Piyasada peynirin de freni tutmaz oldu.

Fiyatları durdurabilene aşkolsun.

Şarküteride 45 liraya da peynir var, 90 liraya da...

İthal  peynirlere yan gözle bile bakamıyoruz.

Öyle ya, onların fiyatı 120 liradan başlıyor, 250 liraya kadar çıkıyor.

Peynir neden bu kadar pahalı?

Bu işin ehli olanlara sorduk, "Nedir bu peynirdeki pahalılığın sebebi?" dedik.

Çok ilginç cevaplar aldık.

***

Bir ay içinde belki iki sefer, aynı peyniri aynı fiyattan alabiliyoruz.

Ama üçüncü kez, aynı fiyattan almak mümkün değil.

Bir bakmışız, üç lira, beş lira artmış!

Örneğin tulum peyniri bir ay önce 57 liraydı, bugün 65 lira.

Ezine peynirinin fiyatı, insaflı esnafın tezgahında 58 liradan 65 liraya yükselmiş.

***

Üreticinin çiğ sütü, bir yıldır, hep aynı fiyattan, 2 lira 30 kuruştan toplanıyor.

Tek kuruş bir artmamış, üretici fazladan hiçbir şey kazanmamış.

Fakat bir yıl içinde peynir fiyatı, yüzde 50 civarı arttı.

45 liralık peynir, oldu 65 lira...

Üretici, haklı olarak yeni dönemde çiğ süte zam bekliyor.

Süte zam geldiğinde, peynir fiyatlarının, süte zam bahanesiyle ekstra zamlanacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok.

Süt fiyatı değişmediği halde peynire yüzde 50 zam yapan sektör, sütü biraz daha pahalıya aldığında peynire kanat takıp uçuracağından hiç şüphemiz yok!

***

Dededen toruna mandıracılık yapan bir firmanın sahibi arkadaş, çeşitli AVM'lerde, mağazalarda gördüğümüz yüksek rakamlı etiketlere inat, şunları söyledi:

"Birinci sınıf klasik tulum peynirinin fiyatı da 45 lira.

En pahalı eski kaşar, 65-75 lira aralığında.

Birinci sınıf, en az 6 ay dinlendirilip olgunlaştırılmış beyaz peynir, 45 lira.

Bizim fiyatlarımızla, o tezgahlardaki fiyatları karşılaştırdığımızda aradaki farkı gördükçe, vatandaş açısından üzülüyoruz.

Çünkü bir kilo kaşar için 10-12 litre süt gerekir.

Bir kilo beyaz peynir, 13 litre sütten yapılır.

Bu ürünü, 6 ay soğuk hava deposunda dinlendirince, maliyeti, 25-30 liradır.

Haydi diyelim, 35 lira olsun.

Bunu 65 liraya satmak, insafsızlıktır.

Normalin üzerinde kar marjıyla satmak, esnaflığa yakışmaz."

***

Bir şarküteri sahibi arkadaş da bakın neler diyor:

"Lor, geçen yıl 10 liranın altındaydı. Geçen ay 15 liraydı, bugün 18 lira.

Tulum peyniri, bir ayda 6 lira zamlandı.

Beyaz peynirin fiyatı, bir ayda 7 lira arttı.

Vatandaş, yükselen fiyatları görünce, haklı olarak söyleniyor.

Biz satıcılar da fiyatların yükselmesinden şikayetçiyiz.

Hem sürümden kaybediyoruz, hem de vatandaşın tepkisiyle karşı karşıya kalıyoruz."

**

Peynir piyasasının hali böyle.

Peki, ucuz peynir yok mu?

Olmaz olur mu? 20 liraya bile peynir bulabilirsiniz.

Uzmanlar, peynir alırken bazı şeylere dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor:

"Peynirin tazesi, makbul değildir. Mutlaka, en az 6 ay dinlendirilmesi gerekir.

Peynir, 6 ay dinlendirilmeyip, 5. ayda açılırsa, olgunlaşmayacağı için aradığınız lezzeti bulamazsınız.

Bugün 45 liradan aşağıya fiyattan satılan peynirlere, itibar etmeyin.

O peynir, ya hileli bir üründür, yada olgunlaşmadan satıldığı için ucuzdur."

***

Peynir, ekmek, zeytin...

Kahvaltıların bu muhteşem üçlüsü, birbirine küsmüş gibi.

Tabaktaki zeytin sayısı azalmış, peynirin hacmi küçülmüş.

Herkeste aynı korku var.

Son dönemdeki kontrolsüz fiyat artışı devam ederse...

Peynirin, kahvaltı masalarından ışınlanıp kaybolacağından endişe ediliyor.

Peynirin kontrol edilemeyen fiyat artışını dizginleyecek bir babayiğit yok mu arkadaş!