Pandemi sürecinde başlayan kısmi veya tam kapanmalar, normalleşmeler, bugüne kadar hep Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasıyla başladı. 

Bugün, yeni bir normalleşmenin ilk günü... 

Bu akşam yapılacak kabine toplantısından sonra açıklanması beklenen yeni dönemle ilgili kararlar, kabine toplantısını beklemeden, İçişleri Bakanlığı'nın genelgesiyle kamuoyuna duyuruldu. 

Ne oldu da bir gün öne çekildi?

***

Hani bir fıkra vardır. 

Yolcular, otobüsle uçağa gelmişler. O da ne... İki pilot; ellerinde beyaz baston, kollarında üç noktalı bant, birinin elinde bir köpek tasması, tasmanın ucunda bir köpekle uçağa biner. 

Yolcular şaşkındır. Pilotlar, sağa sola çarpa çarpa kokpite geçer. 

Kafalarda soru işaretleri gırla giderken...  

Uçak hareketlenir, hızını artırmaya başlar. 

Pistin ucu göründüğü halde hala havalanmamıştır, uçak... 

Yolcular çoktan dua etmeye başlar. 

Pist bitmek üzereyken tüm yolcular bir çığlık atar ki, pilotlar da korkar! 

Pilot, o çığlığı duyar duymaz, hemen levyeyi sonuna kadar çekmiş, uçağı havalandırmış ve arkasına yaslanıp derin bir oh çekmiş: 

"Biliyor musun dostum, bir gün yolcular çığlık atmakta gecikecek ve hepimiz öleceğiz!" 

*** 

Çok şükür vatandaşlar, her zaman o çığlığı atıyor. 

Bazen duyuluyor, bazen de kulaklar sağır oluyor, duyan olmuyor. 

"Pazartesi günü, yani bu sabah, nasıl bir açılım olacak?" sorusu, geniş katılımlı bir kamuoyu merakı olarak, ülkeyi yönetenlerin kulaklarına gitmiş olmasa... 

Ya çığlık atmasaydık!

Dört bir yandan yükselen sesler, rahatsızlık vermese...

Kısacık zamanda gündeme oturmasaydı...

O genelge, kabine toplantısından önce açıklanmayacaktı. 

*** 

Söz konusu genelgenin dışında bir de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hazırladığı onur kıran video var. 

Malum, her şeyi turistler için yapıyoruz. 

Turist gelsin, döviz getirsin, hesabındayız. 

Videoda, turizm çalışanının maskesinde şöyle yazıyordu: 

"Keyfine bak! Ben aşılıyım!" 

Turiste güven aşılanacak sözüm ona... 

Türkiye'yi tanıtalım, derken dünyaya rezil ettik. 

İyi ki bir başka maskede, "Ben aşılıyım, uysalım, korkmayın ısırmam" şeklinde mesaj yok. 

Turistin görebileceği herkes aşılanacak da... 

Bu olup bitenlerden habersiz bir vatandaş, turist gördüğünde bir çılgınlık yapıp sevgi gösterisinde bulunmaya kalkışırsa, ne olacak? 

Acaba turist aşılı mı? 

Bunu sorgulayacak mıyız? 

*** 

Her neyse...  

Uçaktaki yolcular gibi, milyonlarca vatandaşımız, tabii ki muhalefet partisine mensup siyasiler, sosyal medya üzerinden, kameraların karşısında o kötü video için öyle güçlü haykırdılar ki... 

Kulaklar çın çın çınladı. 

Bir de baktık ki, bakanlık o videoyu hemen yayından kaldırmış! 

Öyle ya...

Ya çığlık atmasaydık!

*** 

Bayram tatilinde yaşadığımız bu iki örnekle yetinelim. 

İyi ki halktan hala tepki geliyor, iyi ki halk hala olumsuz şeylere ses veriyor, çığlık atıyor. 

Şöyle yapın, böyle yapmayın, diyebiliyor. 

Türk insanı, her hatalı kararda, her uçak örneğindeki yolcular gibi zamanında, hem de güçlü bir sesle uyarmayı bildi. 

Artık yoruldu. 

Bari bundan sonrasında alınan kararlarda, sunulacak videolarda, atılacak adımlarda çığlık atmaya gerek kalmasın!