Meslek hayatının 26 yılını statlarda geçirmiş bir gazeteciyim.

Heyecan dozajı aşırı yüksek sayısız maç izledim, defalarca o büyük heyecana tanıklık ettim.

Fakat Süper Lig'in son haftasındaki son 90 dakikada yaşadığımız  heyecan bir başkaydı.

Böylesini hiç görmemiştim, yaşamamıştım.

O heyecan dakikalarını tek tek not ettim.

Tansiyonun düştüğü anları da...

***

Maçların henüz 12. dakikasıydı.

İlk gol sesi, İzmir'den geldi.

Vida, Beşiktaş'ı 1-0 öne geçirdi.

O golle birlikte Beşiktaş, şampiyonluk kupasını kucağına aldı.

Derken 24. dakikada Alpaslan, Göztepe'nin beraberlik golünü attı.

Skor 1-1 oldu.

Beşiktaş'ta, Beşiktaşlılarda stres dizboyuydu.

Galatasaraylılar, bir yandan Malatyaspor'a gol atamamanın stresini, sancısını yaşarken, Göztepe'nin direnişi için de "Helal olsun... Demek ki Göztepe teslim olmayacak" diyordu.

***

Fenerbahçe, haftaya üçüncü sırada girmişti ama onun için bir ihtimal daha vardı.

O ihtimal, hem Galatasaray'ın, hem Beşiktaş'ın yenilmesi, Kayserispor'u yenmesi halinde şampiyonluğu kazanma ihtimaliydi.

Kayserispor karşısında yenik duruma düşünce, o ihtimal de tükendi.

Fenerbahçeliler de "Şampiyon Beşiktaş mı olacak, Galatasaray mı?" sorusuna cevap beklemeye başladı.

***

Dakikalar 39'u gösterdiğinde Malatyaspor, rakibi  Galatasaray'ın geçen yılki nöbetçi golcüsü Adem Büyük ile 1-0 öne geçti iyi mi!

Galatasaray'da umutlar bir anda dip yaptı.

Öyle ya...

Beşiktaş, 1-1'e rağmen, bu skorla averajla değil, puan farkıyla şampiyondu.

 53. dakikada Halil Dervişoğlu, Galatasaray adına beraberlik golünü atınca, her şey başa döndü.

Nabızlar yeniden yükseldi.

Tansiyonlar fırladı.

59. dakikada Babel, Galatasaray'ı 2-1 öne geçiriyor, şampiyon yapıyordu.

O anki skorlar, Galatasaray'ı puan sıralamasında zirveye taşıdı.

Kupanın bir kulpuna yapışan Cim-Bom,  şut üstüne şut çekiyordu.

İş averaja kalırsa, yaya kalmamak için...

Ne var ki şutlar karanava oldukça, Galatasaraylılar çıldırıyordu.

65. dakika oynanırken, Galatasaray'ın çektiği şut sayısı 25'ti.

Malatyaspor'un ise sadece 2...

Aynı dakika itibariyle Göztepe'nin 9, Beşiktaş'ın 7 şutu vardı.

Her neyse...

Galatasaray'ın şampiyonluğu sadece 9 dakika sürdü!

Dakikalar 68'i gösterdiğinde Beşiktaş penaltı kazandı.

Göztepe'nin golünü atan Alpaslan'ın sebep olduğu penaltıyı Ghezzal gole çevirince, şampiyonluk ibresi yeniden Beşiktaş'a döndü.

9 dakika kupaya sahip olabilen Galatasaray'da yaşanan stres, oluşan baskı, ayaklara pranga vuruyordu adeta...

***

Kayseri'deki heyecana dönelim, daha doğrusu umutsuzluğa...

Sosa ile penaltı kaçıran Fenerbahçe, Valencia'nın penaltısıyla beraberliği yakaladı.

Uzatma dakikalarında Serdar Aziz, Fenerbahçe'yi 2-1 öne geçirdi.

Fenerbahçe galipti ama iş işten geçmişti.

***

Uzatma dakikalarında bir gol de Oğulcan attı, Galatasaray skoru 3-1'e getirdi.

Hakem Cüneyt Çakır'ın son düdüğüyle Galatasaraylılar, Göztepe'nin atacağı bir golü beklemeye başladı.

Yaklaşık 3 dakika sonra İzmir'de de son düdük çaldı.

Beşiktaş, Göztepe'yi 2-1 yendi.

Son haftaya girerkenki sıralama değişmedi.

Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe...

***

Gazeteler, baştan uyarmıştı tüm taraftarları...

Kalbi olan, izlemesin, diye...

Hakikaten kalplere zarar bir haftaydı.

Tebrikler Beşiktaş...

Şampiyonluğun kutlu olsun.

Tebrikler Göztepe, tebrikler Malatyaspor...