Neredeyse iki yıl oldu…
O günlerde…
Sağlık Bakanı dahil, memleketin tüm hekimleri…
Ne diyorlardı bilimsel bir gerçeği dile getirirken?
“Koronaya karşı mutlaka ellerimizi her gün 20 defa en az 40 saniye sabunla yıkayacağız… Maskemizi çıkarmayacağız… Öpüşmeyeceğiz… Tokalaşmayacağız… Birisiyle konuşurken aramızda en az iki metre mesafe olacak…”
***
Şaka bi’yana…
Ellerini sabunla pırıl yaparken…
Saat tutanlar, hatta içinden 40’a kadar sayanlar bile vardı…
Korku dağları bekler, demişler…
2019’un ilk altı ayında…
Ne dedilerse yaptık!
Öpüşme tarih oldu!
Sarılmayı unuttuk…
Tokalaşmak yerine…
Yumurta tokuşturur gibi…
En yakın “selamlaşma biçimi”ni icat ettik…
Büyüklerin elini öpmez olduk!
Yapmayana para cezası kestik…
Yine de önüne geçemedik…
“Maskesiz hayat, oh ne rahat” diyenler…
Ağlaya ağlaya ödediler mi o cezaları?
Eve kapanacaksınız, diye balon üfürdüler…
Maazallah, ekmeksiz kalırız…
Şeker bulamazsak n’olur, ya da çaysız kalırız paniği ile…
Gece yarısı mahallenin kepenklerini açtırdık…
Harbiden o günlerde…
Kendimizi, sevdiklerimizi aslan gibi koruyorduk…
Koronavirüs belasına karşı…
Sonra?
***
Sonra böyle yaşamaktan sıkıldık…
Avrupa sapır sapır korona kurbanlarını gömerken…
Hepimiz “Aslan Yürekli” kesildik…
“Bana bi’şi olmaz; korona benden korksun!” diyerek…
Yaz tatilinin alasını yaptık…
Salgından neden korkmadığımızı…
Yaz tatili için “erken rezervasyon” patlaması gerçekleştirerek…
Dünyaya kanıtladık…
Cesaretimizi ayakta alkışladılar…
***
Bugüne geldiğimizde ise…
Maske… Mesafe… Hijyen…
Havagazı oldu…
Taksiye biniyorsunuz…
Siz hatırlatırsanız maske takıyor şoför, pöfleyerek…
Hani?
Allah’tan…
Toplu taşıma belediye denetiminde…
Daha dertli toplu onlar…
En azından istasyonlanda, duraklarda, otobüse binerken…
Ellerinizi dezenfektan ile geçici temizliyorsunuz…
Minibüsleri hiç sormayın, dahi…
***
Kara Mizah gibi ama…
Yaklaşık 100 gün sonra…
Koronavirüsle yaşamayı öğrenip, sağ kalabilmenin…
İkinci yılı geride kalacak…
Hatırlayın…
Sağlık Bakanı’ndan…
“Korona bize de geldi” haberini 11 Mart 2020’de almıştık…
Dört gün sonra…
Aynı Bakan’dan, virüse bağlı ilk ölüm duyurusu geldi…
Zaten…
Ondan sonra belimizi hiç doğrultamadık…
***
Açılıp, saçılıp, kapandığımız tarihlere bakalım…
Başımıza ne gelmiş öğrenelim…
2020 Ağustos’un ilk günü: Vefat sayısı 19, ağır hasta 586
2021 Ağustos’un ilk günü: Vefat sayısı 96, ağır hasta 1000
Ve, önceki gün…
8 Aralık 2021: Vefat sayısı 198, vaka sayısı 23 bine yaklaştı…
***
Türkiye’de ilk vefattan bugüne…
21 ay içinde…
Koronadan hayatını kaybedenlerin sayısı…
80 bine yaklaştı!
(Önceki günün resmi rakamı 78 bin 407)
Allah göstermesin…
Bayındır’ın şu anki nüfusunun iki katı…
Ya da…
Altı Karaburun’un ahalisi kadar…
Ya da…
Neredeyse Tire’nin bugünkü nüfusuna denk…
Nereye kadar devam edecek korkuyla yaşamak?
***
Aşılama konusunda her kafadan bir ses çıkıyor…
İki yıla yakın sürede…
Sadece bir kez aşı olanlar 56 milyon…
İki kez aşı olanlar 50 milyon…
Üçüncü dozu yaptıranlar 12,5 milyon…
Toplam yapılan aşı 120 milyonun biraz üstünde…
Bir kez aşı olup…
Kenara çekilenler sizi, bizi, hepimizi ürkütmüyor mu?
Bi’de “Çarşı karışık!” dedirten…
Müzmin aşı karşıtları var…
Kendi sağlıklarını hiçe saydıkları gibi…
Başkaları için de…
Ürkütücü pozisyonda olanlardan söz ediyorum…
Önceki gece…
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca…
Çaresiz, ne dedi?
“İnsanlarımızı aşıdan önyargılarla korkutmaya çalışanlar ne kazandı? Hatalı kararların sonucunu biliyoruz... Yoğun bakımlarda yatan Covid-19 hastalarının önemli bölümü hiç aşı yaptırmamış veya aşısı tam olmayan kişiler... Aşı, alınması gereken bir karar… Pişman olmayı beklemeyin…”
Tablo can sıkıcı…
Nokta…
Sonsöz: “Varyantlarda maske, mesafe ve el hijyeni koruma sağlayacak... Bu diğer solunum yolları virüslerinde de korunmayı artıracak… / Prof. Dr. Alper Şener / Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi…”