YEM BARONLARINA KARŞI NEDEN SESSİZ KALIYORSUNUZ?
"Soğan karaborsası oluştu diye, soğan tüccarlarına baskın düzenleyip, milleti karaborsacı ilan edenler, yem baronlarına karşı sessiz kalmayı tercih ediyorlar" sözleriyle eleştiri oklarını Tarım ve Orman Bakanlığı'na yönelten Selçuk Karakülçe, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yaşanması muhtemel kuraklık sebebiyle tarım ürünlerinde yakın bir gelecekte sıkıntı yaşayacağımız ortada. Şimdiden acil ve kalıcı çözümler üretilmeli ve harekete geçilmeli. Bunun üzerine bir de artan üretim maliyetleri, üreticiyi bitirme noktasına getirdi. Süt üreticisi ve besicinin yem fiyatlarındaki aşırı yükselişten dolayı hayvanının yemini kıstığını görüyorum. Bir veteriner hekim olarak, daha çok süt almak için soya içerikli yem veremeyen üreticinin, süt üretimin düşmesini göze alarak sıradan yemleri tercih eder hale geldiğine tanıklık ediyorum. Eğer bir önlem alınmazsa, üreticiye destek verilmezse, çok yakında et, süt, yumurta gibi temel besin maddelerini (tabii ki bulabilirsek) çok pahalıya tüketeceğimiz ortadadır. Daha şimdiden bir kilo kıyma, 70 lirayı geçti. Asgari ücret şimdiden eridi."

KANAL İSTANBUL'U BIRAKIN, ÜRETİCİYE NEFES ALDIRACAK BİR ŞEY YAPIN
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye seslenen DSP Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başta hükümet ve Tarım bakanına önerimiz var. Kalıcı çözümler üretin. Kanal İstanbul gibi, uzaya gitmek gibi, vatandaşa direkt faydası dokunmayan projeleri bırakın, üreticiye nefes aldıracak bir şeyler  yapın. GAP projesiyle sulanamayan arazilere su verin. Türkiye'nin tahıl ambarı Konya Ovasına Kızılırmak ve Göksu nehirlerinin su debilerinden pay ayrılarak topraklarımıza verilmeli. Toprağın verimliliği artıracak çalışmalar yapın. Üretim maliyetlerini düşürecek desteklemeler sağlayın. Üreticinin para kazanmasını öncelikli kılın. Yoksa, artan maliyetler nedeniyle Ekim-Kasım aylarında ette, sütte,  mutfağa giren diğer temel gıdalarda kıtlık yaşarsak, buna hiç şaşırmayın."