Oldu, oluyor, olacak… derken…

İlk “Müftü Nikahı”, Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde kıyıldı…

Hoş…

Hemen ertesi gün…

Diyanet, İçişleri Bakanlığı'nca yetki verilmeden müftülüklerce resmi nikah kıyılmasının mümkün olmadığını açıkladı ama…

O’ssun varsın…

Cumhuriyet Tarihi’nin ilk “Müftü Nikahı” hayata geçmiş oldu…

Hayırlı uğurlu olsun…

***

Zaten bekleniyordu…

“İlk Müftü Nikahı” nerede kıyılacak diye…

Böylece meraklar giderildi…

***

Madem yasalaştı, isteyen dilediği gibi nikah kıydırsın…

Bunu dünyaevine girecekler düşünsün…

Ancak…

İlk “Müftü Nikahı”nda garibime giden bi’şi yaşandı…

Sanıyorum, bu da Türkiye’de bir ilk…

***

İlk “Müftü Nikahı”nı kıyarak tarihe geçen kişi, Bismil Müftüsü Ahmet Durmuş…

Doğan Haber Ajansı, o anları şöyle aktarıyor:

“Bismil Belediye Başkanlığı tarafından akşam saatlerinde ilçedeki bir düğün salonunda düzenen toplu nikah töreninde, 30 çiftin resmi nikahı kıyıldı… Törende ilk olarak Bismil Belediye Başkan Vekili ve Kaymakam Turgay Gülenç, Ezgi ve Mesut Göknar çiftinin nikahını kıydı…

Daha sonra Türkiye'de ilk kez bir müftü nikah kıydı… Tecrübesizliği nedeniyle zor anlar yaşayan İlçe Müftüsü Ahmet Durmuş'un, gelin ve damada soru sorarken yaptığı yanlışları, gerçek nikah memuru Rıfat Akan müdahale ederek düzeltmeye çalıştı… Özlem – Mehmet Sevim çiftinin nikahını kıyan Müftü, resmi evlilik cüzdanını da geline verdi…”

***

Olur böyle hatalar… Ne de olsa, Müftü Durmuş da ilk kez milli oluyor… Anlayışlı olalım…

Ne var ki…

Müftü Durmuş, heyecanını yenemiyor ve ne yapıyor biliyor musunuz? Gelinle damada hitab ederek, kendisinin sekiz çocuğu olduğunu belirterek, yeni evlenen çiftlerden en az beşer çocuk yapmalarını istiyor… İşte, burada ip kopuyor…

***

Siz, hiç Devlet’in resmi çalışanı nikah memurlarının tören sonunda gelinle damada “kaç çocuk yapacakları”nı tavsiye ettiğine şahit oldunuz mu?

***

Olmaz, olması da mümkün değil…

İster Belediye Başkanı olsun, isterse Belediyenin resmi nikah memuru hiç fark etmez… O kişiler, tanıkların huzurunda imza akdinden sonra sadece cüzdanı teslim ederler ve “İyi günde kötü günde bir yastıkta kocayın” temennisinde bulunurlar… En fazla, olsa olsa “Birbirinizi kırmayın, gücendirmeyin” der, töreni bitirirler...

***

Gelinle damattan sayı vererek çocuk isteme talebi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı bir “gülümseten samimi temenni”dir… Sonra, bunu başbakanlar, bakanlar hatta milletvekilleri de sürdürdü, sürdürüyor…

Ancak…

Onlar, nikah kıymıyor… Onlar sadece tanık… Törenin şahitleri, günün koşullarına göre, böylesi bir temennide belki bulunabilir…

Ama…

Resmi Evlendirme Memuru “o işe” karışamaz… O’nun görevi, mutlu beraberliği Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına resmiyete dökmektir…

Tamam, yasa yürürlüğe girdi; yeni nikah memuru müftü efendilere saygımız sonsuz ama…

Ölçüyü kaçırmayalım… Bir yerlere yaranmak adına…

Sonsöz: “Unutmayın; evlenmek ebedi bir şifadır…”