Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Yerli Malı Haftası’nı kutlamak, neden ve nasıl?
14 Aralık 2020 Pazartesi

Resmi adıyla “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olan ve 12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye'de  bütün okullarda kutladığımız   “Yerli Malı Haftası”, çağdışılık ya da nostalji  mi?

Konuya, sanayi ürünleri yanında bir zamanlar tarım ülkesi olarak öğündüğümüz  ülkemizin durumuna  ve daha sonra dış ödemeler dengesi açısından bakalım.

Bir zamanlar tarım ülkesi Türkiye!
Bir zamanlar tarım ülkesi Türkiye,tarım ürünleri ithalatçısı olmuş.Aklıma hemen gelenler: Rusya ve Ukrayna’dan buğday,Arjantin ve diğer ülkelerden canlı hayvan,kırmızı ve beyaz et,Bulgaristan’dan saman,Yunanistan’da pamuk, Çin’den fasulye,kayısı ve kuru sarımsak,ABD’den fındık ve badem,İsrail’den fındık,Güney Afrika’dan satsuma mandalina,Şili’den sofralık üzüm, ,İtalya ve Şil’den elma,Kosta Rika’dan kavun,İtalya’dan kuru üzüm,İran’dan karpuz, kuru kayısı,lahana ve İspanya’dan marul v.b ithal etmişiz,etmeye devam ediyoruz.

Dış Ödemeler Dengesinin Açık Olması İle Yerli Malı Kullanımı Arasında İlişki Var Mı?
Çok basite indirgenirse dış ödemler dengesinin açık vermesi, ithalatın ihracattan  fazla olmasından kaynaklanır.Bu nedenle dengenin açık vermesi ile yerli malı kullanımı arasında doğrudan bir ilişki var. İthalatın bu durumu, yerli mal üretimini ve tüketimini olumsuz etkiliyor ve bağımlılığı artırıyor. Bunun neden ve nasıllarına bir göz atalım:

-En önemli nedeni,1980 yıllardan itibaren 12 Eylül Askeri Darbesi ile devreye sokulan  neo-liberal politikalar.Bu politikalar ile devletin  aşamalı olarak ekonomiden elini çekmesi  kamu kitlerinin özelleştirilmesiyle sağlandı. Gümrük duvarları düşürüldü.Desteklemeler,küçük ve orta ölçekli işletmeler yerine,büyük işletmelere  aktarıldı.

-Avrupa Birliği(AB)’ne alınmadan Gümrük Birliği’ne girildi .Bunun birçok olumsuzlukları ortaya çıktı.Örneğin dış ticaret artık Brüksel’de belirlenen politikalarla  yürütülüyor.Üstelik Türkiye,tam üye olmadığı için alınan kararlarda söz sahibi değil.AB’nin üçüncü ülkelerle yapmış olduğu Serbest Ticaret Anlaşmaları ile Çin gibi ülkelerin malları bile yurdumuza  AB malları gibi giriyor. Neredeyse gümrük alınmıyor.

-AB ve ABD gibi ülkeler,ellerindeki stoklar birikince olağanüstü fiyat indirimi yapıyorlar.Bundan yararlanmak isteyenler,  içte mal üretmek ya da çiftçinin malını almak yerine,dışarıdan  daha ucuza buldukları malları ithal ediyorlar.Bu durum,fabrikaların kapanması ile işsizliği yarattığı gibi kırsalın fakirleşmesine neden oluyor.Köylü üretimden vazgeçmek zorunda  kalıyor.

-Kitlerin özeleştirilmesi ve yabancılar tarafından satın alınması ve ucuz ithalat,Türkiye’nin araştırma-geliştirme(ARGE) çalışmalarını da olumsuz etkiliyor. İthal edilen her malın bedelinin yüzde 20’ si  kadar bir kaynağın  yabancı ülkelere Ar-Ge desteği olarak aktarıldığını kimler biliyor?

Yerli Malı Kullanımını Artırmak İçin Ne Yapmalı?

Öncelikle güçlü bir ekonomiye sahip olunması  gerekiyor. Bu amaçla:

-Bağımlılığı yaratan  neo-liberal politikalar yerine halkçılık temelinde planlı karma ekonominin yeniden devreye sokulması,devletin kitleri yeniden kurması,

-Tekeller yerine küçük ve orta ölçekli sanayi ve tarım işletmelerinin kooperatifleşme ile desteklenmesi,

-Teknoloji konusunda dışa bağımlılığı kıracak ARGE etkinliklerine ayrılan kaynakların artırılması ve eşgüdümün sağlanması ,

-Gümrük Birliği’nden çıkılması ,

-Ve  tüketicilere  küçük yaşlardan itibaren yerli malların kullanmasını özendirecek önlemlerin alınması vb gerçekleştirilmelidir.

Özetle yerli malları kullanmak:

-Dış borç yükünden kurtulmak ve sermaye birikiminin sağlanması ,

-İstihdamın artması  ile işsizliğin ve yoksulluğun azalması,

-Vergi ve harçların Türkiye ekonomisine katkı sağlaması,

-Dünyadaki çalkantılardan  en alt düzeyde etkilenmek ve Türk firmalarının yurtdışında var olabilmesi için kaynak ve bilgi birikimlerinin artması açısından zorunlu.

“Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası”’nı kutlamak  yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, küreselleş(tir)me  yanlılarının sürdükleri gibi ,çağdışılık ya da nostalji  değil,tam tersine yurtseverlik.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva