Soyer’den ‘ekolojik kriz’ uyarısı ve tarım reçetesi!
Soyer’den ‘ekolojik kriz’ uyarısı ve tarım reçetesi!
Tarım ve Teknoloji Zirvesi'nde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, "Tarımı içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan kurtararak refahı artıran anahtar hale getirmemiz lazım. Tarlalarımızın hangi ürünü ekileceği kararını verim artışı vaadinde bulunan tekellere bırakamayız. Topraklarımızı koruyan, bereketini arttıran, şehrimizdeki milyonları sağlıklı gıda ile buluşturan yani 'başka bir tarımın' mümkün olduğunu çok iyi biliyorum" diye konuştu.
25 Mayıs 2021 Salı  11:23

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Tarım Kültür Platformu tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle düzenlenen Tarım ve Teknoloji Zirvesi'nin açılışı gerçekleştirildi.

25 ve 26 Mayıs tarihleri arasında koronavirüs pandemisi nedeniyle online olarak gerçekleştirilecek olan  zirvede açılış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir İl Müdürü Mustafa Özen gerçekleştirdi.

EKOLOJİK KRİZ SU KAYNAKLARINI TEHDİT EDİYOR
İzmir Tarımı için uygulanan 'Başka bir tarım mümkün' projesinin tüm Türkiye'ye örnek olacağını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ekolojik krize dikkat çekti. Soyer, "Tarım İzmir ekonomisini canlandırmak için üzerinde çalıştığımız temel sektörlerden biri. Ne yazık ki Türkiye'nin tarım politikası tarımsal ekonomimizi güçlendirmek bir yana, köylerin boşalmasına ve çiftçi sayısının azalmasına neden oluyor. Hem kırsal nüfusu hem de şehirlerimizi etkileyen sorunlar oluşturuyor. Ekonomik açıdan bakıldığında, uygulanan politikalar nedeniyle tarım dışa bağımlı hale geliyor ve gıda güvenliğimiz tehlikeye giriyor. Sosyolojik açıdan ise tarım küçük üreticiden büyük şirketlere geçiyor. Geçim kaygısı ile şehirleri taşınan kırsal nüfus bu sefer de kent yoksulluğu ile yüzleşiyor. Bunlara ek olarak oluşan ekolojik kriz ise Türkiye'nin su kaynaklarını tehdit ediyor. Bu sorunları ortadan kaldırmak üzer tasarladığımız İzmir tarımı şehrimizden başlayarak tüm ülkede başka bir tarım inşa etme projesi. İzmir tarımın Türkiye'de bugüne uygulanan tarım politikasından ayıran iki temel fark kuraklık ve yoksulluk ile aynı anda mücadele etmesi" ifadelerini kullandı.  

    

REFAHI ARTIRAN ANAHTAR HALE GETİRMEMİZ LAZIM
Tarımda kullanılan su miktarına dikkat çeken ve ilk hedeflerinin su tüketimini yüzde 50 azaltmak olduğunu belirten Soyer, "Türkiye'de suyun yüzde 77'si tarımsal anlamda kullanılıyor ve bu da bizi büyük bir susuzluğun eşiğine getirmiş durumda. DSİ Küçük Menderes su tüketimi raporlarına göre havzanın yer altı su tüketiminin toplamı 802 hektometreküp. Oysa havzanın emniyetli su kapasitesi 289 hektometreküp. Yani havzadan çektiğimiz su havzanın yer altı suyunun 3 katı. Bunun nedeni aşırı sulama. İzmir tarımı öncelikle sulamada kullanılan suyun yüzde 50 azaltmayı hedefliyor. Sulamaya ihtiyaç duymayan, yağmur suyunun yettiği ya da tasarruflu suyla yetişen ürünleri ekmek. Yani kuraklık ile mücadelede daha planlama aşamasından itibaren öncelik vermek. Bir diğer politikamız da yoksullukla mücadele. İzmir tarımı sadece tarlada yapılan ve sonuçlanan bir zirai işlem olarak planlanmadı. İzmir tarımı tohumdan başlayıp tüketime kadar olan bölümü kapsıyor. Tarımı içinde bulunduğu ekonomik çıkmazdan kurtararak refahı artıran anahtar hale getirmemiz lazım. Tarlalarımızın hangi ürünü ekileceğini kararını verim artışı vaadinde bulunan tekellere bırakamayız. Topraklarımızı koruyan, bereketini arttıran, şehrimizdeki milyonları sağlıklı gıda ile buluşturan yani 'başka bir tarımın' mümkün olduğunu çok iyi biliyorum" diye konuştu.

YAPAY ZEKAYI TARIM KÜLTÜRÜNE UYARLAMAK OLDUKÇA ÖNEMLİ
Teknolojik gelişmelerin tarımda kullanılmasına dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanlığı İzmir İl Müdürü Mustafa Özen, "Tüm toplumların ve ülkelerin hayati öneme sahip ve üzerinde durduğu konuda tarım ve gıda. Değişen ve gelişen dünyanın içinden geçtiği bu süreçte getirdiği yeni durumlara karşı tarımın da değiştiğini görmekteyiz. Dünya sanayi 4.0 devrimine hızla geçerken, daha çok dijitalleşen dünyanın farkında varmalı ve burada yerimizin almamız gerektiğini bilincindeyiz. Böyle zamanda teknolojinin bize getirdiği yapay zekayı tarım kültürüne uyarlamak oldukça önemli. Verimlilik, kazanç, kazanç gibi başlıklarda sürdürülebilir, insana doğaya toprağa karşı duyarlı bu akıllı teknolojileri doğru kullanmaktır. İçtenlikle ifade edebilirim ki dünyanın bu zamanında akıllı teknolojileri tarıma taşımak ihtiyaç ve gereksinimdir. Tarımda bizim gibi devamlılığını isteyen bizim gibi kişilerin teknolojik gelişmeleri takip etmesi gerekmektedir. Bunun için bölgenin toprağın verilerine göre sahada olmak ve çiftçimizi doğru yönlendirmek önemlidir" dedi.

TEMSİLCİLERİNİN ÜSTÜNE DÜŞEN BİRLİKTE VE EL BİRLİĞİ İLE ÇALIŞMAKTIR
Sektörün temsilcilerine de seslenen Özen, "Bugün kendi potansiyelini katılmaya çalışan İzmirli üreticiler ve tarım sektörü tarımsal değerleri ile kıtalar arası ihracat yapan konuma teknoloji ile olan adaptasyonu sayesinde ulaşmıştır. Sektörün İzmir'deki temsilcilerinin üstüne düşen birlikte ve el birliği ile çalışmaktır. Dünya üzerinde pek çok yenilik ekseninin iyi gören sektörlerin hep sürdürülebilir olduğu görülmüştür. İklimlerin dahi değiştiği, toprağın suyun kirlenmeye başladığı, dünyanın yaşlandığı bir zamanda insanoğlu önem affettiği ihtiyaçlarını yeniden güncelledi. Dünyayı etkisi altına alan salgında gıdanın ne kadar önemli olduğu herkes tarafından fark edildi. Peki önümüzdeki süreçte neler yaşayacağız? Bundan sonraki süreçte tarımda teknolojiyi birim alandan daha fazla verim elde edilmesi ve bunun sürdürülebilir anlamda daha fazla kullanılması, bunların iyi örneklerinin sektör ile paylaşılması büyük önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.



Sayfa Adresi: http://www.egedesonsoz.com/haber/soyer-den-ekolojik-kriz-uyarisi-ve-tarim-recetesi/1070750