Mehmet KARABEL
Vasiyetini ne zaman yazmaya karar verdi?
8 Eylül 2024 Pazar

Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla…

Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü…

Bir kez daha…

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım…

Bunu yaparken de…

O günlerin anılarını bugünlere taşıyan herkesi…

Saygıyla analım…

***

Atatürk vasiyetini ne zaman yazmaya karar verdi?

Bu sorunun cevabı tam olarak bilinmiyor ama…

En azından bu dünyaya veda edeceğini “hissetmiş” olmalı ki...

27 Ağustos 1938’de başlayan…

Son İstanbul ziyaretinde…

Hastalığı şiddetlenmişti…

Birkaç gün Savarona’da kaldı ardından Dolmabahçe’ye geçti…

***

Tarih: 4 Eylül 1938 Pazar…

Dolmabahçe Sarayı’nın 71 numaralı odası…

Odanın ortasında, duvara dayalı ceviz oymalı karyola...

Onun da yanında mermer bir masa…

Masadaki küllükte “M.A” markalı ucu yaldızlı son sigarası…

Komedinin üstünde mor bir kolonya şişesi…

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak geliyor…

Atatürk, sırt üstü yatıyordu…

Başını çevirdi, Soyak’a yatağının ayak ucunda yer gösterdi…

Kendisi de...

Genel Sekreteri’nin yardımıyla doğruldu, bağdaş kurup oturdu…

Yine denize, karşı kıyılara bakmaya başladı…

Sonra başını Soyak’a çevirdi…

Uzun kirpikleri ıslanmıştı, ağır ağır konuştu:

“Şu vasiyet meselesi… Bugün yarın o işi bitirelim… Nasıl olsa bir gün karnımdan su alınacak… Ne olur ne olmaz… Bağırsaklardan biri delinebilir, başka bir arıza olabilir; ihtiyatlı olalım…”

Genel Sekreter Soyak, isteksiz cevap verdi:

“Şimdi hiç gerek yok buna… Yapılacak şey çok basit… Buyurduğunuz tehlike katiyen varit(*) değildir…”

Atatürk, Genel Sekreteri’ni dinledikten sonra emrini veriyor:

“Her ne ise… Mal olarak neyim varsa derhal bir listesini yapıp bana getir…”

O akşam…

Genel Sekreter Soyak, bir vasiyetname taslağı düzenliyor…

***

Tarih: 5 Eylül 1938 Pazartesi…

Ertesi sabah…

Karyolanın yanında…

Yine Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak duruyor…

Ulu Önder şöyle diyor:

“Derhal yazalım, içeriye kimse girmesin!”

Ardından daktilo edilmiş notları…

Dikkatle okuyup, kendi el yazısı ile yeniden kaleme alıyor…

Kağıttakiler aynen şöyle:

“Malik (sahibi) olduğum bütün nukut (nakit) ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi (taşınır / taşınmaz mallarımı) Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:

* Nakit ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacak... * Her seneki nemadan, yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda bin, Afet’e 800, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile’ye şimdiki yüzer lira verilecek... * Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir... * Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır... * İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır... * Her sene nemadan mütebaki miktar Türk Tarih ve Dil kurumlarına tahsis edilecektir…”

***

Yazmayı bitirdi, sonra bir zarfa koyarak başucundaki komodinin çekmecesine yerleştirdi…

***

Tarih: 6 Eylül 1938 Salı…

Ertesi sabah…

Vasiyetin notere verilişinin gizli kalmasını istedi…

İstanbul Altıncı Noteri İsmail Kunter çağrıldı…

O sırada yanında…

Doktoru Neşet İrdelp ve Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak vardı…

Vasiyeti onlara da imzalattı…

En son kendisi imzaladı…

Zarfı kapalı bir şekilde üç yerinden kırmızı bal mumu dökülüp, mühürletti…

Sonra Noter Kunter’e döndü ve şöyle dedi:

“Kendi elimle yazıp zarf içine koyduğum vasiyetnameyi size tevdi ediyorum… Bu vasiyetnamemin muhafazasını ve kanun hükümlerinin yerine getirilmesini isterim…”

Noter, mührünü bastı…

Odada başka kimse yoktu…

***

Bitiriyoruz…

Aradan yıllar geçti…

Bir ara…

50’li yıllarda…

“O büyük zarfın içinde bir zarf daha vardı…” iddiaları yayıldı…

“O zarfta Ulu Önder’in özel istekleri yazılıydı…” gibilerinden…

Gizemli söylentiler dolaşmaya başladı…

Hatta o zarfın içinde neler olduğunu…

Kenan Evren ve Turgut Özal’ın bildiği bile öne sürüldü…

Ama, kimseler bunu kanıtlayamadı…

Nokta:

(*) Varit: “Olması beklenen...”

Önemli ayrıntı: Atatürk manevi evlatlarına çok düşkündü... Çocukları çok seven Atatürk; Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı.

Nokta!

Sonsöz:  “Ölümü istemek bir cesaret değildir ama ölümden korkmak ahmaklıktır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Abdurrahman Çetin 8 Eylül 2024 Pazar 16:02

Atatürk''ün yaşadıkları, mücadelesi, zekası,cesareti, analitik düşünmenin yanında kendi zamanı, tarihi gecmişi, görüp değerlendirip kendisi gibi iyi yetişmiş güvenilir kişilerin görüş ve önerileriyle Anadolu''nun her yerinden temsilcilerin bulaşarak direnme, kurtuluş ve milli devletimizin kuruluşunun önderi Mustafa Kemal Atatürk''ü elbette hiç bitmeyen sevgi ve saygı ile anıyoruz.Yaşayacak kurduğu devlet ve onun fikirleri ilelebrd (sonsuza kadar)Yaşa Mustafa Krmal Paşa Yaaşa diyecrğiz kadın erkek 7''den 77''ye hatta 87 ye kadar her yaştan coşkuyla Yasaa Mustafa Kemal Paşa yaşa.

Yorumu oyla      1      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birkaç gün önce Çin
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
'Pişman olmuş adama Nobel verdiler!'
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Altın anahtarla açılan Sümerbank'ın acı sonu!
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
‘Gönülsüz bekarlar’ için bakanlar devreye!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva