Mesleğini “aşk” ile yapanlar…

Ne kolundaki saate bakar ne de duvardaki takvime…

Bu özlü söz…

Her meslek erbabı için geçerlidir…

O başkan da…

Aynen öyle yapıyor…

Ve dahi…

Öyle yaptığı içindir ki…

O, saatleri değil; saatler O’nu kovalıyor!

***

Bu güzel ülkede…

Hiç ara vermeden…

Beş dönem (25 yıl) belediye başkanlığı yapmak…

Bırak bizi…

Yabancı ülkelerin üniversitelerinde bile tez konusu olur…

Mesela…

Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen…

Altı ay sonra…

O koltukta 25 yılı geride bırakıyor…

Mesela…

Muğla Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün de…

Koltukta 25 yılı tamamlamak üzere…

Kıdemli Belediye Başkanı muhabbetinde…

İzmir’in kalbi Konak’ı yöneten…

Abdül Batur…

Gururlandıran…

Az biraz da kıskandıran bir rekoru kırmak üzere…

20 yıl Narlıdere…

4.5 yıl (an itibarıyla…) İzmir’in kalbi Konak’ın “Şehr’ül Emin”i…

O’nu dinlerseniz…

Heyecanı, ilk günkü gibi!

Anlatıyor, Konak’ın 4.5 yılını…

Sular, seller gibi…

Merak eden vardır, kuşkusuz…

Neden beş yıl sona ererken değil de…

Dört buçuk yılın sonunda “hesap pusulası” çıkardı İzmirliler’e?

Meraklandıran sorunun cevabı şu:

“Önümüzdeki altı ay aday olma süreci ve aday olduktan sonra kampanya süreciyle geçeceği için o kısacık dönemde beş yılda yapılanları anlatmak fayda sağlamaz… Hele son üç ay aday olan kişi yapacaklarını anlatmakla geçirecektir…”

Başkan Batur’a bakar mısınız!

Milim milim, hesaplamış sanki…

***

Konak, dediğiniz…

Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin kalbi…

350 bin kişi yaşıyor…

Her gün…

1.5 milyon kişi Konak sınırlarına giriyor / çıkıyor…

Muazzam bir “gel-git” var…

Yalnız İzmir’in değil…

Türkiye’nin en güzel “dününü ve bugününü” bir arada yaşatan…

Hayatın, gerçeğin, acının, sevdanın harman olduğu yer…

Bu kente aşık olmayan…

Ege’nin incisinde belediye başkanlığı yapabilir mi?

***

Abdül Batur…

Rekor kırdı Konak’ın Şehr’ül Emin’i olurken:

Yüzde 64 ile kazandı…

Prenses kentin kalbini…

Şimdi…

Yeni bir rekor peşinde…

Seçim kazanmak yeterli değil…

İzmir’in kalbi nasıl atıyor; asıl bunu rünyaya tanıtmak…

Bunu başarmış ki; Konak Belediyesi…

Gururla aldığı…

Avrupa Konseyi’nin “Şeref Bayrağı” ödülü…

Türkiye’de kimleri kimleri kıskandırmaz ki?

***

Türkiye’de 350 bin nüfuslu kaç ilçe…

Dört buçuk yılda…

Bütçesini “yüzde 305” arttırabilir?

Konak…

Şimdi “2 milyar 995 milyona çıkan” bütçesiyle gururlu…

***

Mimar ya…

Kentine aşık ya…

Hedefinde…

Aklında, fikrinde…

Hep “kentsel dönüşüm” var ya…

Gültepe… Beştepeler…

Şaka değil…

100 bin kişiyi etkileyecek bir dönüşümden söz ediyor…

Müjdeleri gizlemeden…

Bu arada…

Narlıdere ile Konak’ı, hiç kıyaslamıyor Batur Başkan…

Kimsecikleri kıskandırmaya gerek yok!

“Birisi doğduğu, diğeri ise onur veren yer…”

Güzel tarif di’mi?

***

Abdül Batur’a göre…

Çeyrek asıra dayanan belediye başkanlığın sırrı…

Gazi Mustafa kemal Atatürk’ün veciz bir cümlesinde saklı:

“Vatanını en çok seven en iyi hizmet edendir…”

Bu nedenle…

Sessiz… Sakin… Zirve’de…

Şunu iyi biliyor:

Kente hizmet de bir tür “ibadet”…

Başarısının temelinde…

Konak’a insan odaklı bakması yatıyor…

Bu nedenledir ki…

İzmir’in kalbi Konak…

Adeta bir “hizmet” başkenti…

Şu dört buçuk yılda neler yaşamadık ki…

Önce Covid salgını…

Ardından İzmir Depremi…

Son olarak büyük Kahramanmaraş felaketi…

Her yere yetişti Konak Belediyesi…

Ard ada gelen büyük krizlerde…

Ayakta kalmayı başardı…

Ama…

Gelin bunu bi’de Başkan Abdül Batur’a sorun…

Tek örnek yeter!

Konak Belediyesi’nin…

4,5 yılda…

Sosyal yardımlara harcadığı para 70 milyonu geçmişi…

***

Şefkat…

Sadece insanoğluna özel bir duygu seli değil…

Hem kentsel dönüşüm yapacaksın…

Hem kenti temiz tutacaksın…

Hem yeşillendireceksin…

Roman vatandaşlara el uzatacaksın…

Yoksulu…

Kimsesizin anası-babası olacaksın…

Gerekirse o vatandaşı…

Yağmurdan soğuktan koruyacaksın…

Evde sağlık hizmeti sunacaksın…

Beş yaşından 75 yaşına kadar…

Konak’ta yaşayan herkesin derdine derman olacaksın…

Açlığını gidereceksin…

Yemeğini vereceksin…

Sağlığı ile ilgileneceksin…

Yeni doğana “Hoş geldin Paketi” vereceksin…

Ağlayanla ağlayacaksın…

O hemşehrin gülüyorsa…

Sen sevinç gözyaşları dökeceksin kendini tutamayarak…

Bir şehrin Reisi olmak kolay mı?

***

Bitiriyoruz…

Küçük bir ayrıntı ile…

Her belediye başkanı siyasidir…

Kalbiyle kentini yönetir…

Yaptığı siyaset ise…

Şeffaftır!

Kalbinden geçene…

Dudağında pranga vuruyorsan olmuyor işte…

Açık… Net… Şeffaf…

Bu özelliklerin gölgesinde…

Belediye Başkanı koltuğunda…

Çeyrek asrı geride bırakmaya hazırlanan Abdül Batur’in…

Şu siyasi sözleri…

CHP’nin Kurultay öncesi…

Kalbinden geçenleri saklayanlara ibretlik örnektir:

“CHP’de demokratik bir yarış oluyor… Özgür Özel'de partimizin öz evlatlarından birisidir… Ben baştan beri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında olduğumu ifade ettim… Siyaset’te ahde vefa olacak… Beni bugünkü duruma getiren Büyükşehir Belediyesi adaylığı sonrası Konak Belediyesi olarak değerlendiren bir kişiye karşı çıkmak mümkün olur mu? Bir kişi de olsa genel başkanımızın yanında olacağız…”

Nokta…

Hamiş: Neden belediye başkanlarına taaa geçmişte “Şehrül-Emin” derlerdi? Çünkü, onlar şehrin emin kişileridir… Kentin imarından, çöpünden, suyundan, imarından, turizminden hatta kimsesizlerinden sorumluydular…

Sonsöz: “Başarı kuvvetli olana gülümser; başarısızlık ise zayıflara çullanır… / Oscar Wilde – İrlandalı yazar ve şair…”

……………………………………………………………………………………………………….