İzmir’in Menemen ilçesinde Suriyeli Manar Alahmed adlı kadın ve 5 yaşındaki oğlunun vahşice öldürülmesine ilişkin soruşturma tamamlandı. Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre Yasin Mıhavaş adlı Suriyeli şüpheli ailenin komşusuydu. Manar da onun eşinin de dahil olduğu bir grup kadın ile altın gününe katılıyordu. Ailecek görüşüyorlardı. Misafir gittikleri bir gün Manar’ın kolundaki bilezikleri ve parmağındaki yüzükleri gördü. Altınları almaya karar verdi. Bir sabah evden aldığı bıçakla Manar’ın evine gitti. Kocası işe gittiği için Manar evde çocuklarıyla yalnızdı. Cinayet şüphelisi kapıyı çaldı. Manar ‘Kim o?’ diye sorunca elindeki siyah poşeti göstererek ‘Size bir şey getirdim’ dedi. Ama poşette cinayet için evden aldığı bıçak vardı.

İFADELERİ KAN DONDURDU
Cinayet şüphelisi Yasin Mıhavaş ifadesinde, cinayetleri şöyle anlattı: “Manar kapıyı açtığı an itekledim. Manar yere düştü ve çığlık atmaya başladı. Ben de bunun üzerine ‘Bağırma, seni öldürmek istemiyorum, kolundaki bilezikleri, parmağındaki yüzükleri ve sendeki paraları bana ver’ dedim. Çığlık atmaya devam etti. Yanımda getirdiğim bıçağı Manar’ın ilk olarak karın bölgesine bir kere sapladım. Yatak odasına doğru kaçtı. 3-4 kez bıçağı sapladım. Bu esnada ‘Muhammed’ diye bağırdı. Muhammed yatak odasına geldi. ‘Baba, baba’ diye bağırdığı için Muhammed’e ‘Bağırma, seni babanın yanına götüreceğim’ dedim. Tam bu esnada kapı çaldı. Çığlıkları duyan alt kat komşusunun kapıya geldiğini düşündüm. Kadın, Manar’ın çocuğu dövdüğünü düşünerek polisi çağıracağını söyledi. Muhammed susunca kadın da kapıdan ayrıldı. Muhammed’i beni tanıdığı için konuşacağını düşünerek öldürmeye karar verdim. Manar’ın diğer çocuğu olan Delal’in yattığı yer yatağına Muhammed’i götürdüm. Plastik kelepçeyi Muhammed’in boğazına geçirerek boğazını sıktım. Hiçbir şey yapmadan çocuğun ölmesini bekledim. Manar’ın 3 yaşındaki kızı Delal uyuyordu. Zaten yaşı küçük olduğu için beni görse de hatırlamaz. Bu yüzden Delal’i öldürmedim.” (Hürriyet/ Musa Kesler)