CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce ismi yazar tarafından telaffuz edilmişti. İnce basın toplantısı yapmıştı. Tartışmalar yaşanırken CHP’nin ittifak ortağı İYİ Parti’den hiçbir açıklama gelmemişti. Sonrasındaki günlerde Genel Başkan Meral Akşener, “Muhalefet partilerinin sağlığıyla zerre ilgilenmeyen yandaş medyanın tavrı ilgimi çekti. Gerçeklerin bir gün mutlaka gün yüzüne çıkmak gibi bir huyu var. Ekranları BBG evine çevirdiniz, ayıp yahu” demecini vermişti.

Tartışmaların odağındaki gazeteci Talat Atilla’nın sahibi olduğu Türktime Haber Portalı’nda uzun süre yazarlık yapan isimler arasında yer alan Çıray süreci tüm detaylarıyla ele aldı. Ülkenin asıl gündeminin ekonomi ve güvenlik olduğunu aktaran Çıray, polemikleri suni, balon, köpük gibi ifadelerle nitelendirdi.  

Çıray öte yandan partisinin iktidara yakınlık gösterme iddialarını değerlendirirken erken seçim ve kurulacak yeni partiler konularında da önemli mesajlar verdi.

CUMHUR İTTİFAKI İTTİFAK DEĞİL İLHAK!
Çıray, “Millet İttifakı’nda her parti asli kimliğini koruyarak bir iki konuda iş birliği yapıyor. Temel iş birliği yaptığı konulardan bir tanesi demokrasi mücadelesi diğeri de Türkiye’nin tekrar bir anayasal rejime dönmesidir. Çağın şartlarına uygun bir parlamenter sistem inşa edilmek isteniyor. Bunlar ortak parametrelerimiz. Saadet Partisi de böyle düşünüyor. Bunun dışında her iki partinin, her bir partinin farklı programları var. Meclis oylamalarında da kayıtsız şartsız birbirini destekleme yok. Ama Cumhur İttifakı’nda öyle değil. Cumhur İttifakı’nda adeta bir bütünleşme var. Daha önce EYT konusu MHP’nin parti programında olmasına rağmen AK Parti karşı çıktığı için onlar da karşı çıkıyor. Bu bir ittifak değil, ittifakın da ötesinde bir şey. İlhak! Dolayısıyla bu hadiseye biz İYİ Parti olarak CHP’yi ilgilendiren bir konu olduğu için müdahalede bulunmadık ve beyanda bulunmadık. Parti içi bir sorun. Siyaset terbiyesine bunu yerleştirmeliyiz. Başka bir partinin içine karışmama geçmişte vardı, uzun zamandır ihmal edilmişti ama yeniden yerleştirmemiz lazım” dedi.

TÜRKİYE’Yİ SUNİ, MAGAZİN GÜNDEMİNE TABİ TUTMAYA ÇALIŞIYORLAR
Çıray, “Milletin bakış açısını şöyle tespit ettik; geçen gün sosyal medyada bir anket yaptım. ‘Aşağıdakilerden hangisi sizin gerçek gündeminiz?’ diye sordum. Yüzde 83 ile geçim zorluğu çıktı. Saraya kimin çıkıp çıkmadığı sorusu da yüzde 3 çıktı. Yani millet bu tür suni gündemlerle ilgilenmiyor. İnsanların kendi gündemi var. O da geçim sorunudur. Türk İş açıklama yaptı. Açlık sınırını 2 bin 13 TL, yoksulluk sınırını da 6 bin 850 TL olarak açıkladı. Bütün bu rakamlar milletin gündemini ortaya koyuyor. Bugün asgari ücret 2 bin 20 TL ama açlık sınırı 2 bin 13 TL! Bu felaket bir şey! 2001 senesindeki ekonomik krizde Türkiye’de işsizlik yüzde 9 buçuk iken bugün Türkiye’de ortalama işsizlik TÜİK rakamlarına göre yüzde 14! Genç işsizlik oranı yüzde 27! Asıl Türkiye’nin konuşması gerekenler bunlar. Kurgu siyasetiyle Türkiye’yi yönetenler gündemi kaydırmaya çalışıyorlar. Türkiye’yi suni, magazin gündemine tabi tutmaya çalışıyorlar. Biz bu oyuna gelmemeye çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.

USTA ELLER ÖYLE İNANDIRIRLAR Kİ…
Çıray kurgu siyaseti için ayrıca, “Bazen usta eller bizleri veya başkalarını öyle inandırırlar ki siz onun operasyon olduğunu anlamadan sözcü durumuna düşersiniz. Bu istihbaratçıların en önemli özelliklerinden biridir. Burada olaylar nasıl gelişti? Kim, kimi aradı? Bunları gerçekten bilmiyorum. Rahmi Bey’in inandığı bir kişiden, o kişinin teyidinden sonra bu yazıyı yazdığını biliyorum. Sözcü Gazetesi bunu manşet yapmadı, köşe yazısı olarak bıraktı. Bir art niye olmadığına eminim. Talat Bey’in de bu konuda bilerek aracı durumuna düştüğüne inanmıyorum. Birileri yapmış. En azından manipüle etmeye alışkın biri olması lazım. Şu ya da bu diyemem, bilmediğim bir şey hakkında bir şey söylersem iftira olur. Hangi mecra bunu Talat Bey’e getirdi, onu bilemem. Her iki taraftan şöyle bir açıklama oldu; iyi ilişkileri nedeniyle Sayın Atilla hem Uğur Bey’e hem Rahmi Bey’e haberler vermiş. Bugüne kadar vermiş, bu ilk defa olmamış. Bu sefer sorun olmuş” ifadelerini kullandı.

BALONDUR, KÖPÜKTÜR!
“Bence bu hadise kapanmış gözüküyor” diyen Çıray, “Unutulur. Türkiye’nin balon gündemlerinden biri, köpük, geldi geçti. Türkiye’nin iki gündemi olduğunu, milletin beklentisinin bunlar olduğunu düşünüyorum. İnsanın iki içgüdüsü vardır. Biri açlık diğeri güvenlik… Açlıktan ekonomiyi kastediyorum, güvenlikle ise Suriye meselesini, Kıbrıs meselesini kastediyorum” dedi.

TÜRKİYE’NİN MİLLİ MESELESİ OLMAYAN BİR KONUDA VERDİĞİMİZ HER ŞEHİT CİNAYETTİR
Suriye meselesi üzerinden konuşmasını sürdüren Çıray, merkezi iktidara yüklendi. Çıray, “Yeni bir terör devletinin kurulup kurulamayacağının meseleleri var. Esasen Türkiye’nin dış politikası milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Bu dış politika hiçbir zaman olmadığı kadar Türkiye’nin ekonomisini etkilemektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız Suriyelilere harcadığımız paranın 40 milyar dolar olduğunu söylüyor ama ben çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Hiç bulaşmamamız gereken bir Suriye problemine 2011’de bulaştığımız için maddi manevi kayıplarımız var. Eğer Türkiye Suriye meselesine hiç bulaşmamış olsaydı bir tek şehit dahi vermemiş olacaktık ve bir tek Suriyeliyi bakıyor olmayacaktık.  O zaman Erdoğan’ın iddiası şuydu; Suriye’de demokrasi yok, Esat halkına baskı yapıyor, biz bunu düzelteceğiz, insan haklarına saygımızdan ötürü müdahale edeceğiz demişti.  Ben de o zaman, “Irak’taki insan haklarını ne yapacağız? Suudi Arabistan’ın da rejimini düzeltecek misiniz? Lübnan konusunda ne düşünüyorsunuz?” demiştim. Türkiye’nin Orta Doğu’daki rejimleri düzeltmek gibi bir görevi var mı? Suriye’nin rejimini tanzim etmek Türkiye’nin işi mi? Bu Türkiye’nin milli meselesi mi? Türkiye’nin milli meselesi olmayan bir konuda verdiğimiz her şehit cinayettir. Üstelik tanzim edemedik. Şu anda devlet el altından Esat’ın adamlarıyla görüşüyor. Bence doğrudan Esat’la görüşmemekle zaman kaybediyor. Türkiye Esat’la görüşmeli. Bütün dünya tarafından kabul edilen meşru hükümet değil mi? Sevip sevmeme ayrı mesele. Komşu dedikodusu yapmıyoruz, devlet yönetiyoruz. Esat’ı seversin sevmezsin, adam yıkılmadı, duruyor. Yanıldılar! Esat’ın 3 ayda yıkılacağını düşünenler yanıldı! Çünkü şunu göremediler; Lazkiye bölümüne oturmuş olan bir Rusya’nın, İran’ın Esat’ı yalnız bırakacağı düşünülebilir miydi? Nitekim bırakmadı. Ne oldu? Parçalı bir Suriye oluştu. Bunda Türkiye’yi yönetenlerin dahili var. Eğer parçalı bir Suriye oluşmamış olsaydı bugün orada bir terör devleti kurulma ihtimali var mıydı? Yoktu! Türkiye Suriye meselesini Süleyman Şah Türbesi’ne yer değiştirdiği gün kaybetti. Devlet toprağını terk eder mi? Hafızaları tazeleyelim; “YPG’ye teşekkür ederiz” denildi. Bugün terörist dedikleri YPG’ye o gün beraber taşıdıkları için teşekkür ettiler. Kobani’ye insanları geçiren bu hükümet değil miydi? Orada YPG, SDG kurulduysa bunların günahıdır. Türkiye bunları konuşmayacak, saraya kim çıkmış? Umurumda bile değil. Söz konusu şahıslar çıksa ne yazar çıkmasa ne yazar? Bu tartışma sonunda milletin cebine ne girecek?” diye konuştu.

BU SENDİKALAR HÜKÜMETİN ÇANAKÇISI!
Asgari ücrete dair açıklama yapan Çıray, sendikaların tutumuna da eleştiri getirdi. Çıray, “Bir siyasetçi olarak ilkem milletin meselelerine sahip çıkmaktır. Türkiye asgari ücretin ne olacağını niye tartışmıyor? 3 bin TL’den az olan asgari ücret zam olarak kabul edilemez. Asgari ücretin yükselmesiyle küçük ve orta ölçekli esnafın da vergileri yükselecek. İşçi çıkarmaların önlenebilmesi için artık Türkiye’de asgari ücretin vergiden muaf tutulması lazım. Bu esnafların da korunması lazım… Bu sendikaları ben sendika kabul etmiyorum. Bunlar hükümetin çanakçısı! Nerede direnen, işçi hakkını savunan sendika? Sorsanız sendika başkanlarının adını bilmiyorlar. Halledilmesi gereken meselelerimiz bunlar” dedi.

EYT’LİLERE ‘PARA YOK’ DİYORSUN CENGİZ İNŞAAT’IN VERGİ BORÇLARINI AFFEDİYORSUN!
Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) değinen Çıray, “Adamın edinilmiş hakkını elinden almışsın. Vermeseydin! Anayasa devleti değil mi burası? Geçmişte bir hak vermişsin sonra da elinden almışsın. Kanunlar geriye işlemez. ‘Para yok, vermem’ diyorsun. Cengiz İnşaat’ın vergi borçlarını affederken parayı nereden buluyorsun? Şehir hastaneleri ve yollar için bütçeye bu yıl 10 buçuk milyar TL ek ödenek koydular. Hasta ve yolcu garantisi sağlamak için. Bu parayı işçiye, çiftçiye versek ya! Yapılması gereken bu” ifadelerini kullandı.

MANTIĞA AYKIRI!
İYİ Parti’nin iktidarla yakınlaşma iddialarını değerlendiren Çıray, “Gerçekliği olamaz. Mantığa aykırı. İYİ Parti seçmeni buna izin vermez. Üzerine oturduğu taban farklı bir taban. Çok net açıklama yapmıştık” dedi. 

BABACAN AK PARTİ’Yİ ÇOK CİDDİ OLARAK ZEDELER
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu tarafından kurulacak yeni partilere ilişkin düşüncelerini aktaran Çıray, “Kurulacakları kesin artık. Ama şu anda anket dahi yapsalar bu sağlıklı olmaz. Çünkü Türk toplumu henüz kurulacak partilerin kadrolarını ve programlarını görmedi. Türkiye’de demokrasiyi savunan her yeni oluşum demokrasi için şanstır. Babacan AK Parti’yi çok ciddi olarak zedeler. CHP ve İYİ Parti’ye etkisi olmaz. MHP’ye de etkisi olur. Özellikle ekonomi üzerinden etkisi olacaktır. AK Parti içindeki çekirdek kadro çok rahat Babacan’a oy verir. Cumhurbaşkanlığı seçimini etkileyeceği kesin” diye konuştu.

TAYYİP BEY KENDİNİ ŞU ANDA YÜZDE 51 OY ALACAK DURUMDA GÖRMÜYOR
Erken seçim hakkında açıklama yapan Çıray, “Ben erken seçim olacağına inanmıyorum. En azından iki sene… Sonrasını bilemem. Tayyip Bey’in seçime gidecek durumu olduğunu düşünmüyorum. Eskiden parlamentonun denetim görevi daha etkiliydi. Yeni rejimde parlamento sadece yeni rejimin meşruiyet aracı… Yetkileri elinden alınmış bir parlamento… Bu meclisin erken seçimi zorlama gücü yok. Önceden vardı. Yeni seçimde seçilecek başkanın yüzde 51 oy alması lazım. Tayyip Bey kendini şu anda yüzde 51 oy alacak durumda görmüyor. Şu anda Cumhur İttifakı yüzde 41’ler civarında. İstanbul ve Ankara’yı kaybettiler. Olabilecek seçimde geçmişte onlara destek veren büyük şehirlerin belediye başkanları yok ellerinde. Bu muazzam bir şey… Erken seçim görmüyorum ama 2023’e varacağını da düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.