Basın toplantısına milletvekilleri Kamil Okyay Sındır, Özcan Purçu, Tacettin Bayır, Atila Sertel, CHP İzmir 2. Bölge Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Şener Akdemir, İl Başkan Yardımcıları Özcan Durmaz ve Saniye Bora Fıçı, İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan da yer aldı.

CHP İzmir 2. Bölge Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Şener Akdemir tarafından yapılan basın toplantısında hükümetin ekonomi politikaları eleştirileri, Cumhur İttifakı’nın iktidar olduğu yerel yönetim hedef alındı.

Akdemir açıklamasında şunları söyledi:

Ekonomik krizden, pandemiden ve ülke gündemini meşgul eden sorunlardan bunalan halkımızın, Aliağalı vatandaşlarımızın nabzını tutmak üzere il başkanlığımız koordinasyoınunda düzenlenen Aliağa ilçe başkanımız, meclis üyelerimiz ve milletvekillerimiz Atila Sertel, Kani Beko, Özcan Purçu, Kamil Okyay Sındır ve Tacettin Bayır ile 13 köy ziyareti yaptık

AKP hükümetine uyarılarımıza, tüm karşı çıkmalarımıza rağmen çıkarmış olduğu bütünşehir yasasından önce belde olan Helvacı ve Şakran’ı ziyaret ettik.

BİRİ MATEMATİK ÖĞRENİ BİRİ İKTİSAT MEZUNU İKİ GENÇ HAYVANCILIK YAPIYOR
Yaptığımız ziyaretlerde şunları gördük:

Tarım ve hayvancılık ile uğraşan köylüler ithal girdi maliyetleri sebebiyle ezilirken işçi sınıfı da uzun süre çalışarak elde ettiği üç kuruşun alım gücünün düşmesi sebebiyle geçinemez hale geldiğini gördük. İstikrarsız ekonomi politikaları aynı şekilde sanayiciye de yansımış ve kısa süre içinde çift haneli rakamlara ulaşması kuvvetle muhtemel Dolat/TL paritesi bozkır yangını gibi ülkeyi kasıp kavurmuştur. Bugün Aliağa-Uzunhisar’da bir matematik öğretmeni bir de iktisat mezunu iki gencin hayvancılık yaparak kıt kanaat geçindiklerini ve mesleklerini icra edecek fırsatları bulamadıklarını gördük.

Aliağa’nın son derece geliştiği sanayinin yanı sıra hayvancılığı da hala önemli bir nüfusun geçimini sağladığını düşünürsek Aliağa’nın merkez mahallelerine yapılan beton yatırımlarının bir anlamı olmadığını düşünüyoruz.

ALİAĞA BELEDİYESİ KAPANMADA SINIFTA KALDI
Tıpkı Türkiye’nin diğer kentlerinde olduğu gibi halkın tek gündeminin geçim sıkıntısı olduğu Aliağa’da göze çarpmaktadır. Halkımız sosyal anlamda gelişmeyi, bir kenara bırakmış, karnını doyurmaya bir diğer değişle hayatta kalmaya çalışmaktadır. Kent gündemini olumsuz konularla meşgul eden Cumhur İttifakı’nın Aliağa Belediyesi’nin başındaki zatın koronavirüs salgınınaki kapanmada sınıfta kaldığını, bugün Aliağalı vatandaşlarımızdan dinledik. Belediyenin kapanma döneminde sahada hiçbir varlık gösteremediğini bunun karşılığında halkın büyük oranda İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışmalarından memnun olduğunu gördük. Özellikle İZSU’nun köylerdeki aksamalara anında müdahale ettiğini bizzat köy muhtarlarından dinledik.

BİRİLERİ ZENGİN EDİLMEK Mİ İSTENİYOR?
Son yaşanan yangınlarda görüldüğü gibi ülkeyi yönetemeyen Cumhur İttifakı’nın belediyesi olan Aliağa Belediyesi, hizmet üretmek yerine Bozköy Mahallesi’nde köy mallarını satarak borç denklemini düzeltmeye çalışmakta bir yandan da 2020 yılında 1,5 milyon Çankırı Ülkü Ocakları esi başkanına verdikleri ilaçlama ihalesini 2021 yılında yine aynı şirkete yaklaşık 4,5 milyon TL’ye ihale etmiştir. Böylece Aliağa Belediyesi, AKP tarafından ülke genelinde uyguladığı israf ve talan politikalarının Aliağa şube müdürlüğü olarak çalıştırdığını göstermiştir. 2019’da tamamlanan ve 16,4 milyon TL’ye mal olan gençlik merkezi için tadilat ihalesine çıkıldı. Son iki yılın 1,5 yılının pandemi ile geçmesi sebebiyle birçok merkez kapalı tutulmuştur. Depremden de etkilenmediğine göre iki yıl önce yapılan binada yapılmak istenen tadilat işi birilerini zengin etmek için mi yapılıyor?

KÖY KAHVESİNE İPOTEK
Bugün Sabunlu köyü ziyaretinde önemli bir detay öğrendik. Aliağa Belediyesi borçlara karşılık köy mallarını ipotek etmektedir. Örnek vermek gerekirse zamanında muhtarlığa bağışlanan ve bütünşehir yasası ile belediyeye devredilen Sabunlu Köyü kahvesi belediye borçları karşılığı ipotek edilmiştir.

Saltanat yönetiminin Aliağa temsilcisi… Halka hizmet amacıyla seçilmiş bir kamu görevlisi olduğunu unutmuş, Aliağa Belediyesi ve iştiraklarını yüklü miktarda borçlandırmaya çalışmaktadır. Belediye ve iştiraklarının 90 milyon TL borçlandırılmak istenmesi CHP’li meclis grubu tarafından yargı yolu ile iptal ettirmiş ve Aliağa’nın geleceği yönünden önemli bir sorun kaldırılmıştır. Geçtiğimiz hafta Bergamalıların feryatlarına şahit olduğumuz gibi bu hafta Aliağalıların yakarışlarını dinledik. Yaşadığımız ekonomik bunalım sanayicimizin belini bükmekte bu durumda işçi sınıfımıza doğrudan etki etmektedir. Üretim yerine ithalat dayalı AKP modeli ekonomik sistem artık çökmüştür. Bu çöküş ile ülkeye akın akın gelen mülteciler yerli iş gücü yerine çok ucuza hızla yer almaktadır.

EN GEÇ İKİ YILA SIĞINMACILARI UĞURLAYACAĞIZ
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde halktan sağlam tokat yiyen Mehmet Özhaseki, Türkiye ekonomisini sığınmacıların ayakta tuttuğunu cüretlice savunmuştur. Sığınmacıların ilk arayışları iş bulmadır ki özellikle Aliağa gibi sanayi kentlerinde sorunlar oluşmuştur. Bunun en somut örneklerinden biri de Aliağa’da yapılması planlanan Türk ve mülteci çocuklarının birlikte okuması için sağlanan AB fonlarıdır. CHP olarak geçici sığınmacıların insani tüm taleplerini katılıyor ancak Ortadoğu coğrafyasına barış getirdikten sonra onları evlerine, vatanlarına uğurlamayı daha doğru buluyoruz. Bunun için önce diplomasi ile başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun tüm ülkelerine büyükelçiliklerimizi yeniden açacağız. Diyaloglarımızı geliştirerek en geç iki yıl içerisinde geçici sığınmacı olan tüm misafirlerimizi evlerine uğurlayacağız. Son günlerde Suriyeli ve Afganlar üzerinden gelişen provokatif söylemlere dikkat etmeli ve halkımız bu konuda kulaklarını kapatmalıdırlar. Genel başkanımıza gelecek herhangi bir teşebbüse karşı bizzat en önde olacağımızı buradan tüm Türkiye’ye ve Aliağalılara beyan ederiz. Ülke ekonomisini ayakta tutanların geçici sığınmacılar olduğunu söyleme cüretinde bulunanlara söylüyorum: Bir yandan yaradılanı severiz yaradandan ötürü diyeceksiniz. Diğer yandan yaradılanı ucuz iş gücü olarak kullanılmasına göz yumacaksınız sonra da buna din kardeşliği diyeceksiniz. Bunun adı düpedüz köle ticaretidir, emek sömürüsüdür ve insanlık suçudur.

ERKEN SEÇİM ÇIĞLĞI
Erdoğan’ın bilim dışı faiz dayatması, 128 milyar doların buharlaştırılması, talan ve israf politikası, lüks yaşam ve şatafat düşkünlüğü ve uluslararası yitirilen devlet itibarımızın sonucu olarak halkımız için çileye dönüşmüş ekonomik buhran Aliağalı hemşerilerimiz için tüm hayatına sirayet etmiştir. CHP kadroları olarak vatandaşın erken seçim çığlığını duyuyoruz”