Korona’lı, moronalı şu “bulanık” dünyanın…

Belki de en ilginç haberi…

Birleşik Krallık’tan (İngiltere) geldi…

Tahtını gelecek yıl oğlu Prens Charles’a devretmesi beklenen…

94 yaşındaki Kraliçe Elizabeth…

Yaşından beklenmeyen (!) bir atakla…

Bu fikrinden vazgeçti…

Kraliyet kaynakları, dedikoducuların ağzına biber sürdü:

“Kraliçe Elizabeth ölünceye kadar tahtta kalacak…”

Bu lafın arkası daha güzel:

“Kraliçe’miz, yaşarken asla tahttan inmeyecek, çünkü halkını ya da görevini bırakmak onun DNA’sında yok!”

Amanın, bunu kimler söylüyor?

Burnu “havada” İngilizler söylüyor…

Oysa, “tahta çıkma” sırası…

Kraliçe’nin oğlu Prens Charles’ta…

(Hani 27 yıl önce Paris’teki garip trafik kazasında Mısırlı işadamı Dodi Al Fayet’le birlikte hayatını kaybeden iyilik perisi, yürüyen melek Lady Diana’nın kocası…)

Charles’ın ise…

Tahtı beklemeye mecali kalmadı; çünkü 71 yaşında…

***

Kraliçe Elizabeth, sabırlı bir kadın…

Belki de…

“Arzular Şelale” deyip…

Son olarak şunu bekliyor olabilir:

70 yıldır hüküm süren ilk İngiliz hükümdarı olarak tarihe geçmek için…

2022 Haziran’ında ses getirecek kutlamalar planlanıyor…

İşte, tam zamanı…

Olur mu, olur…

(Özel bilgi notu: Kraliçe 94 yaşında; kocası Edinburg Dükü Philip 99 yaşında… Tam 73 yıl önce bugün evlendiler… O sırada Elizabeth, henüz kraliçe değil prensesti…)

Bu arada…

“Tahttan çekilme” lafını Kraliçe’nin yanında söylemek çok ayıp…

Hatta…

Son derece “kirli” bir söz…

Buckingham Sarayı’na yakın isimlere kulak veren çıkarsa şunu duyabilir:

“Kraliçe genç bir kadınken ölümüne kadar hizmet etmeye söz verdi ve şimdi de planladığı şey bu…”

***

Şimdi, bu arzu ve istekler silsilesinin adı nedir?

“İktidar Hırsı”dır!

***

Bizde var mıydı; bi’vakitler?

Hem de nasıl!

***

Açalım Defter-i Kebir’i…

Osmanlı İmparatorluğu’nun 623 yıllık tarihi boyunca…

Tam 36 Padişah tahta oturmuş…

Ama…

Sadece beş tanesi “en uzun süre” tahtta kalmış…

***

Mesela…

Kanuni Sultan Süleyman var…

Kimileri “Muhteşem Süleyman” der…

46 yıl tahtta kalmış…

Hiç sıkılmamış…

72 yaşındayken bile Macaristan’a kafa tutmuş…

Zigetvar’da savaş meydanında vuruşa vuruşa canını vermiş…

***

Mesela…

“Avcı Mehmet” olarak bilinen bir “Dördüncü Mehmet” var…

7 yaşında tahta çıkarmışlar…

39 yıl imparatorluğu yönetmiş…

Meyhaneleri yasaklatmışı…

İkinci Viyana Kuşatması’ndaki büyük bozgun sonu olmuş…

Eceliyle ölen ender padişahlardan…

***

İkinci Osmanlı Padişahı Orhan Gazi…

38 yıl Devlet’e babalık yapmış…

82 yaşına geldiğinde bile hala tahtta oturuyordu…

Felç geçirdi; bu da O’nun sonu oldu…

***

TV’de dizisi var; Payidaht’ın kahramanı…

İkinci Abdulhamit, usta bir marangozmuş…

İmparatorluk sallanırken tahta çıkmış…

Devlet’i 33 yıl ayakta tutmuş…

Tahttan indirmişler; sürgüne göndermişler…

Onca çileden sonra hayata tutunamamış, 76 yaşında ölmüş…

***

Fatih Sultan Mehmet, tahta ilk çıktığında 12’sindeymiş…

Sonra bi’daha padişah olduğunda; yaşı 19’u bulmuş…

İstanbul’u fethetmiş; bir çağı kapatıp, yenisini açmış…

31 yıl Osmanlı’yı yönetmiş…

Anadolu’ya sefere giderken ordusunun başında son nefesini vermiş…

Daha 50’sinde bile değilmiş…

Kimisi gut hastalığı demiş…

Kimileri de zehirlendiğini iddia etmiş…

***

Hem Osmanlı’dan…

Hem de Birleşik Krallık’tan örnekler verirken…

Günümüzde bile…

Hala dünyayı sarıp, sarmalayan bir “İktidar Hırsı” görülüyor…

İnsan merak ediyor…

Dük kocası 99, kendisi 94 yaşındaki bir Kraliçe…

Neden…

“Ölünceye kadar İngiltere Tahtı’nda oturacağım!” desin?

Geniş düşünelim, derim…

Eğer, bunun adı “İktidar Hırsı” ise, eğer…

Acaba…

İktidar hırsının bir sınırı var mı?

Toplum bilimci Prof. Emre Kongar, bu soruya cevap verirken…

Şöyle bir giriş yapmış:

“Hırsların en korkuncu, en aç gözlüsü, en doymak bilmeyeni iktidar hırsıdır… Çünkü bu hırs, iktidar sahibinin kendi kanından beslenen bir tutkudur…”

***

Bitiriyoruz…

Konuyla ilgili “kıssadan hisse” bir Nasreddin Hoca fıkrasıyla…

Adamın biri Nasrettin Hoca'ya sormuş:

“Kimsin?”

Hoca’nın cevabı; “Hiç kimseyim…” olmuş…

Adam, bıyık altından küçümseyerek gülmüş…

Bunu fark eden Hoca dayanamamış, sormuş:

“Peki, sen kimsin?”

Adam böbürlenerek, “Mutasarrıfım…” demiş…

Hoca, devam etmiş:

“Sonra ne olacaksın?”

“Herhalde vali olurum…” demiş, adam…

Hoca, sormaya devam etmiş:

“Daha sonra?”

“Vezir…” deyivermiş, karşısındaki...

Hoca, ısrarcı:

“Ondan sonra?”

Adamın sesi biraz buruk çıkmış:

“Bir ihtimal sadrazam olurum…”

Bizim hoca, bastırıyor:

“Daha sonra?”

Makam kalmadığını gören adamdan, tek kelimelik cevap gelmiş:

“Hiç…”

Nasrettin Hoca, noktayı koymuş:

“Daha niye kabarıyorsun be adam, ben senin yıllar sonra geleceğin makamdayım!”

Nokta…

Sonsöz: “İnsanların para ve iktidar hırsı, dünyamızı mahvetmeye yetmişti… / Ayşe Kulin – Yazar ve Gazeteci…