Şu yaşlı dünyada…

Tüm zamanların “en iyi boksörü” olarak kabul edilen…

Muhammed Ali…

Yedi yıl önce aramızdan ayrıldı…

74 yaşındaydı ve Parkinson hastalığıyla savaşıyordu…

Bu dünyaya veda ederken…

Geriye unutulmaz bir “hayat felsefesi” özeti bıraktı:

“Yorulduğunda dinlenmeyi öğren, bırakmayı değil!”

***

Bu altın öğüt, okumaya başladığınız yazının…

Çatısını oluştururken…

Aynı zamanda…

“Azmin” ve “aşkın” ne denli kıymetli olduğunu anlatıyor…

***

Dünyada…

Böylesi “çalışkan” ve “sanatçı ruhu”na sahip…

Belediye başkanı zor bulunur!

86 yıl önce…

Eskişehir’de gözlerini açtı bu yaşlı dünyaya… 

İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin ilk mezunlarından…

Şaka değil…

50 yıl önce “profesör” oldu…

Türkiye’nin ilk Sinema ve Televizyon Okulu’nu yarattı…

Anıtkabir Müzesi’ndeki…

Atatürk’ün birebir boyutlardaki balmumu heykeli…

O’nun sanatçı kimliğinin en büyük eseri olarak kayıtlara geçti…

Bitmedi…

Dünyada bi’eşi daha olmayan…

Eskişehir’deki “Açıköğretim Fakültesi” de O’nun eseri…

İki dönem…

Radyo Televizyon Yüksek Kurulu Başkanlığı yaptı…

Siyaseti seviyordu ama…

En çok “bu dünyayı güzelleştirmeyi” arzuluyordu…

Tam bu sırada…

Demokratik Sol Parti…

Teklifi masanın üstüne koydu:

“Eskişehir Belediye Başkan adayımız olur musun?”

“Tamam…” dedi; arkası bakın nasıl geldi?

18 Nisan 1999 Seçimleri’ni, %44’le kazandı ve…

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi….

28 Mart 2004’te…

Oylarını %45’e çıkardı; yine seçildi…

2009 yerel seçimlerinde…

Artık %50’nin gurunu yaşıyordu…

DSP’den ayrıldı…

27 Şubat 2011’de Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçti…

2014 Türkiye yerel seçimlerinde…

Artık “Altıok” rozetiyle…

Dördüncü kez Eskişehir’in Reisi mazbatasını aldı…

Artık…

O güleç yüzlü profesör için…

Yerel seçimler Eskişehir’de bir şölene dönüşüyordu…

Rakipsizdi…

2019 Yerel Seçimi’ni…

Yüzde 53’le kazandı ve o sanatçı belediye reisi…

Başkanlık rotasında “5’inci kez” o koltuğa oturdu…

Eskişehirliler, O’nu çok seviyordu…

Yaşını almış... Tonton… San’atçı… Naif politikacı…

Unvanlarını hak eden…

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen…

Aralıksız “25 yıla yakın” süre…

Ömrünü verdiği…

Türkiye’nin Orta Anadolu’daki yıldızı Eskişehir’i yönetiyor…

O Başkanlık Koltuğu’na oturduğu günlerde doğanların bir kısmı…

Bugün çoluk / çocuğa karıştı

***

Neredeyse çeyrek asırdır…

Hiç “Yoruldum” demeden Eskişehir’e dokunuyor…

Denizi olmayan Eskişehir’e plaj yaptı!

O tarihi kenti…

Türkiye’nin en yoğun ziyaret edilen, turizm merkezi haline getirdi…

Daha ne yapsın?

***

Aynı zamanda eşsiz bir sanatçı…

Eskişehir’in, her tarafı O’nun imzasını taşıyan heykellerle süslü…

İlk kez gelenlere parmak ısırtıyor…

***

Ve bomba haber; Cumhuriyet’te yer aldı…

Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e…

Soru şöyle:

“2024 yerel seçimleri için adaylığınızı ilk açıklayan belediye başkanı siz oldunuz… Neden adaysınız, bu kararı almanızda sizi ne etkiledi?”

Eskişehir’in…

Neredeyse “çeyrek asırlık başkanı” olarak…

Çoktan tarihe geçen Prof. Dr. Büyükerşen…

Üstüne basa basa dedi ki:

“Aslında, 2024 seçimlerinde aday olmamaya karar vermiştim... 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden, Millet İttifakı az bir farkla da olsa, mağlubiyetle ayrıldı… Haliyle bu durum hem seçmende, hem de Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel merkez ve yerel örgütlerinde bir hayal kırıklığı ve burkulma yarattı… Seçim sonuçlarının sorumluluğunu hepimizin üstlenmesi gerekirken Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tek başına sorumlu ilan edildi… Benim hiç de tasvip etmediğim şekilde kendisine yüklenildi ve sanki Sayın Kılıçdaroğlu o gün istifa etse her şey yoluna girecekmiş gibi bir ortam oluşturuldu… Bu nedenle birilerinin açık ve kararlı bir şekilde duruşunu göstermesi gerekiyordu... Tüm bunların üzerine bir de önümüzdeki seçimlerde Eskişehir’in de kaybedilebileceği tartışmaları ortaya atılınca, güçlü bir reaksiyon göstermek istedim... En azından Eskişehir bazında partide birliği sağlayabileceğim inancını taşıyordum. “2024 yerel seçiminde de aday olacağım” şeklindeki açıklamayı yapmamın ana sebebi budur…”

***

Temiz, net ve cesurca!

Şu sorunun cevabını merak ediyorsunuz; di’mi?

CHP’nin Çatısı…

Böylesi çalışkanlığa…

Böylesi gönülden seslenişe rağmen…

O sırada…

2024 Mart sonu Yerel Seçim’e…

“87 yaşında” girmeye “kalben” hazır olan…

Hocaların hocası…

Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’e “okey” çekilir mi?

Yoksa…

100 yaşındaki CHP’de…

O “okey”i çekecek bir “lider kaosu” mu yaşanacak?

Artık, Allah bilir…

***

Bitiriyoruz…

Dikkatli “Ege’de SonSöz” okuyucuları hatırlayacaktır…

Sanki bu gelişmeler…

Geçtiğimiz günlerde…

Çeşme’de iki dönem “Reis” olarak görev yapan…

84 yaşındaki Nuri Ertan ağabeyimizin…

“Çeşme için hayallerim var!” diyerek…

Yeniden başkanlık için adaylık ışığı yakmasına az da olsa benziyor…

Nuri Ertan büyüğümüzün final sözleri şahaneydi:

“86 yaşındaki Biden ABD’yi yönetiyor, ben ondan küçüğüm... Çeşme için hayallerim var… O hayallerim için çok değerli şehir plancılarım ve ekibimle hazırım…”

Ha’di hayırlısı…

Nokta…

Sonsöz: “Sakın ümitsizliğe kapılıp; (Kapılar bana kapandı) deme... Kapıyı ısrarla vurana tüm kapılar açılır… / Hz. Mevlana…”