Mehmet KARABEL
O canlı yayından kim çıkar?
14 Haziran 2019 Cuma

Herkes Pazar günkü…

(Muhtemelen tarihe geçecek…)

O canlı yayına kilitlendi…

Neden?

O nedeni, Siyaset Bilimcisi Prof. Dr. Tanju Tosun

“Sonsöz TV”nin canlı yayınında tek cümle ile özetledi:

Bütün mesele sandığa gitmeyen seçmen kitlesini ikna etmek!”

Kolay mı?

Değil…

Çünkü Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasındaki…

31 Mart farkı…

Heyecan dozunu arttıracak miniklikte…

Sadece,

“21 bin 462 oy”

Bu da “Yüzde 0.25” demek…

***

“İkna etmek” demek…

Birini, bir konuda inandırmak demektir…

31 Mart’ta yeteri kadar “ikna” dozu iş görmedi mi?

Gördü…

Bir taraf kazandı, diğer taraf az farkla kaybetti…

Ama, şimdi o seçim yenileniyor…

Tek fırsat kaldı önlerinde…

Pazar günkü canlı yayın…

Son bi’kez milyonlarca izleyici ile…

Beyaz camdan bakışacaklar…

İkna, işte tam bu sırada devreye girecek…

Şunu unutmayalım…

İkna etmek, bir fikri zorla ya da manipülasyonla…

Kabul ettirmek değildir...

İkna etmek, insanların fikirlerini, tutumlarını, davranışlarını kendi rızalarıyla değiştirmeyi kabul etmelerini sağlamaktır…

Son düzlüğe girildiği için…

Pek kolay değil…

Neden?

Çünkü, 31 Mart’ta sandığa gidenler zaten…

Yeterince “ikna olmuş” seçmenlerdi…

Onların oylarında “zerre kadar” sapma, değişme olmaz!

Ama, ya gitmeyenler?

(1 milyon 700 bin seçmenden söz ediyoruz…)

Ve dahi…

Onların arasından, “şeytanın bacağını kırıp” 23 Haziran’da…

Kafasını yeniden toplayıp sandığa gidenler n’olacak?

Denge işte böyle değişecek…

***

Şu son 9 gün içinde…

Kapı kapı dolaşıp “oy istemek” yetecek mi?

Telefonla “oy rica etmek” sevindirecek mi?

Pazar günü…

İki adayı “İkisi de birbirinden merdane” deyip seyrederken…

Aylardır beynimizi yiyen “yılan hikayesi” bir seçimin…

Adresi belli yüz binlerce oyu…

Ne ölçüde adres şaşırır?

Hep beraber bu iki ünlü adayın…

Dudak kıpırdatmalarından bile…

Ne diyeceklerini anlar hale gelmedik mi?

Geldik…

O zaman 23 Haziran’dan “yeni” neler bekleyebiliriz?

***

O canlı yayının “tek” faydası olacaktır…

31 Mart’ta sandığa gitmeyeni…

Ekstra “ikna” yöntemiyle sandığa getirebilmektir…

İstanbul’da milyonlar zaten tercihini yapmış…

Pastayı, “milimetrik biçimde” ortadan kesmiştir…

(Ekrem İmamoğlu: 4 milyon 171 bin 118 oy…

Binali Yıldırım: 4 milyon 149 bin 656 oy…)

Geriye…

Son atış, son ikna faslı kalıyor…

Prof. Dr. Tanju Tosun’un dediği gibi…

“Seçmen 31 Mart’ta değişim talebini çok net ortaya koydu!”

TV’deki bir canlı yayın…

31 Mart’ta her iki aday için kararını vermiş…

8 milyon 320 bin 774 İstanbullu’yu…

Zerre kadar etkilemez…

***

Sadece…

Seçimi “ciğerinden” etkileyecek…

İki şeyi merak ediyorum…

Birincisi şu:

Saadet Partisi adayı 31 Mart’ta…

104 bine yakın oy almıştı…

Bu rakamdan kopma olur mu?

Olursa…

Binali Bey’e mi gider, İmamoğlu’na mı gider?

Yoksa…

Olup bitenlerden “bıkan” seçmen…

Bilakis Saadet’in oylarını arttırır mı?

Yoksa…

Dengeyi bozmak için Saadet’in seçmeni…

Kalbindeki “son tango”yu dinleyip…

Sizce mevcut iki kafa adaydan hangisini uçurur?

Merak edilen ikinci soru şu:

Sokakta çok seslendiriliyor…

“Bu yenilenen seçimin iptali de mümkün mü?”

Hukuki gerekçeleri sağlam olduktan sonra…

Her seçim iptal edilebilir…

Diyeceksiniz ki…

31 Mart’taki gerekçeler çok mu sağlamdı?

Haklısınız…

Belki de…

Sırf bu nedenle “belli bir seçmen kitlesi” sandığa gitmeyebilir…

***

Bitiriyoruz…

Kendimizi TV karşısında bağlasak da…

O canlı yayının…

Yenilenen seçime etkisi…

Bir, bilemediniz iki puanlık seçmen bazında olur…

Ama…

O oran bile…

31 Mart’ın hal ve gidişine bakılırsa…

Seçim kazandırıp, kaybettirecek bir rakamdır!

Nokta…

Sonsöz: “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim; bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim… / Hz. Mevlana…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Z.B 14 Haziran 2019 Cuma 10:14

Ülkenin geldiği duruma bakın Allah aşkına. İki partinin adayının neden aday olduklarını karşılıklı konuşması olay oluyor.Demokrasimiz adına bence UTANÇ VERİCİ BİR DURUM. Bu utanç, Ülkeyi bu noktaya getirenlerindir.NOKTA.

Yorumu oyla      7      5  
ibrahim 14 Haziran 2019 Cuma 09:30

Yazıyı okumadan direkt yorum yazıyorum. Bir İzmir'li olarak İstanbul seçimleri için zerre kadar ilgi duymuyorum. Yerel basınında bu kadar abartmasına şaşıyorum. Bir büyükşehire belediye başkanı seçiliyor o kadar. İzmir haberleri lütfen.

Yorumu oyla      5      8  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva