İktidar partisi İzmir’e…

Nihat Zeybekci’yi takdir etti…

Soyadı “Zeybekci” olduğu için…

Kente ayak basar basmaz…

AK Parti’ye gönül verenlerin arasından…

Kalbinden geçeni…

İzmir’e sordu:

“31 Mart akşamı Kordon'da diz kıra kıra zeybek oynamaya var mıyız?”

Bir “soyadından” yola çıkarak…

Yiğidi öldür, hakkını ver…

Bu kadim kente yapılabilecek en “anlamlı” siyasi davet…

Üstelik…

“Kalplere vur bir zımba!” dedirtecek kadar…

Akıllıca, zarif ve sıcak!

***

Çünkü…

Zeybek her ne kadar bir halk oyunu olarak bilinse de…

Özü, sözü, ritmi ile Batı Anadolu efsanesidir!

Kahramanı Efe’dir!

Zeybeği oynayan “cesur kişi” olarak kabul edilir…

Zeybek, dediğin…

Kahramanlık, mertlik, cömertlik, aşk, yengi ve başkaldırıyı…

Anlatır…

Oynamaya başladığınızda…

Siz de…

İzleyen transa geçer, başka bir evrende buluşursunuz!

Bir kahramanlık ayinidir…

Gurur ve heybet atmosferi yaratır…

Özetle…

Zeybek, müziğin esir alındığı bir halk oyunudur…

***

“Zeybek” oynamak…

Mertliğin, yiğitliğin ve gururun simgesidir…

Bırak oynayanı…

Seyredenin gözlerinden yaş gelir…

Gösterişli ve etkileyicidir…

Pek bilinmez…

Zeybek oyunu…

Şahin ve Kartal’ın hareketlerinden esinlenerek…

Sert ve cesur tavırla oynanır…

Bi’dikkat edin; bakın iyice…

Kolların koltuk altlarına kadar çekilip daha sonra kaldırılması…

Ayak çekerken başın biraz öne eğilmesi…

Otururken göğe doğru keskin bir bakış atılması…

Hep “kartal”dan esinlenmelerdir…

Şaşıracaksınız ama…

Fi tarihinde Selanik’te pek bi’modaymış…

Hani, Selanik memleket sınırları içindeyken…

Hatırlayın…

Atatürk’ün bu oyunu nasıl güzel oynadığını…

***

Diz dövmeye gelince…

Her ne kadar…

Nihat Zeybekci, “Diz kıra kıra…” dediyse de…

Orijinalı, “diz dövmek” olarak bilinir…

Anlamına gelince…

Zeybek oynayanın kendine güvenini…

Dürüstlüğünü…

Mertliğini ve…

Çevreye meydan okuyuşunu simgeler…

Bilmem, anlatabildim mi?

***

Politika enteresan bir olay…

Yeri gelmişken…

Hatırlatayım istedim…

AK Parti’de uzun süre Başbakan yardımcılığı yapmış…

Ege’nin tüm özelliklerini taşıyan siyasetçi Bülent Arınç…

Beş yıl önce…

Ziyaret ettiği Bursa’daki Balkan Göçmenleri Federasyonu’nda…

Kendisini türkülerle karşılayanlara…

Atatürk’ün çok sevdiği “Vardar Ovası” şarkısı için…

“Onda rakı filan geçiyor, başka bir şey söyleyin!” demişti…

Gerçekten de…

Anonim türkünün nakaratında…

“Vardar Ovası, Vardar Ovası…

Kazanamadık rakı parası…”

Cümleleri vardı…

Geldi, geçti, o sözler tarih oldu…

Oysa unutulan bi’şi vardı…

Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük sanatçılardan biri olan…

Ve dahi…

Bugün…

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’nda…

Görev yapan “Orhan Baba”…

Yani, Orhan Gencebay…

Taaaa, 40 yıl önce…

“Yarabbim…” şarkısını yazmış…

Plak satış rekorları kırmıştı…

Bugün bile dillerden düşmeyen o arabesk şarkının…

Nakarat bölümünü hatırlıyor musunuz?

“Şimdi aşk zamanıdır,

Aşk ömrün baharıdır…

Bırak sarhoş olalım,
Meyler aşk şarabıdır…

İçtiğim aşk şarabıdır…”

***

Bitiriyoruz…

Sanatsal figürler her zaman politikada yer bulur…

2011 Genel seçimlerinde…

AK Parti bir seçim şarkısı yaratmıştı ki…

Olacak şey değil!

“Aynı bağın gülüyüz biz…” türküsü…

Kimilerine göre iktidar partisine…

Kafadan “yüzde beş” yazmıştı…

Bu da şu demektir!

En güzel Atatürk’ün oynadığı zeybek…

Nihat Zeybekci tarafından da…

Takdir edilmiş ve yakıştırılmıştır ki…

İzmir’e ve İzmirliler’e atfen…

Bir anda…

“Siyasi bir arzunun nokta atışı…” hüviyetine bürünmüştür…

Unutulmaması ve unutturulmaması dileğiyle…

Nokta!

Sonsöz: “Dün akıllıydım, dünyayı değiştirmek istedim; bugün ise bilgeyim, kendimi değiştirdim… / Hz. Mevlana…”