Pandemi sürecinde öğretmenlerin yaşadıkları zorluklardan bahsederek çarpıcı açıklamalarda bulunan Eğitim-Sen İzmir 2 Nolu Şube üyeleri son 10 günde İzmir’de 74 öğretmenin koronavirüse yakalandığını belirtti.

Öğretmenlerin aşılanmasının büyük bir çoğunluğunun henüz tamamlanmadığı vurgulanan basın açıklamasını şu şekilde:

“Toplumların gelişmişlik düzeylerini gösteren ölçütlerden biri de insan yaşamının kalitesini ve ömrünün uzunluğunu ortaya koyan unsurlardır. Bu kriter aynı zamanda medeni toplumların yöneticilerine de bir görev yükler. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Anadolu coğrafyasında yaşayan bizler de asgari insani vasıflara sahip bir yaşamı her topluluk gibi hak ediyoruz. Ağır aksak da olsa belli bir demokrasi kültürüyle yürüyen ülkemizin ne yazık ki yakın geçmişine bakıldığında yöneticilerimizin bu bilince sahip olamadıkları görülüyor. Halkın seçtiği yöneticilerin halktan bu denli uzak ve halkın sorunlarına kayıtsız kalmak bizim talihsizliğimiz olsa gerek. Ancak bilinmelidir ki birçok yönden cendereye sıkışmışlık hali artık yeter dedirtiyor.

VATANDAŞ VİRÜS İLE EKMEK ARASINA SIKIŞTIRILDI
Covid-19 salgını tüm dünyada önce sağlık sorunu olarak başlasa da genel anlamda bir eğitim sorununa da dönüşmüş oldu. Medeni topluluklardaki seçilmişler, kamunun tüm olanaklarını kamuya sunarak salgının etkisini azaltmaya çalıştılar. İlk günden bu yana iktidara çağrımız bilimselliğin şeffaflıkla bir arada yürütülmesi oldu. Doğru zamanda doğru tedbirlerle yapılan müdahalelerin olumlu sonuç vereceği bilimsel olarak ortadayken yanlış politikalar yürütüldü. Ekonomik olarak üstesinden gelemeyeceğimiz en yetkili ağızlardan dile getirilirken vatandaş virüs ile ekmek arasına sıkıştırıldı. Kendi halkına cimri yandaşa bol keseden dağıtan tarz toplumun adeta gözüne sokuldu. İnsanına değersiz olduğunu hissettiren bu anlayışı kınıyoruz. Eve ekmek götürülemediğini abartı olarak görenlerin, emeklinin refah düzeyinin iyi olduğunu iddia edenlerin, yaşamı imtihan ölümü ise mukadderat görüp sırça saraylarında korunaklı yaşayanların bu topluma verebilecekleri bir şey yoktur.

ÖLÜYORUZ VE ÖLMEYE DE DEVAM EDİYORUZ
Eğitim Sen olarak ilk günden bu yana eğitim öğretim koşullarının iktidar sahipleri tarafından ivedilikle sağlanması gerektiğini söyledik. Ne bütçe görüşmeleri sırasında taleplerimiz dinlenildi ne de öğretmen alımını dile getirdiğimizde. Ne okulların fiziki koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini söylediğimizde yüzümüze bakıldı ne de okulların açılıp kapatılmasına dair söylediklerimiz dinlenildi. Her defasında da maalesef biz eğitim emekçileri haklı çıktık. İktidarın başına buyruk politikaları sonucu öldük ve ölmeye de devam ediyoruz. En önemlisi de yüzümüze baka baka aşının okulların açılması için gerekli olduğunu ve okullar açılmadan öğretmenlerin aşılanacağınız söyleyen yetkililerin iki yüzlülüğü ve utanmazlığı oldu. 15 Şubat’ta köy okullarının açılmaya başlatmasıyla aşılanan MEB Ziya Selçuk, kamuoyunun önünde aşılanarak pozlar verdi. Yandaş medyadaki algı operasyonlarıyla da tüm öğretmenlerin aşılandığı algısı yaratıldı. Sizin aşılanmanız bizi korumuyor Sayın Bakan! Ölüyoruz ve ölmeye de devam ediyoruz. Soruyoruz size söz verdiğiniz aşılar nerede?

10 GÜNDE 74 ÖĞRETMEN POZİTİF
Son on gün içerisinde İzmir’de 74 öğretmen arkadaşımız salgına yakalandı. Maalesef her geçen saat bu sayı artarak devam ediyor. Bunların dışında öğrencilerimizin ve personelin hatta velilerimizin de katılması halinde sayının ne denli korkutucu olduğu açıktır. Daha iki gün önce Bornova Mustafa Kemal Anadolu Lisesi’nden Berrin Öğretmenimizi salgından dolayı kaybettik. Bizler sistemin gözünde değersiz, vakalar da istatistikten ibaret görülüyorsak buradan iktidarı uyarıyoruz. Bizler eğitim emekçileri olarak ölüyoruz ve bunun altında kalacağınızı da bilmenizi istiyoruz. Üzüntülüyüz ve öfkeliyiz! Aşıyı sadece biz eğitim emekçileri kendimiz için değil toplum sağlığı için talep ediyoruz. Aşı bir toplum sağlığı sorunudur ve iktidar bunun en temel sorumlusudur.

MAZERET KABUL ETMİYORUZ
Devleti yönetenlerin anayasal sorumluluklarını yerine getirip gerekli tedbirleri bir an önce almaları gerektiğini belirtiyoruz. Bilim çevreleri tarafından söylenegeldiği gibi aşılanmanın bir an önce tamamlanması gerektiğini söylüyoruz. Gerekli kaynağın olmadığı konusundaki herhangi bir mazereti de kabul etmiyoruz. Sağlık emekçilerinin ortaya koyduğu yoğun çabayı boşa çıkarırcasına ortak akıldan uzak politikalardan vaz geçilmesini istiyoruz. Eğer gerekli tedbirlerin alınmadığı ve aşılamanın tamamlanmadığı bir süreç devam ederse Covid-19 salgınının sadece sağlık emekçileri için değil eğitim emekçileri için de meslek hastalığı olarak değerlendirilmesi zorunlu olacaktır. Eğitim Sen olarak sürecin takipçisi olacağımızı ve her türlü eylemsellikle bu konuda sonuç alınıncaya kadar direneceğimizi belirtmek isteriz. Önce sağlık ve önce yaşam diyerek yaşamın ve direngenliği sürdüreceğimizin bilinmesini, isteriz. Yüz yüze eğitime derhal ara verilmesini ve eğitim emekçilerinin tüm paydaşlarıyla bir an önce aşılanmanın tamamlanmasını istiyoruz. Soruyoruz:  Bakan Selçuk aşı nerede?”