüyle beraber göç artacaktı. Biz istemezükçü değiliz, doğrularla istemek, son teknolojiyi kullanmak. Ödemiş’te kullanılan da bu anlamda son teknoloji bir ürün. Atık suyu bile tarımda kullanabiliyorsunuz. Arıtılmış su bile arıtmaya giriyor.”

GİDER ÇOK, GELİR AZ
Aliağa Belediyesi’nin elde ettiği elektrik geliri gibi bir gelirlerinin olmadığına dikkat çeken Eriş, “Aliağa’nın yalnız oradaki elektrikten gelen payı çok fazla. Bende bunu isterim fakat bu olmadığı takdirde Lojmanlar için bakım gerekiyor bunun yanı sıra deprem yöneliğine uygun olmayan yerler var. Düzenlemeler oluyor. Evet, borcumuz arttı ama sadece SGK, SSK gibi kurumlara. Benden önce 103 küsur milyonken şuan toplam 140 milyon civarında bir borcumuz var. Hem borcu ödüyoruz hem de personele ödüyoruz. Önceliğimiz emekçinin hakkını bir gün bile geciktirmeden vermek” dedi.

ÇİFTE HEYECAN
Tüm üreticilerin buluşması anlamında önemli olmasına dikkat çeken Eriş, 24 Ekim’de gerçekleşecek olan 16. yıl Süs Bitkileri ve Fidancılık Sergisi ve 31 Ekim’de gerçekleşecek olan Ödemiş Kestane Festivali’ne, tüm İzmir halkını davet etti.

 



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/baskan-eris-aglamasi-gereken-varsa-benim/1081914