İhsan Özbelge ÖZDURAN
Medeniyete şapka çıkaranların anısına...
25 Kasım 2022 Cuma

Gelecek yılın 24 Kasım’ına uğurladığımız bir Öğretmenler Günü’nün daha ardından…

Bir öğretmen büyüğümün “Yarınlarınız; hadiselerin ve mesuliyetlerinizin  farkına vardığınız nispette aydınlık olacak ” sözlerini hiç hatırımdan çıkarmadan…

Farkındalığımızı artıran tüm öğretmenlerimizi şükranla yad ediyorum…

***

25 Kasım 1925… Atatürk ilke ve inkılaplarından Şapka İnkılabı’nın 97. yıldönümündeyiz…

Bugünlerimizi hazırlayan geçmiş zamanın aydınlığı içinde geçen o muhteşem çocukluk ve gençlik yıllarımızın ardından…

Türlü çeşit  üzüntünün hırpaladığı  bu sisli zihinlerimizle, gelecek kuşaklara nasıl bir istikbal hazırladığımızı sorgulamak…

Ve… Omuzumuzdaki sorumluluğun ve  boynumuzdaki vebalin ağırlığını hissetmek zorunda olduğumuz…

İzahı mümkün olmayan zor zamanların  içinden geçiyoruz… 

***

Oysa…

Cumhuriyet ilke ve inkılaplarının, bu güzel vatanı bir güneş gibi aydınlatarak yarattığı kültürel değişimlere şahitlik eden…

O çok aydınlık, sevinç dolu, huzur dolu yılları yaşayan… O sessiz kuşağın çocuklarıyız biz…

Kurtuluş yıllarında bu dünyaya gözlerini açan, Cumhuriyetin kuruluş ayarları ile kişisel gelişimlerini tamamlayan…

Devletin her kademesinin birbirine kulak vererek yakaladıkları ritmle dönen o muazzam çarkın dişlileri olarak…

Bu memlekete büyük bir aşkla hizmet eden…

Sosyal kuşaklar sıralamasında adı “sessiz kuşak” olan bizim nesli yetiştiren ebeveynlerimizin…

İlk öğretmenlerimizin yaşamış oldukları o ümit ve heyecan dolu yılları…

Her elime alışımda beni uzun uzun düşündüren 97 yıllık bu fotoğraf karesinde bulurum… 

Ve… Yine, annemle  o tadına doyamadığım bir hasbıhale daha dalar giderim.

***

Cumhuriyetin ilk yılları... Yıl 1925... 

Babam, İzmir Kuvâ-yi Milliyesi’ne dahil olarak Menemen cihetinde düşmanla çarpışmış… 

Kantarağasızade Mahmut  Esat...


Ben, bizim asker İzmir'e girdiğinde kundakta bebekmişim...

Burada, dört yaşlarında ya varım ya yokum...

Ve ikişer yaş arayla büyüğüm olan, Haluk ve Faruk ağabeylerim...

Arkada ise; hani o hep anlattığım çok sevdiğim Hikmet ablam...

İzmir'in kurtuluş gününde Yunanlılar kaçarken, yolunu kaybederek… 

Karşıyaka'da evimizin kapısında “Mama mou, mama mou” diyerek ağlayan…

Annesini babasını, kardeşini kaybetmiş bir Rum kızı... 

Anneannemin "Bunda da vardır bir hikmet "diyerek içeri alarak ölümden kurtardığı...

Ve o günden sonra bizim her şeyimiz oluveren Hikmet ablamız… Bir Rum ailesinin aşçısının kızı imiş..

Annesinden öğrendiği yemekleri yaparken Rumca şarkılar söyler, yaşlı gözleri denizin öte tarafına dalar giderdi…

Mis kokulu pandispanyaları, mayonezli kefal balığını kimse yapamazdı onun gibi...

Çok emeği geçti hepimize...

Dayım İzmir Barosu avukatlarından Cemil Erkli...

Savaş bitip de ortalığın sakinleştiği zamanlara erişilince, Hikmet ablamın ailesini bulması için…

Yunan konsolosluğuna defalarca yaptığı müracaatlarla, çok gayret sarfetti... Ama nafile...

O artık evin kızı idi... Anneannemin evinden gelin çıkana kadar bizim ablamız olmuştu...

Dünyaya getirdiği yavrusu da evin çok sevilen torunu.

***

Yaa işte böyle... Evet... Bu resimde hepimiz  şapkalıyız...

Çünkü… Bu fotoğraf, istibdattan kurtuluşun sevincini anlatıyor...

M. Kemâl Atatürk’ün gerçekleştirdiği o muhteşem devrimlerden şapka inkılabının hemen ardından…

Aynı tarihe denk geliverdiydi diye hep anlattıkları…

23 Nisan ilk Çocuk Bayramı ile Ramazan Bayramı…

Hayal meyal hatırlıyorum o günü…

Bir bayram sabahında, Hikmet ablam giydirmiş, kuşatmış bizi… Babam tutmuş elimizden…

Karşıyaka çarşıda “Famaçuka” adlı fotoğrafhaneye gitmişiz…

Faruk Mazhar Çullu Kardeşler kelimelerinin kısaltılmışı Famaçuka…

Her birimizin başında cedid yeni şapkalarımız…

Düşman işgalinden kurtuluş  sevincini yaşamış, Cumhuriyet aydınlığına vakıf olmuş  babam nasıl da gururla poz vermiş… 

Atatürk ilke inkılaplarına duyulan coşkuyu ve intibak sürecinin ne kadar hızlı gerçekleştiğini  anlatan bu fotoğraf…

Kılık kıyafet kanunun kabulü ile birlikte fes / peçenin kaldırılması ve şapkanın günlük hayatta kullanımını...

Ve  bu devrimlerin; büyük küçük, çoluk çocuk demeden… Tüm halkta  yarattığı o büyük sevinci... 

Cumhuriyet coşkusunu ve heyecanını, hal dili anlatarak gelecek nesillere aktaran büyük bir delil.

Yaa işte böyle… Hani, hep derim ya… Aile albümleri ve sandık… Geçmişin dilsiz şahitleridir...

Biz Cumhuriyeti kana kana içtik; ilkeleri ile beslendik, inkılapları ile güçlendik çocuğum… 

Velhasılı kelam… Şimdi emanet sizde…

Cumhuriyet ilke ve inkılaplarının aydınlığını siz de doya doya yaşamak, her zerrenizde hissetmek …

Ve… Aydınlık bir yolda, ferah bir geleceğe emin adımlarla yürümek istiyorsanız… 

Siz de bizim gibi… Bu kutsal emanete tüm gücünüzle sahip çıkacaksınız!"


***

Yaşananlar, anlatılanlar ve öğretilenler mıh gibi çakılı belleğime… 

Bu şuur ve heyecanı gelecek kuşaklara aktarmak da… Ömrüm oldukça ahdım ve görevim  olsun.

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi M. Kemâl Atatürk ve Cumhuriyet heyecanını bizlere aşılayan ve öğretenlerin anılarına  sonsuz  saygı ile...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Erol Çağlar 26 Kasım 2022 Cumartesi 19:47

İhsan hanım kaleminize sağlık, ben Faruk abimi tanıyorum, nur içinde yatsın, İzmir Motor Sanat Enstitüsü ne başladığımda, Osman Pullukçu abimin fabrikada kalıyordum ara sıra fabrikaya uğrardı. Osman abimi de rahmetle anıyorum. Sevgi ve selamlar.

Yorumu oyla      3      3  
Enver Olgunsoy 26 Kasım 2022 Cumartesi 19:07

Ne mukemmel bir and, son 3 paragraf insanin içine işliyor..Yazarimizi bu düşüncesinde yalniz birakmamak da bizim andimiz olsun...

Yorumu oyla      3      3  
Nezahat Talay 26 Kasım 2022 Cumartesi 12:37

İhsancım hayranım eskiyi anlatan yaşatan yazılarına. O günleri yaşıyoruz adeta. Ve en güzeli anılarına yaşanmışlıkların sahip çıkıp onları dike getirmen. Tebrikler arkadaşım kalemine sağlık??????????

Yorumu oyla      3      3  
Hülya Sırt 25 Kasım 2022 Cuma 23:52

Yazilarinla yaşanılmışlıkları bütün yüreğimde yaşıyorum vehisdediyorum .Yüreğine ve kalemine dağlık İhsan ablacığım.

Yorumu oyla      3      3  
Berrin Yağcı 25 Kasım 2022 Cuma 21:55

Ne güzel anlatmışsınız, zevkle okudum. Farkındalık yaratan öğretmenlerimizin gününü kutlarım

Yorumu oyla      3      3  
Çiçek Şensan 25 Kasım 2022 Cuma 20:31

Yine gençliğimizi yaşadığımız o güzel günleri ne de güzel anlatılmış bir yazı. Bugünün gençlerinin geleceğine endişe duymamak elde değil. O günleri hatırlattığı için yazara teşekkür ederim.

Yorumu oyla      3      3  
Betül Yıldırım 25 Kasım 2022 Cuma 19:53

Bir tarihle birlikte yaşamışsınız ihsan hanım ne mutlu size. Bunları yazarak siz de anneniz gibi izmir tarihini canlı tutuyorsunuz. Kaleminize sağlık

Yorumu oyla      3      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva