Boşuna dememiş atalarımız:
“ Bülbülün çektiği dil-i belasıdır” diye…
Minik Serçe de 2017 yılında söylemiş:
“ Şahane bir şey yaşamak” adlı şarkısını…
***
Milli Beka Hareketi 5 yıl sonra taarruza geçip, Sezen Aksu’nun kapısına dayanmasa:
Hala uyuyor olacaktık…
Sağolasın Milli Beka!
5 yıl sonra öyle bir yakaladın ki olayı; ülkenin gündemine oturuverdi.
Ne akaryakıt fiyatları, ne doğalgaz kesintileri, ne elektrik faturaları, ne enflasyon, ne geçim sıkıntısı, hepsi bir anda unutuldu gitti…
Şimdi gündem Sezen Aksu…
Konuysa:
“ Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete
Selam söyleyin, o cahil, Adem ile Havva’ya” dizeleri…
Önce küçük ortak Bahçeli verdi veriştirdi:
“ Serçeysen serçeliğini bil, sakın kuzgunluğa heves etme. Sorumsuz şarkıcının sefalet hali, cehalet çukurunun açık seçik bir numunesi.”
Yardımcısı söyler de Reis durur mu?
O da camiden seslendi Minik Serçe’ye:
“ Hazreti Adem efendimize kimse dil uzatamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimiz.”
Serçe’nin Dili şimdilik kurtulmuş gibi görünüyor…
Ama yeri geldiğinde?
***
O dil ki Anayasa oylamasına “ Yetmez ama evet” derken…
Çözüm sürecine karşı çıkanlara; “ iki cihanda lekeli” diye şakırken…
Pek bir makbuldu, Minik Serçe’ydi; dere geçildikten sonra oldu karga…
Bu zihniyet böyledir işte:
“ Bakara – Makara” diyeni Prag’a büyükelçi atar, senin dilini koparır…
***
Ne kadar kızsak da:
Oh olsun, sana müstehak demek de gelmiyor içimizden… Onun bu iktidara muhalif olmayışı, yapılan haksızlıklara karşı çıkmayışı, susması, günü kurtarması, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demesi ayrı bir konu, sanatçılığı ayrı bir konu… Bütün bu olumsuzluklara rağmen Sezen Aksu bu ülkenin yetiştirdiği çok önemli sanatçılarından birisi… 400 ü aşkın beste ve şiirleriyle kültür ve sanatımızda ayrı bir yere sahip, bir büyük değer… Hayatımızın bir aşamasında bize şarkılarıyla dokunmuş, anılarımızda yer etmiş bir kişi…
“ Vurunca dibine Sakız Rakı’sının” :
Biraz da ağlamışsındır”
Demedi mi bize?
“ Bi Lodos lazım şimdi bana bi’ kürek bi’ kayık
Zulada birkaç şişe Yakut yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı”
diyerek gebermedik mi aşkından sevdiğimizin?
Bu dil koparılır mı?
***
Kimi dil koparır, kimi de tarihe damgasını vurur…
Zamanın Fransa Devlet Başkanı Charles De Gaulle’ye gelen yetkililer; “Hem sizin, hem Cezayir politikamızın karşısında eylemler yapıyor” diyerek ünlü düşünür Jean Paul Sartre’yi tutuklamak istediklerini söyleyerek, De Gaulle’den izin isterler…
De Gaulle:
“ Ama o, Jean Paul Sartre… Ama o Fransa’dır tutuklanamaz” der…
***
Sanatçılar sanatıyla konuşur…
O da öyle yaptı… Avcı şiiriyle karşılık verdi:
“Sen beni üzemezsin
Zaten çok üzgünüm
Nereye baksam acı
Nereye baksam acı
Vur bakalım…
Sen beni sezemezsin
Dilimi ezemezsin
Nereye baksam acı
Nereye baksam acı
Kim yolcu kim hancı
Dur bakalım…
Beni öldüremezsin
Sesim, sazım, sözüm var benim
Ben derken ben herkesim…