Koşullar çok ağır... Hekimler iş bırakıyor!
Koşullar çok ağır... Hekimler iş bırakıyor!
Özel sağlık kuruluşunda çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının her geçen gün daha da zorlu koşullar altında çalıştırıldığını belirterek bu konuda alınması gereken önlemleri aktaran Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Delegesi Dr. Mustafa Torun, hekimlerin karşı karşıya kaldıkları koşullar doğrultusunda iş bırakacak raddeye geldiklerini söyledi.
25 Eylül 2021 Cumartesi  13:20

Menduha CEYLAN / EGEDESONSÖZ- Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Delegesi Dr. Mustafa Torun, özel sağlık kuruluşunda çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekerek, bu konuda atılması gereken adımları vurguladı.

2015 yılından bu yana sayıları her geçen gün katlanarak artan ‘özel sağlık kuruluşları’ hekim ve sağlık çalışanlarının hayat şartlarını giderek zorlaştırıyor. Pandemiyle birlikte artan iş yoğunluğu karşılığında kendilerine ayıracak vakti dahi bulamayan hekimler, iş bırakmak isteyecek duruma geldikleri halde ekonomik koşullar sebebiyle zorlu şartlar altında çalıştırılmak zorunda kalıyor.

SÜREÇ ALEYHLERİNE İŞLİYOR!
Özel sağlık kuruluşu hekimlerinin çalışma koşullarının çok ağır olduğunu ve giderek daha uzun saatlerde çalıştırıldığını söyleyen Uzm. Dr. Torun, “Özel günlerde, resmi tatillerde, bayramlarda tatil yapamıyorlar. 45 saatin üzerinde çalıştırıldıklarına şahit olduğumuz zamanlar oluyor. Mesai kavramı yok. Gecesi gündüzü yok. Hiçbir şekilde kendine ayıracağı zamanı olmayan hekim arkadaşlarımız var. Hekimlerimizin sözleşmeleri evrensel değil… Sözleşmelere meslek örgütünün herhangi bir şekilde müdahalesine izin verilmiyor ve ayrıntılı değil, usulen yapılıyor. Çalışma koşulları, saatleri, tatil günlerindeki durumu ayrıntılı bir şekilde yazılmıyor. Bu sebeple de giderek hekimler aleyhine süreç işlemeye devam ediyor” diye konuştu.

Uzm. Dr. Torun, özel kuruluşlarda çalışan hekimlerin artık dayanamayacak duruma geldiklerini aktararak, “Zorlu koşullar sebebiyle ‘Artık bu mesleği yapmayacağım’ diyen hekim arkadaşlarımız oldu ve bu sayı çok fazla. Tükenmişlik sendromu yaşayan hekimlerin sayısı giderek arttı... Bugün hekimler istifa edemiyorlar; istifa dilekçeleri işverenler tarafından kabul edilmiyor. Emekliliği gelen birçok hekim çalışmak istememesine rağmen yaşam koşulları ve ekonomik kriz nedeniyle çalışmak zorunda kalıyorlar ve çalışma koşulları da son derece ağır” ifadelerini kullandı.

TTB’NİN DEVREYE GİRMESİ İSTENMİYOR!
Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının haklarını korumak amacıyla örgütlenen meslek odalarının bu yaşanılan olumsuzluklara müdahale etmesine izin verilmemesinin sebebini açıklayan Uzm. Dr. Torun, “Yöneten sınıf hiçbir zaman kendi kararlarına demokratik kitle örgütlerinin karışmasını istemiyor. Bu doğal hakkı maalesef çağdaş Avrupa ülkeleri de giderek vatandaşın elinden alıyor. Sağlık otoritesi Türk Tabipler Birliği’nin devreye girmesini istemiyor, onun yetkilerini kısıtlı olmasını, daha çok biçimsel bir meslek örgütü olmasını istiyor. Hekimlik evrenseldir. Bu sebeple hekimler ekonomik koşullarla uğraşmak zorunda bırakılmamalıdır. Hekimlerin kafasında geçim sıkıntısı ön planda. Türkiye’de maalesef hekimlik giderek iş güvencesi olmayan bir duruma sokuluyor” dedi.

Hekim ve sağlık çalışanlarının, özel veya kamu çalışanı olarak ayrılmasının son derece yanlış olduğunu aktaran Uzm. Dr. Torun, “Hekimlik evrensel bir bütünlükte olması gerekir, bu sebeple kesinlikle ayrım yapılmamalı. Tüm hekimler aslında bir kamu görevi yapıyor. Sağlık evrensel ve yaşamsaldır. Dolayısıyla bu alanda çalışan hiçbir emekçi kamu veya özel diye ayrılamaz. Kamuda tanınan tüm haklardan aynı şekilde özel sağlık kuruluşu çalışanları da yararlanabilmeli” dedi.

Son dönemde artan özel sağlık kuruluşu sayısına dikkat çeken Uzm. Dr. Torun, bu durumun işverenlerin lehine, hekimlerin ise aleyhine olduğunu söyledi. Üniversitelerdeki tıp fakültelerinin sayısının artmasının, hekimlikteki kaliteyi düşürdüğünü belirten Torun, “Bu sebeple hekimler daha da yoksullaşmaya başlıyor. Çünkü işveren istediği şekilde yönlendirebiliyor, istediği hekimi işten çıkarabiliyor. Bu gidişle işsiz hekimler dönemi başlayacak… Kamuda o kadar açık varken atama yapılmadığı için hekimler özel hastanelerde çalışmak zorunda bırakılıyor” diye konuştu.

HEKİMLER SÖMÜRÜLMEYE BAŞLANDI!
Hekimlikte var olan sorunun çözümüne ilişkin önerilerde bulunan Uzm. Dr. Torun, “Sorun ancak meslek odalarının direkt yetkili kılınması ve imzalanan sözleşmelerin çağdaş normlara göre hazırlanmasıyla çözüme kavuşabilir. Yoksa saldım çayıra Mevla’m kayıra bir düzen oluyor ve bu düzen sadece işverenin işine geliyor… Bu da var olan sistemden kaynaklanıyor. Türkiye’de artan özel sağlık kuruluşu sayısıyla hekim istihdamı artacağı söylenmişti ancak bu sistemle hekimler daha çok özlük hakları yönünden sömürülmeye başlandı. Hekimlerle ilgili tüm yasalarda sağlığın ve hekimliğin evrensel olduğunun belirtilmesi gerekliliğini ve hekimlerin hiçbir şekilde parasal, özlük sorunlarıyla uğraşmamaları gerektiğini söylüyoruz. Hekimler yoksulluğa terk edilmemeli, emeklerinin karşılığını alabilmeli. Bunun için de tabip odalarına her türlü yetki verilmesi gerekiyor” dedi.

Sağlık konularında alınan tüm kararların saydam olması gerekliliğine vurgu yaparak sözlerini sonlandıran Uzm. Dr. Torun, şu ifadeleri kullandı:

“Tüm sağlık bileşenlerinin alınan kararlarda söz hakkı ve yetkisi olmalıdır. 6023 sayılı yasa mutlaka günün koşullarına ve çağdaş normlara göre yeniden düzenlenip Anayasal bir kurum olan TTB ve Tabip Odalarının yetkileri arttırılmalıdır. Aynı zamanda Koruyucu Hekimliği ön plana alan yeni bir sağlık yapılanmasına gidilmeli,"224 Sayılı Sağlığın Sosyalizasyon Yasası" yine ilgili bileşenlerin görüşü alınıp günümüz koşullarına uyarlanarak, yeniden düzenlenmelidir. Sağlık ve hekimlik evrenseldir. Alınıp satılan bir meta olamaz. Muayene sürelerini 5 dakikaya indiren anlayış sağlıklı olamaz.”



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/kosullar-cok-agir-hekimler-is-birakiyor/1080668