Türkiye'nin güçlü, sağlam bir altyapıya sahip ekonomisi olduğuna vurgu yapan Nasır, "Dün gece başlayan bir hareket oldu. Güven ve istikrar, ana sloganımız. Yeni ekonomi paketi Cumhurbaşkanımız tarafından çarşamba günü açıklanacak. Ekonomiyi ilgilendirmeyen hareketlilikler oluyor. Asya borsalarındaki dengesizlikten kaynaklanan şeyler. Merak edilecek bir şey yok. Oluşturulmaya çalışılacak her türlü algı engellenecektir. İstikrarın, güvenin yükseldiğinde, ekonomin güçlendikçe mutlaka leş kargaları çoğalacaktır. Olumsuz bir şey olması mümkün değil. Kendim içindeyim. İş insanı ve milletvekili olarak 2023 hedeflerimizden hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini söyleyebilirim. Allah’ın izniyle bir şey olmayacak" dedi.

MASKE, MESAFE, BİR VATANDAŞLIK GÖREVİDİR
Yeni normalleşmeyle ilgili görüşlerini anlatan Nasır, "Bazı kısıtlamalar kaldırıldı. Süreci yakından takip ediyorum. Maalesef vatandaşlarımız uzun süren pandemi sürecini deşarj etmeye çalıştı. Geçen hafta biraz gezdim, tabiri caizse vatandaşlar freni patlamış kamyon gibi dışarıdaydı. Sağlıktaki altyapımızın çok iyi olduğunu tüm dünyaya kanıtladık ancak yiten canları ne yaparsanız yapın geri getiremezsiniz. Valimiz de ifade etti, kırmızı olduk. Vatandaşlarımızdan ricamız, mümkün olduğunca maske mesafe temizlik kurallarına dikkat etmeleri. Bu bir vatandaşlık görevi. İlk zamanlarda ne olduğunun farkında değildik ama artık herkes farkında. Çevremizdeki insanlara karşı sorumluluğumuzdan dolayı dikkat etmeliyiz. Hastanelerimiz açısından hiçbir sıkıntı yok" diye konuştu.

YAPI STOKUNUN ARTMASI İÇİN REZERV ALANLARINA İHTİYACIMIZ VAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Karabağlar'a yönelik tepkisini değerlendiren AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, kentsel dönüşüm ve imar yönetmeliği hakkında şunları söyledi:

"Yıllardır bu konuları çok konuştuk. İzmir’in çarpık yapılaşmasının temelindeki sorun, plansızlık. 1/100 binlik planlar daha yeni yapıldı. 2014 planlarında İzmir’in genişleme alanları belirlenmişti, daha sonra Büyükşehir Belediyesi dava etmişti.   İzmir’de bizim planlarımız yoktu. Bunun nedeni; 2014’te bakanlığın onayladığı kararı Büyükşehir durdurtmuş olmasıydı. Bana göre yanlıştı. Konut genişleme alanlarının büyük çoğunluğu iptal edildi. 2018 planları, bu genişleme alanlarının daraltılarak uygulamaya geçilmesini öneren plandı. Biz 2018’de buna dahil olduk. Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer’le de görüşerek işlerin uygulanmasıyla ilgili çaba harcanmıştır. 2014 planlarına göre vatandaşlar aldıkları yerler konusunda mağdur oldular. İzmir’in yapı stoku ortada. Bu yapı stokunun dönüşmesi için rezerv alanlara ihtiyacımız var. Çiğli’de, Kemalpaşa’da, Gaziemir’de gelişim alanları vardı ve Büyükşehir Belediyesi açtığı dava ile iptal ettirmişti. Nihayetinde biz, İzmir plansız kalmasın, dedik. Bir an önce üst ölçekli planların bitmesi için çalıştık. Bakanımız da bir an önce plan çıksın dedi ve çıkardık. Bizim merkez ilçelerimizde 5 binlik planlarımız yoktu. Mevcut ruhsatlı yapılar bile plansızlıktan kaçak durumda. Bu plansızlığın verdiği bir çarpıklık var. 10 Temmuz’da İzmir’in deprem gerçekliğini mecliste açıkladım. Ardından 30 Ekim tarihinde deprem meydana geldi.  4 milyon insanın hayatını kaybedebileceği görüşümde hala iddialıyım. Herkesin bu konuda duyarlı olması lazım. Siyaset üstü meseleyi bütün kurumların sahiplenmesi gerekiyor. İzmir’in yapı stokunun yüzde 80’leri sağlıklı değil. 13 fay hattı İzmir’de merkezden geçiyor ve toplam 17 fay hattı mevcut. Bunlardan herhangi birinde deprem olsa büyük bir sıkıntı çıkardı. 70 kilometre ötede 17 fay hattından olmayan depremin sonuçlarını Bayraklı’da gördük."

 BAŞIMIZI KUMA GÖMERSEK, 30 EKİM SONUÇLARINI TEKRAR YAŞARIZ
"25 binlik ve 5 binlik planlar artık birbirini sağlayabiliyor. Alt ve üst ölçekli planların birbirine uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. Sadece İzmir’de değil ülke genelinde üzerine gidilmediği için gün kurtarılmış, şehrin anayasası oluşturulmamış. Aslında yerel yönetimlerin ekonomik olarak bir çıkar kapısı görüldüğü için bu yasa çıkmış. Bütün şehirlerin planlarının olması lazım.  Günlük anayasayla yazılmamış planlarınız var ise o planları delerek herhangi bir fark yaratmanız mümkün değil. Bir plan yapılıyordu, rant oluşuyordu eskiden. Bu rantı bundan sonra ihtiyaç varsa, devlet kazanacak. Değer artış kazancı kanunu çıkarıldı bununla ilgili. Cumhurbaşkanımız da İzmir’e girdiğinde Yeşildere’den geçerken görülen manzara üzücü oldu. Ben İzmir’in her yerini çok iyi biliyorum. Bu işin içinde olan biri olarak İzmir’in konumunun artık hiçbir şekilde İzmir’e yakışmadığını söyleyebilirim. Başımızı şimdi hiç kuma gömmeyeceğiz. Gömersek, 30 Ekim sonuçlarını tekrar yaşayacağız."

BÜYÜKŞEHİR'İN ANKARA'DA BEKLEYEN HİÇBİR PROJESİ YOK
Deprem sürecinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin birlikte koordineli çalışmasına tanık olduklarını belirten Nasır, şu değerlendirmelerde bulundu: "Yasamada da arzu edilen eksikliklerinin giderilmesi için çalışacağız. Milletvekili sayımız 8 ama etkimiz büyük. Onun için İzmirliler şanslı. Tunç Soyer getirsin sorunları, birlikte çözelim. Ankara’da bekleyen hiçbir proje yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin imar yönetmeliği yoktu, bununla ilgili bizzat koşturdum. Tunç Bey ilk seçildiğinde söz verdi ama daha sonra büyükşehir bürokratlarından kaynaklı bir aksama oldu. Artık biz arada mekik dokumaya başladık. Zorlayıcı biz olduk. Şimdi çıktı yasa, bakanımız imzaladı. İnşallah Cumhurbaşkanımız da imzalayacak. Biz İzmir’e hizmet için her şeye varız. Her şeyi 7/24 yapmaya hazırız. Hem yasama hem yürütme olarak çok güçlüyüz. Tunç Bey’in istediği bir şey varsa iletir, çözülür. Zaten iletişim halinde."

EDNAN ARSLAN, BİZZAT BAKANIMIZA TEŞEKKÜR ETTİ
Bir deprem toplantısında Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bir kenarda oturtulmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Necip Nasır, şu bilgileri aktardı:

"Duygusallıktan dolayı böyle bir şey ifade etmişler. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hazırlanmış imar uygulamasına yönelik son değişiklikle ilgili görüşmeler yapılacaktı. Cumhurbaşkanımız gelecekti, bir gün önce de bakanımız buradaydı. Bakanımızla yapılan o günkü AFAD’daki görüşme, Büyükşehir belediye meclisindeki konu ile ilgiliydi. Benim o komisyonda olmam, bakanımızın gelmesiyle ilgiliydi.  Bakanlığın tüm genel müdürleri oradaydı. Tunç Bey’e ne gerekiyorsa bütün ekibin orada olduğu kendisine ifade edildi. Kenarda oturtulması gibi değerlendirmeler çok ayıp ifadeler. Bürokratlar bir şey yapmaya çalışıyor kendilerince ama eğer bürokratları incitirsek iş ağırlaşır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer bakanlıklarımızın cansiperane çalışmalarına tanık olduk. Ednan Arslan da bizzat bakanımıza teşekkür etti. Bunlar önlemli. Siz motive edeceksiniz. İzmir’in sorunları var. Artık siyaset üstü konuşmalıyız. Her şeyin cevabı vardır ve biz cevabını veririz. Bun anlamda arkadaşlarımız dikkatli olmalı. Bir tane projesi olan varsa, beni arasın. Belediyelerin, takılı projesi yoktur. Varsa da bilmediğimiz, gelsin söylesin. İzmir küçük bir yer, hepimiz birbirimizi tanıyoruz."

BAYRAKLI'DA HAK SAHİPLERİ MAĞDUR EDİLMEYECEK
30 Ekim'deki depremde yıkılan binalardan biri olan Rızabey Apartmanı'nın olduğu alana anıt yapılıp yapılmayacağı konusundaki tartışmalara nokta konduğunu belirten Necip Nasır, "İki çocuğunu depremde kaybeden Yücel ailesiyle ilgili bakanlığa gittik, evlerine gittik görüştük. Çok haklı bir talepleri var. Haklı talepleri de, orada 30 Ekim mesajı verecek bir yapı olması yönünde. Orada hakikaten de mesela benim eşim Adapazarlı, 99 depremini çok iyi biliyorum. Şimdi gittiğinizde 99 depreminden hiçbir şey kalmamış, unutulmuş. Gün geçtikçe unutulmaması adına, orada yapılanma olması, doğru bir şey. Aslında projeler yapılmış bitirilmişti ancak bu talep doğrultusunda tekrar proje yapımına gidildi. Ben iki tarafla da görüştüm. Oradaki yapılanmada diğer bitişiğindeki alanlarda bir bütün proje olarak ele alındı. Oradaki proje şu anda tadil edildi. Hak sahiplerini mağdur edilmeyecek ve Yücel ailesinin talebi doğrultusunda proje yapıldı. Temsili bir yapı ve binalar yerine yapılacak. Oradan geçerken insanlar, depremde hayatını kaybetmiş olan insanlarımızı anmış olacak" dedi.

KOMİSYONDA ÇOK CİDDİ BİR ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRDİK
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, İzmir Büyükşehir'in plan notlarıyla ilgili tartışmalar hakkında şunları söyledi:

"Büyükşehir bir taslak plan hazırladı ve plan notlarıyla sorunları çözmeye çalışıyordu. Yasaya uygun olmaması nedeniyle hayata geçirilmeye kalkıldığında iptal geleceğinden, bekleyin denmişti bakanlık tarafından. Burada konuşulan şey; meclisten karar geçmeden her şeyin çözülmüş olmasıydı. Kanun ve yönetmeliklere uygun olsun mahkeme açılıp durdurulmamasın. Büyükşehir’de de bu yönde düzenleme yapıldı. Vatandaşımız binasını yıktığında son çıkan yönetmeliklerden dolayı yıktığı binanın aynısını yapamayacağı için millet dönüşüme sıcak bakmadı. Bu konu Deprem Araştırma Komisyonunun da gündemine oturdu. Ben de TBMM’de bir sunum yaptım, bir modülün yasal altyapısından eksiklikler varsa, hızlı bir şekilde giderilmesi konusunda önerim oldu. Şimdi vatandaşın önü açıldığında yerine yenisini yapacak. İstanbul Kartal Orhantepe modeli var. Aslında daha önce İstanbul Fatih Belediyesi meclis kararı almış bu kararı şu anda mimar odalarının dava açmasıyla yürütme durdurulmuş. Şimdi davalarla uğraşılmaması, eksiklerin yasal olarak giderilmesi için düzenlemeler yapılıyor. Bu emsal kayıplarının engellenmesi yönünde gerektiğinde teşvik edici olması için uygulamasıyla çok hızlı bir kentsel dönüşümüne girmesini talep ediyoruz. Gerçekten de İzmir depreminden önce bizim AK Parti olarak, deprem araştırma komisyonu araştırma grubu oluşturulmasını istemiştik. Beş partinin de milletvekilinin bulunduğu komisyonda çok ciddi bir çalışma yaptık."

İNCİRALTI PLANLAMASINDA SONA GELİNDİ
İnciraltı projesini de yakından takip eden Nasır, bu konuda şu bilgileri aktardı: "İnciraltı’nda sona gelindi. Bakanlık, Balçova Belediyesi’yle uyum içerisinde çalışıyor. Birkaç ay içerisinde sonuçlanır diye düşünüyorum. Orada bir İzmirli olarak, bir İnciraltılı olarak; benim de orada evim var. Bakanlık çok dikkat edecek. Mümkün oldukça Bahçelerarası bölgesinin ve ev sahiplerinin mağdur olmayacağı yönünde düzenlemeler yapılması konusunda talebimiz oldu. Vatandaşlarımızın mutlu olacağı bir proje olacak. Büyük oranda yeşiliyle İzmir’e büyük kazanımları olacak. Sağlık turizmiyle güzel bir alan olacak. Balçova Belediye Başkanımız da ifade etti; şu anda orada tarım yapılması mümkün değil. Borlu su var orada; orada bir şey yetişmesi mümkün değil. Daha önce Büyükşehir tarafından yapılmış, iptal edilen planda da yeşil alan fazlaydı. Şimdi konsensüsle planlaması yapılacak."

ÇEŞME'NİN BİR BENZERİ, DİDİM'DE GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Ege Turizm Merkezi Çeşme Projesinin, sadece bir Çeşme değil, Türkiye projesi olduğuna dikkat çeken Nasır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakanlığımız, bu konuda bütün aktörlerin içinde olduğu bir anlayışla hareket ediyor. Sunumları yapıldı. Benzeri Didim’de de düşünülüyor. O projenin İzmir’e gelmesi, kentimize, bölgemize çok büyük bir katkı sağlayacak. Bakanımızın heyecanı bu konuda beni çok mutlu ediyor. Hakikaten bu noktada Büyükşehir’i, esnafları birlikte hareket ediliyor. Kadifekale, İZBAN ve bu Çeşme projesi... Birlikte başarıldı, yine başarılacak. Aziz Başkanın ne düşündüğünü bilmiyorum ama milletvekili arkadaşlarımız gördü; vatandaşın mağdur olabileceği hiçbir şey yok. Bu projenin hayata geçmesi bizim çocuklarımızın geleceğini etkileyecek."

ORAYA TRAFO YAPILMASINI ONAYLAYAN, BAYRAKLI VE BÜYÜKŞEHİR'DİR
Bayraklı'da yaşanan trafo tartışmalarına değinen Nasır, "Onun oraya yapılmasını onaylayan, Bayraklı ve Büyükşehir belediyeleridir" dedi ve ekledi: "2018 yılında yapılan bir plan... Trafo yapılması lazım. Bu bir ihtiyaç. Ben 1988 yılında o bölgede şantiye şefiydim. Oralar hep tarlaydı. 90’larda gelişti. Orayı eğer planlasaydın 20 yılda trafosu da olurdu. TEİAŞ da başlangıcını yapmış. Depremle alakasız bir konu. Orada cezaevi diye nitelendirmeyelim. TEİAŞ 12 milyon lira para verip orayı almış. 24 X 50 de yüksekliğini alıp projelerini yapmış. Bu depremden sonra Cumhurbaşkanımızın yatay mimariye yönlendirmesiyle planı, zemin artı 5 yaptık. Depremde yıkılan alanlar böyle. 24 X 50 yüksekliğinde bir kule çıkacak şimdi ortaya, bu vatandaşımıza huzursuzluk yaratmış. Vatandaşlarla görüştük, belediye başkanımıza gittik ve şöyle bir mutabakata vardık; teknik olarak yer verilirse, yerin değişebileceğini konuştuk. Bugün yarın belediyeye ait uygulanabilirliği olan bir yer olursa, sayın bakana gidip takas yapılması gerektiğini ileteceğiz. Teknik olarak uygun arsa verirse belediye, gereği yapılır. Bulamazsa da plan tadilatı gerekecek."

SARNIÇ SORUNU,  YENİ DÜZENLEMELERLE ÇÖZÜLECEK
"Hazine fazlalığı" konusunu da gündeme getiren Nasır'ın bu konudaki görüşleri şöyle: "Gaziemir’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün muhacirlere, göçmenlere verdiği bir bölüm var. Uygulamalarda bazı hatalar yapılmış, bunlar dağıtılırken... Gaziemir, Buca, Bayraklı, Çeşme, sorun yaşamış. Ekleme çıkarma yapılmış, dijitalleşmeyle sorun ortaya çıkmış. Mevcut ruhsatlı dairelere bile Hazine Fazlalığı ifadesi konulmuş. Yıl 1985... Şimdi Hazine Fazlalığının bedeli ödenmesi konusunda sıkıntılar çıkıyor. Daire 600-700 bin lira, metrekaresi 20-40 bin liradan 100- 150 bin lira ödeme çıkıyor. Bunu bir noktaya getirdik, bakanımız talimat verdi. Şu anda bizim tespit ettiğimiz yerlerde bu çalışmayla ilgili brifing verildi. Çözümle ilgili düzenleme yapılacak. Sarnıç’taki 2B arazileri sorununu çözmüştük. Devlete ait olarak bir arsa, bedelsiz olarak nasıl verilebilir? Düzenleme getiriliyor, uygun bedellerle çözülecek sorun. Siz çalışmaları yapın biz süreci hızlandıralım dedik, Gaziemir Belediye Başkanımız ekiplerini gönderip, numaratajlarını belirleyip gönderecek Çevre ve Şehircilik Bakanlığına... Biz de ilgileneceğiz. Top belediye başkanında."

FOÇA YAT LİMANININ İHALESİNE ÇIKILDI
Foça'nın da İnciraltı gibi 30 yıldır çözülemeyen sorunları olduğunu hatırlatan AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, şunları söyledi: "Foça’da kimse bir çivi çakamıyordu. Özellikle bu noktada ilçe başkanlığımızın çabası ve vatandaşın desteği, belediyenin önerisiyle 5 binlik planı bitti. 1000'lik planları da onaylandıktan sonra artık Foça’da bir hareketlilik başlayacak. Yapılamayan tadilatlar yapılacak. Yapılamayan tüm güzelleştirmelerin önü açılacak. Binali Yıldırım’ın projesi olan yat limanının ihalesine çıkıldı. Bununla ilgili vatandaşlarımıza verdiğimiz sözü yerine getirdik. Önümüzdeki haftalar içerisinde ihale sonuçlanacak ve yat limanı sonuç verecek. Urla’da ekonomik olarak kendilerine büyük katma değer sağlayacağı yönündeki yat limanı projesiyle ilgili de elimden geldiğince çaba gösteriyorum. Müteahhitler Federasyonunun talebi doğrultusunda; bitişik nizamdaki iki ayrı blokun ikiz olarak yapılmasıyla ilgili, parseldeki blok için iki ayrı giriş yapılıyor bununla ilgili çalışmalarımızı yaptık, gerekli yerlere ilettik. Bakanlıktan görüş sorulmuş, gelen cevap belediyeler tarafından yanlış değerlendirilmiş. Urla, Çeşme bölgesinde bir tıkanıklık yaşanmış. Bununla ilgili bir yazı yazdık. Ankara’dan görüşü yenilettirerek göndermelerini istedik."