Erkan SEVÝNÇ
O zaman dans
29 Nisan 2020 Çarşamba

Bugün Dünya Dans Günü…

1982 yılında tanıtılan ve her yıl 29 Nisan’da kutlanan bir gün… Korona virüs belası çıkmadan bu güne özel olarak tüm dünyada farklı dans şovları, etkinlikler ve festivaller gerçekleşiyordu  Hatta geçen sene bizde de Sabiha Gökçen ‘de içlerinde üniversite öğrencileri, İstanbul Zihinsel Engelli Çocuklar İçin Eğitim Vakfı (İZEV) ve Tuzla Gönül Elleri'nden çok sayıda çocuk ve özel dans ekiplerinin yer aldığı , yaş grubu 18 ile 35 arasında değişen 500 kişi aynı anda dans etmişti. Bu şov 2020 de 1000 kişi ile yapılacaktı. Olmadı.

Pek çok ülkenin farklı dans şovları ve kültürel dans figürleriyle gerçekleştirdiği Dünya Dans Günü birleştirici ve ortak bir dil yaratıyor. Bugünü bir renk skalasındaki renklerin her bir tonu gibi düşündüğümüzde Nijerya’da başka Arjantin’de başka kutlanan Dans Günü, bir bütünün parçası olarak farklı renkleri yansıtan evrensel bir gün olma özelliği taşıyor. Her yıl başka bir ülke “Dünya Dans Günü“ mesajını veriyor. Geçen yıl Küba’ydı bu ülke. Bu yıl evlerde olunduğu için ülke falan yok. Mesajı kim verecek o da şu ana kadar belli değil.

29 Nisan tarihi  modern balenin yaratıcısı Jean-Georges Noverre (1727-1810)'nin doğum günü anısına ITI Uluslararası Dans Komitesi tarafından belirlenmiş. Uluslararası Dans Günü’nün hedefi tüm siyasi, kültürel ve etnik engelleri aşarak ortak dil olan dans aracılığıyla insanları bir araya getirmek, bu sanatın evrenselliği içinde eğlenmek ve kutlamak…

Dans zaten evrenseldir. Dans ederken kim olduğunuzun, yaşınızın, kilonuzun falan bir önemi yoktur. Geçmişi ve geleceği düşünerek zaman harcamak, evde kaldığımız süre boyunca “keşke”leri düşünmek yorucu. Fakat bir müzik açıp dans etmeye başladığınızda göreceksiniz, tüm gün size daha kolay ve neşe ile gelecektir.

Dans etmenin bilimsel yanına bakarsak, dünya üzerinde dans hakkında konuşan farklı uzmanlık alanlarında pek çok araştırma var. Ortak nokta dans etmenin vücuda direnç kazandırdığını vurgulamaları… Birbirinin aynısı olarak geçen günler bizleri hem fiziksel hem de zihinsel olarak kötü etkiliyor. Bir önceki günün aynını yaşıyormuş gibi hissetmek anksiyeteye sebebiyet verirken, akıl sağlığımızı da bakış açımızı da tehdit edebiliyor. Özellikle eve tıkılan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızın ruh sağlığı çok kötü.

Tekrar dansa dönersek… Özellikle evde hapis kalanlar için dans aynı zamanda bir iyileşme aracı. Kalp Damar Hastalığı riski olanlar için birebir. İtalya’da yapılan bir çalışma kalp yetersizliği olan hastaların dans etmesinin bisiklete binmeye ya da yürüyüş yapmaya kıyasla daha yararlı olduğunu göstermiş. Dans etmenin bir başka avantajı da düzenli yapıldığı zaman kilo verdirmesi… Psikolojik Antropoloji Dergisi’nde yayınlanan bir çalışma bunu ispatlamış. Yine Akademik Yayın ve Akademik Kaynak Koalisyonu haftalık uygulanan bir dans programının yetişkinlerin fiziksel performansını ve enerji seviyelerini geliştirmelerini sağladığını belirtiyor. Dans etmek stres ve depresyonu da azaltıyor. Özellikle New England Journal’de dans etmenin hafızayı da güçlendirdiğinden ve demansı geciktirdiğinden de söz ediliyor. Yalnız yaşayan kişiler için de çok yararlı. İstediğin müziği aç, dans et.

Özetle duyguların dışavurumunun bir diğer yolu yine dans. Dans hem en güzel ve en eğlenceli dil, hem de pozitif kalabilmek için en kolay araç. Yiğit Özgür’ün bir karikatürü var. İki arkadaştan biri diğerine sorar:

“Refik Abi sence ben ruh hastası mıyım?”

Refik yanıt verir: “Yok be oğlum”

Bunun üzerine diğeri coşar: “O zaman dans”

Refik Abi de ondan geri kalmaz: “Renk”

Haydi o zaman dans.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva