Pek çok insan, tarım arazisinin üzerine bina dikip daha çok para kazanmanın hesabını yaparken...

Bir işadamı, 22 yıldır tarımın yapılmadığı, atıl halde duran 18 dönüm araziyi kiraladı.

Fizibilite çalışmalarını yaptırıp olumlu sonuçlar aldıktan sonra, o alanı tesviye etti, çiftini sürdü, ekime hazır hale getirdi.

Buğday ekti.

Nereye?

Güzelbahçe'nin göbeğine...

Maltepe mahallesinde bulunan arazi, Mithatpaşa Caddesi'ne 400 metre uzaklıkta...

***

Kim bu işadamı?

İzmir'de sigortacılık sektöründe yıllarca faaliyet gösterdi, Donatım Oto'nun sahibiydi.

Aydınspor ve Altay'da uzun yıllar yöneticilik yaptı.

Germencik Mursallı'da çiftçilik yapıyor.

Kuru incir sektöründe söz sahibi bir ailenin bireyi...

Bir ayağı İzmir'de, bir ayağı Aydın'da...

Aklı fikri, üretimde olan o işadamı, Tansel Önder...

***

22 yıldır tarımın yapılmadığı 18 dönümlük araziyi kiraladığında, orasının dikenli, otlardan orman görünümlü berbat bir yer olduğunu söylüyor Tansel Önder...

Bir güzel temizlemiş.

Yer, geren (verimsiz, çorak) hale geldiğinden traktör aşırı zorlanmış, motoru pert olmuş.

Gitmiş, yeni bir traktör almış.

Tansel Önder, haftalarca süren iyileştirme çalışmasını tamamladıktan sonra, bundan 15 gün önce buğday ekmiş.

İlk aşamada 20 ton buğday bekliyor.

***

Tansel bey, o arazi üzerinde iyileştirme çalışması yaparken...

Komşular, oradan gelip geçenler, söyleniyormuş:

"Burayı da düğün salonu yapacaklar herhalde!"

Sonrasında ekim yapıldığını görünce, hepsinde bir hayranlık oluşmuş.

Düğün salonu yapacaklar diye düşündükleri için mahcup olmuşlar.

Tansel Önder, "Derdim, para kazanmak değil" diyor ve ekliyor:

"Ben üretim sevdalısı biriyim.

Toprağın işlenmesini, tarımın yeniden hak ettiği yere gelmesini istiyorum.

Yakınlarımızda yüzlerce dönüm arazi var, atıl vaziyette duran...

Sahipli ama adeta terk edilmiş o arazilerin sahipleriyle oturup konuşacağım.

Onları da kiralayıp, tarıma elverişli hale getirip, sadece ve sadece buğday ekmek istiyorum.

İleride kooperatifleşme mümkün olur, daha çok üreticiyi bir araya getirebilirsek, en büyük mutluluğu ben yaşarım."

***

Tansel Önder'in, bölgede yaşayan insanlara da bir sürprizi var.

Diyor ki:

"Buğday hasadını yaptıktan sonra, araziyi bölgede yaşayan insanların hizmetine açacağım.

Dört aylığına işlesinler toprağı...

İsteyene 200 metrekare yer açıp, orada domates, biber, patlıcan; canı ne isterse, onu ekip biçmesine olanak tanıyacağım.

Bir kuruş bile talebim olmayacak. Yani bedelsiz...

Üstelik elektriği de benden, suyu da...

Yeter ki insanlarımız toprakla buluşsun."

***

Çoban ateşini yakan Tansel Önder'in sürprizleri bitmek bilmiyor:

"Buğdaydan para kazanmak değil niyetim.

Masrafları çıkardıktan sonraki ürünü, Fırıncılar Odası'na bağışlamayı planlıyorum.

Fırıncılar, bağışlayacağım buğdayı un yapsınlar, Askıda Ekmek kampanyasında kullansınlar.

Bir kuru ekmeğe muhtaç vatandaşlarımıza benden de küçük bir katkı olsun."

***

Tansel Önder'in işleyip üretime hazır hale getirdiği Güzelbahçe'nin göbeğindeki 18 dönümlük atıl arazide yakında buğday başakları dans etmeye başlayacak.

Malum, oralardaki arazilerin değeri çok arttığı için, hiç kimse tarım yapmaya yanaşmıyor.

Ama bunca yıl, imar gelecek diye bekleyen mülk sahipleri, arazilerinde üretim yapılmasından da mutlu olacaklardır, eminim.

Oradaki atıl durumdaki arazilerin tarıma kazandırılması için yerel belediyelerin de bir desteği olur umarım.

Tansel Önder'e, o arazilere imar geldiğinde ne yapacağını soruyorum:

"İmar gelirse, herkes istediğini yapar. Hakkıdır. Ben zaten kiracıyım. Alır başımı, giderim; başka alanları tarıma kazandırmak için uğraşırım."

***

Gerçekten çok etkileyici bir projeye imza atmış Tansel Önder...

Ölü toprağı dirilten bu adamı gönülden kutluyorum.

Sanırım bizim Tansel Önder gibi tarım sevdalısı, cesur yüreklere ihtiyacımız var.

Tarım arazilerini betonlaştıranlara değil..