Gizemli bir sloganla…

2050 yılının belediyeciliğini hatırlattı…

Aslında çok rahattı kürsüde…

Hissettirmedi bile…

Ancak, hemen arkasındaki kocaman slogan…

Aslında…

İzmir’in en kıdemli belediye başkanının…

Pandemi sonrası, kafasındaki…

Yeni Dünyayı…

Yeni Normali…

Ve…

Yeni bir Konak’ı…

Bir “bulmaca” gibi anlatıyordu…

O “sisler” arasından süzülüp gelen “üç kelime”…

Abdül Başkan’ın…

Sadece İzmir’in kalbinde yaşayanlara değil…

Türkiye’deki 1398 belediyeyi yöneten mevkidaşına yolladığı...

“Değişmek zorundayız…” mesajının…

Bir çiçek buketinden farksız hediyesi oldu…

***

İzmir’in kalbi Konak’ın Reisi Abdül Batur’u…

O sağlıklı kalbin odacıklarında…

İki yıldır neler yaptığını…

Ege’de SonSöz’ün dün kapaklarını süsleyen…

“Çiçeği burnunda bir belediye başkanıyım!” başlıklı haberde…

Keyifle okuduğunuzdan eminim…

Peki; ya sahnede başkanın arkasındaki perdeye yansıyan…

“Yeni Dünya… Yeni Normal… Yeni Bir Konak!” sloganı ile…

Neyi anlatmak istiyordu?

***

Özellikle son 20 yıl içinde Hollywood’un ürettiği…

Yürek kaldıran “felaket filmleri”ni hatırlarsınız…

Bunların arasında…

En ürpertici olanı, hiç tartışmasız…

16 yıl önce çekilmesine karşın…

Hala soluk soluğu izlenen…

“The Day After / Yarından Sonra” olarak tarihe geçmiştir…

İzlerken

O insanın adeta kanını donduran felaket filmi…

Dünyanın buzla kaplandığını…

Kurtulanların ise dünyanın dört bir yanında el ele vererek…

Yeni bir dünya yaratmaya hazırlandıklarını anlatıyordu…

Abdül Batur…

Aynen böyle düşünmüş…

Türk Belediyeciliği’nin…

Pandemi Belası’dan sonraki yıllarını…

Hayal etmemizi istemişti…

***

Tecrübeli Belediye Reisi Mimar Abdül Batur’a göre…

Pandemi’nin kökü kazındığında…

Hepimiz (kısmen de olsa) değişeceğiz…

Yeni bir yaşam şeklimiz, yeni ilişki ağımız olacak…

Birbirimizi daha iyi anlamak için farklı frekans ağı yaratacağız!

Yeni bir dünya’ya…

Merhaba derken…

Belki de tamamen “elektronik belediyecilik” hayatımıza girecek…

Kimbilir, belki de…

Yeniden sosyalleşmede ve adaptasyonda…

Ciddi sıkıntılar yaşayacağız…

Olamaz mı?

Ya da…

Bildiğimiz bugünün ekonomisi sıfırlanabilir…

Dünya ülkeleriyle ilişkilerimiz bile farklı boyutlara geçebilir…

Buraya kadar olan varsayımlar…

Başkan Batur’un davetiyesindeki “Yeni Dünya” kelimelerinin karşılığı…

***

Başkan Batur’un yarattığı “çok farklı” slogandaki…

“Yeni Normal…” tanımlamasının karşılığı ise…

Pandemi’den çıktıktan sonra…

Vatandaşın “Yeni Dünya”ya sağlayacağı uyumu anlatıyor…

Her şey “derin bir değişim” yaşadıktan sonra…

Sudan çıkmış “balık” olmamak için…

“Yeni Normal”e ayak uydurmak zorundayız!

***

Başkan Batur’un çarpıcı sloganının…

Son üç kelimesi:

“Yeni Bir Konak”…

Yani…

“Yeni Dünya”ya ve “Yeni Normal”e…

Anında “uyum sağlayan” bir “Yeni Konak”…

Fiyakalı ve cesaretlendirici…

***

“The Day After” filmindeki gibi, sorarak bitirelim…

Mesela…

2040’larda ya da 2050’lerde…

Çaresiz…

Ayak uydurmak zorunda kalacağımız…

“Yeni Dünya… Yeni Normal… Yeni Bir Konak” neden olmasın?

Belki de…

İzmir’in belediye başkanları…

Kentin diğer bir ucuna gitmek için…

“Makam Otosu” yerine “Makam Helikopteri” kullanacak…

Olamaz mı?

Yeter ki, bu salgın bitsin; dünyadan defolup gitsin!

Nokta…

Sonsöz: “Çalınan her kapı hemen açılsaydı, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı… / Hz. Mevlana…”