Nedim ATİLLA
Kırkağaç’ın tarihsel ve kültürel birikimi
2 Ekim 2022 Pazar

Tarih boyunca yöresel yemek kültürü ile öne çıkmış olan Kırkağaç’ta geçen hafta düzenlenen Kırkağaç Yemekleri Kültür Şenliği’nde Gastronomi Turizmi konulu panelde konuşmacıydım.

Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği Başkanı Cahit Uslu ve Onursal Başkan Prof. Dr. Alpaslan Özerdem’in davetiyle uzun bir aradan sonra gittiğim Kırkağaç’ta istediğim kadar uzun süreli kalamadım. Ama ilk fırsatta yine gideceğim.

Kırkağaç’ın yöresel yemek kültürünü ve tarihi mirasını korumak, tanıtmak ve bu çerçevede kültürel turizm ile gastronomi turizmini oluşturmak amacıyla Prof. Alpaslan Özerdem önderliğinde kurulan Kırkağaç Tarihi Gurme Şehri Kalkınma Derneği her yıl çeşitli etkinliklerle bu konudaki bilinci arttırmaya çalışıyor. UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası sözleşmesi SOKÜM çerçevesinde resmi logo ve uzman desteği kapsamına alınan ve İhtisas Komitesi Üyesi Doç. Dr. Evrim Ölçer tarafından desteklenen proje ilçenin tüm tarihi-sosyokültürel kimliği ve zengin yemek geleneğini koruma altına alarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak için çalışmalar yapıyor.

***

“Kırkağaç bir okyanus ise, ben bir damlayım. Bugüne kadar yazdıklarım ise, damladaki okyanustur.”

Malum Pazar günleri yeni tanıştığım kitapları tanıtıyorum. Kırkağaç’ta da yerel kültürün derlenip toparlanmasında önemli hizmetler yapan Dr. Ümit Evran’ın kitapları ile karşılaştım ve çok sevindim.

Kitaplar üzerine Ümit Evran’ın kendi yazdığı metinden bölümler paylaşıyorum bugün sizlerle: “Bugünleri doğru yorumlayıp, yarınları sağlıklı planlamak için önce geçmişi iyi anlamak gerekir. Bu bağlamda Kırkağaç üstüne kafa yormam oldukça eskiye dayanır. 1990’lı yıllarda çok değerli bir dostumuzun, ‘Kırkağaç’ın yazılacak nesi var?’ sorusu içime oturmuştu. Oysa biz Hayalî’nin ünlü mısrası gibiydik: “Ol mâhiler ki derya içredir, deryayı bilmezler”

Kırkağaç’ın başı sonu belli olmayan bir derya olduğunu el yordamı ile biliyordum ama araştırmaya nereden başlayacağımı bilmiyordum çünkü elde müracaat edeceğim doğru dürüst hiçbir yazılı kaynak yoktu. O ara rahmetli Rahmi Eken’in notları olduğunu işitmiştim. 1991 yılında sevgili Ünal Evcim ve Halil İşeri ile Rahmi Bey amcayı evinde ziyarete gittik, ellerini öpüp, hayır duasını aldık. Rahmetli o yıllar 80 küsur yaşlarında olmalıydı. Rahmi Bey amcanın Kırkağaç notları çok sınırlıydı ama yine de 2000 yılında yayımlanacak “Geçmişten Günümüze Kırkağaç” kitabının mayasını oluşturdu. Bu konuyu açtığım sevgili Selçuk Satı konuya çok ilgi gösterdi. Selçuk abi aynı mahallede büyüdüğümüz, benden sekiz yaş büyük, çok sevdiğim biriydi. Kırkağaç’ta yerel gazetecilik yapar, Yurt Sesi Gazetesi’nde yazılar yazardı. Yani Kırkağaç’ın geçmişine olan ilgisi benden eskiydi. İşin en ilginç yanı da, Selçuk abinin en önemli bilgi kaynaklarından biri de meğer babamın notlarıymış. Yazık ki o yıllarda ben henüz babamdan yararlanacak olgunluğa erişmemiş bir gençtim zaten babamı da yirmili yaşların başında kaybetmiştim.

2000 yılında yayımlanan Geçmişten Günümüze Kırkağaç kitabı ile, Kırkağaç’ın tarihi, sosyal, siyasi, folklorik… özelliklerini yazılı bir metin haline getirmeye çalıştık. Kitabın yayımlanmasından sonra aldığımız övgüler ve kitaba çok sayıda akademik çalışmada atıf yapılması bizim için çok sevindirici oldu.

***

Kitabın yayımlanmasından sonra, zaman içinde ulaştığım yeni bilgiler genişletilmiş bir ikinci baskının yapılmasını zorunluluk haline getirmişti. 2013 yılında yayımlanan genişletilmiş ikinci baskı, çoğu sevgili Mehmet Özkan ve Akın Yakıt’ın internet sitesinden alınmış yüzlerce fotoğraf ile büyük çapta görsellik kazanmış oldu. Sevgili Selçuk abinin sağlığı uygun olsa eminim ki bana yine çok yardım ederdi, yazık ki kitabın yayımlanmasını göremedi, mekanı cennet olsun.

***

Aradan geçen yıllarda başka bir gelişme oldu. Kırkağaç’tan 1922 yılında ayrılan Rumların, göçün ellinci yılı anısına 1973 yılında bir Kırkağaç kitabı çıkarttıklarını işitmiştim. Fakat Yunanistan’da yazılan bu anılar kitabının satışa sunulmayıp, sadece dar bir çevreye dağıtılmış olması ulaşılmasını çok zorlaştırıyordu. Yıllarca, çok farklı kollardan bu kitabın izini sürdüm ve sonunda Atina’da yaşayan bir meslektaşım, bu kitabı sahaflarda buldu! Çok sevinmiştim ama haliyle kitap Rumcaydı. Kuzenim Turan Kayacık’ın okuduğu okul nedeniyle bir İmroz bağlantısı vardı. Onun aracılığıyla tanışıp, dost olduğum, İmroz’da yaşayan, sevgili Katina Karanikola kitabı benim için Türkçeye çevirdi.

Bu kitap Kırkağaç için tam bir hazineydi. Yüz yıl önceki bakkal, kasap, otel, han, kahve, fırın, meyhane… Büyük bir ayrıntı ile anlatılıyordu. Kitapta çok şaşırtıcı bilgiler vardı. Benim çocukluğumda Kırkağaç’ta bir tek Şakir Bey’in eczanesi vardı ve orayı sevgili Engin’in babası Nihat Ümmetoğlu yönetirdi oysa bu kitapta o dönemde Kırkağaç’ta beş tane eczane olduğundan söz ediliyor, hepsinin isimleri sayılıyor. Yine benim çocukluğumda ilçede üç pratisyen hekim vardı: Zeki Bey, Hasan Bey, Naci Bey. Operatör Haydar Sipahioğlu çok sonraları gelmişti. Oysa yüz yıl öncenin Kırkağaç’ında isimleriyle jinekolog ve dahiliyeci doktorlardan söz ediliyor.

Asıl şaşırtan, o dönem Ege’nin altıncı büyük yerleşimi, Manisa Sancağının en kalabalık kazası olan Kırkağaç’ın bir sanat, ticaret ve sanayi, evet, evet sanayi şehri oluşu. Mesela Kırkağaç halılarının çok ünlü olduğunu ve İngilizlerin The Oriental Carpet Company isimli bir fabrikası olduğunu ya da o yıllar sadece kök boya üretiminde çalışmak üzere 2000 işçinin dışarıdan gelerek, Kırkağaç’a yerleştiğini hiç duymuş muydunuz?

Kitapta yazılanlar sadece bunlar değil tabii, savaşın o en acımasız yıllarında yaşanan trajediler ve çekilen acılar çok içtenlikle anlatılmış. Yani orada hiç bilmediğimiz ve tanımadığımız bir “Öteki Kırkağaç” vardı. Uzun bir süre bu konuya çalıştım, halen Yunanistan’da yaşayan, ataları Kırkağaç’tan göçmüş kişilerle iletişim sağlayıp, yeni bilgilere ulaştım. Ve ortaya “Öteki Kırkağaç” kitabı çıktı. Emperyalizmin tuzağına düşen Yunanistan’ın Anadolu’ya saldırısını ve canımız pahasına onları ülkemizden kovduğumuzu dünya âlem biliyor. Fakat en baştan şunu söylemek isterim ki, bu kitap hamaset dolu bir kahramanlık destanı değil. Bu kitap savaşın acımasızlığını, asırlar boyu dost yaşamış insanların çektikleri sıkıntıları ve iki taraftan da çok sayıda günahsız insanın yaşamını yitirdiğini anlatıyor. Kitap, çekilen acılardan ders alınmasını ve buradan bir dostluk devşirilmesi dileğini vurguluyor.

***

Beni yakından tanıyanlar iyi bilir, Kırkağaç üstüne bir başka sevdam da “Kırkağaç ağzıdır”. Kırkağaç’ta kullanılan yüzlerce kelime, deyim zaman içinde çoktan kaybolmaya yüz tuttu. Hele televizyonların yaşamımıza girmesiyle, o canım Kırkağaç ağzını konuşan kalmadı gibi. Çocuklar artık cungurluğa değil, tahteravalliye biniyorlar, şişirgenle değil, balonla oynuyorlar, tî kakmıyorlar, tökezliyorlar, dingabak değil, takla atıyorlardı. İnsanlar sofrada piron değil, çatal kullanıyor, cibidik değil, kabak çekirdeği çitletiyorlar. İyi de bizim balamut, çöpden, önsen, takdıreş, üsgere, uynuk, yalım, zerangadi ne olacaktı? Bunlar artık kullanılmayacak bile olsa, pamuklara sarılıp da saklanmalıydı. Birisi bunlara sahip çıkmalıydı. Oysa Kırkağaç ağzı konusunda yazılı hiçbir kaynak yoktu. 2020 Eylül’ünde yayımlanan Kırkağaç Ağzı kitabında, Kırkağaç’ın yerel sözlü kültürü kapsamında, otuz küsur yıldır derlediğim, 600’ün üstünde kelime, yüzlerce deyim, tekerlemeler, maniler, türküler, lâkaplar… bulunmakta, umarım beğenirsiniz.

***

Keşke her yerde Dr. Ümit Evran gibi yaşadığı yere âşık, böyle araştırmacılar olsa.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 6 yorum var, 6 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ANTİKACI hasan özkan 3 Ekim 2022 Pazartesi 11:22

Selamlar ümit abiçok keyifli bir ortam olmuş sizin de katkılarınızla mayısın ilkhaftasıçammesiresi (şenlik)yapılıyordu Onuda canlandırmak lazım halk biraz belediyedin ilgisizliğinden şikayetçi bi elatmak lazım diye düşünüyorum yoksa unutulacak mesireyerleri düzenlenmeli diye düşünüyorum kültür evi,müze olmalı aşır bülent şal ailesibukonuda destek verebilir

Yorumu oyla      3      3  
Gürbüz gökmen 3 Ekim 2022 Pazartesi 09:37

Doğup büyüdüğüm şehr-i tanımıyormuşum emeği geçen herkesi teşekkür ederim

Yorumu oyla      4      3  
İsmail Arabacı 2 Ekim 2022 Pazar 22:14

Ümit bey kardeşim kitapların edinmeyi arzu ederim, ancak rahatsızlığım nedeni ile evden çıkamıyorum. Bana ödemeli göndermek mümkünmü?

Yorumu oyla      4      3  
Atiye Doğurga 2 Ekim 2022 Pazar 20:27

Bu kitaplara nasıl sahip olabilirim acaba

Yorumu oyla      4      3  
Sezgin Eken ?? Gezgin 2 Ekim 2022 Pazar 20:13

Çok güzel tparlamışsınız kutluyorum Rahmetli Rahmi Eken Amcamdı Zühtü Eken Babam Allah rahmet eylesin Işıklarda uyusun lar geçmişten günümüze Kırkağaç , Öteki Kırkağaç adlı kitapları nasıl temin edebilirim Çocuklarımın geçmişini öğrenmelerini isterim Sağlıklı günler dilerim

Yorumu oyla      4      3  
Ümit Evran 2 Ekim 2022 Pazar 18:58

Bu güzel satırlar için çok teşekkürler ediyorum. Bana moral verdiniz, güç verdiniz. Eksik olmayın. Selâmlar, hürmetler.

Yorumu oyla      4      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Fenerbahçe ne istiyor?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yarattı... Veda ederken ağlattı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Memleketin birinde insan manzaraları(!)
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Tükeniş!
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Kara kaplı defter!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Nereden nereye?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çanakkale artık barışın merkezidir!
Kemal ARI
Kemal ARI
'Cehennem savaşı'nda ne yediler ne içtiler?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bölgecilik, mezhepçilik ve inşaatçılık...
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Unutulmazlar...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva