Nedim ATİLLA
Kentsiz kentleşmeye karşı başkan adaylarına reçete!
22 Şubat 2024 Perşembe

TMMOB İzmir İzmir Koordinasyon Kurulu yerel seçimler öncesi İzmir Kent Sempozyumu düzenlemişti.  Cumhuriyetin 100. yılında, 22-23 Aralık tarihlerinde İzmir Mimarlık Merkezi'nde gerçekleştirilen sempozyumun sonuç bildirgesi de geçen hafta yayımlandı.

Sağlıklı, güvenli ve adil yaşam haklarımız için kentmücadelesini yürüten TMMOB'ye bağlı meslek odalarının kentlerimizin mevcut durumu, kent planlaması ve yönetimi, afetler, kent suçları ve adaleti konulu sunum ve paylaşımlar ile “Nasıl Bir Kent? Nasıl Bir İzmir?” sorusunun yanıtını aramıştı.

Kentler, canlı ve cansız öğeler barındıran, karmaşık ilişki ve etkileşim halinde toplumsalüretimin sürekli olduğu organizmalar…

Günümüzde, Eko–topluluk olan kentler, toplumundoğadaki yerini tehdit eden “kentsiz kentleşmenin” kuşatması altında.

Sınırsızcayayılma ve betonlaşma ile birlikte oluşan “yenikentlerde”, 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 30’lukkısmı yaşadığı halde, yapılan araştırmalarda bu oranın, 2050 yılında yüzde 70’in üzerine çıkacağıtahmin ediliyor.

Aşırı nüfus artışı, ekonomik ve toplumsal sorunlar, kentlerin dünya enerjisininyüzde 70’ini kullanması ve başta karbon dioksit olmak üzere tümsera gazı emisyonlarının yüzde 80’ini üretmesi gibibirçok etken kentleşme sorunları için farklı çözümönerilerini gündeme getiriyor.

TMMOB Sempozyumunda, ranta dayalı yıkıcı kentleşmedenpayını alan toplum kesimleri başta olmak üzere, bilim insanları, meslek örgütleri, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, forumlar, yerelinisiyatif ve mahalle örgütlenmeleri ile birlikte, yaşadığımız kente dair kamucu, toplumcu,eşitlikçi, demokratik, doğadan ve bilimden yanabir anlayışla değerlendirmeler yapılarak, geleceğeyönelik politika ve araçlar üzerinde durulmuş…

Bildirgede daha sonra şu görüşlere yer verilmiş:

Herodot’un “Dünya üzerinde en yaşanılası yer”olarak belirttiği İzmir, doğal ve yapay dalyanları,tuzlası, kuş cenneti, jeotermal kaynakları, limanı,sörfe uygun Temmuz rüzgarları ve olağanüstütarihi ile müthiş ekonomik potansiyele sahipgerçek bir deniz kentidir.

Ne yazık ki İzmir ya da Anadolu’nun “bir başka" kenti bugün Herodot’un tanımladığı yaşanılası kentlerin çok uzağındadır.

Geçtiğimiz yüzyılın başlarına kadar savaşlar,göçler, salgınlar ve doğa kaynaklı afetlerle kırım vekıyıma uğrayan kentlerimiz, kısa sürede kendinitoparlamış, küllerinden yeniden doğmuş ve adetayeniden yaratılmıştır.

Ancak, 20.yy’ın son yarısından itibaren, kırsaldankente göç hızlanmış, plansız kentleşmenin birsonucu olarak silüeti bozuk, kimliğini kaybetmiş, afetlerle burun buruna yaşayan, çevreselsorunlarla boğuşan metropoller ortaya çıkmıştır.

Bir yanda yoksulluğun kol gezdiği varoşlar, diğeryanda varsılların yaşam sürdürdüğü şekilsizdevasa gökdelenlerle donatılan kentler, çevresindeki ovaları, deltaları, sulak alanları veyeşil alanları istila etmiştir.

İzmir, hızlı ekonomik büyüme ve kentleşmeyaşayan önemli bir kıyı şehridir. Bu süreç,çoğunlukla İzmir Körfezi çevresindegerçekleşmiştir ve bu bölge şehrin gelişiminiönemli ölçüdedesteklemektedir. Bununla birlikte, plansız kalkınma ve yetersiz altyapı, özellikle iklimnedeniyle deniz seviyesi yükselmesinden kaynaklıartan tehditler ile birlikte bölgeyi doğa kaynaklıafetlere karşı savunmasız hale getirmektedir. Budurum, kıyı taşkınları ve erozyona neden olmaklaberaber, yapılar ve en önemlisi insan hayatı içingiderek şiddetini arttıracak tehlikeli sonuçlardoğurmaktadır. İzmir'in iç körfezi, dikey ve eğimli tahkimat duvarlarıyla çevrili olsa da, bu yapılar iklim değişikliği senaryolarında kıyı taşkınlarına karşı yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle, düşük rakımlı kıyı bölgelerinde uyum önlemlerinin hayata geçirilmesi kritik bir öneme sahiptir.

Varolan kıyı koruma yapılarının yüksekliğiniartırmak, dalga taşkınlarını azaltmak için yaygınbir çözüm olabilir, ancak bu yöntem kentleşmişkıyı bölgeleriyle sınırlıdır.

Akdeniz’in biyolojik olarak en zenginkörfezlerinden olan “İç Körfez” ise tam bir balıkhazinesidir. Ayrıca 136 endemik tür, 1732 civarındatür ile İzmir dünyanın en önemli tarımmerkezlerinden biridir.

Kentte yerleşim 8000 yılöncesine dayanan olağanüstü bir tarihzenginliğine sahiptir. Ancak son yüzyılda nüfusartışına bağlı olarak gerek evsel ve gerekse sanayinedeni ile kirlenmeye başlaması ve sonrasındayönetimlerin, başta derelerin altının betonlanmasıgibi, bilim dışı projelere yönelmesi ile Körfezindaha da kirlendiğini bu kirliliklerin artması sonucu,özellikle 2023 yılında uzun zamandan berigörülmeyen plankton patlamaları ve sonucundabalık ölümleri, deniz marulu ve denizanasıpatlamaları görülmektedir.

Bu anlamda, kentin “Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Modeli”ne gereksinimi vardır. BütünleşikKıyı Alanları Yönetiminin Amaçları arasında; kıyıalanlarında uyumlu ve dengeli kullanımı teşviketmek için tüm sektörleri kapsayan bütünselpolitika ve karar alma sürecini sağlamak, kıyıalanlarının, mevcut ve planlanan kullanımlarını vebunların karşılıklı etkilerini belirlemek, kıyıyönetimi ile ilgili yönetim modeli sistemigeliştirmek ve kıyı alanları kaynaklarını koruyucuyaklaşımları öncelemek bulunmaktadır.

Görevlerini halkın oyları ile almış bulunan yerelyönetimler, bu kurumsal yapı için önder birkonumda bulunmalı ve kıyı alanlarına ilişkin hertürlü faaliyeti denetlemede ve bu faaliyetlereilişkin olan uygulama kararlarını vermede tümyetkilere sahip kılınmalıdır. Merkezi hükümetorganları ise konuları, konumları, yetki vesorumlulukları itibarı ile yerel yönetimlere desteksağlayan kurumlar olmalıdır.

Küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarakşiddeti ve tekerrürü artan afetlerin etkilerini sonyıllarda özellikle kentsel ve yarı – kentselhavzalarda büyük ölçüde hissetmekteyiz. Yıllarabağlı uzun dönemli ortalamaların özellikle yağışrejiminde ve yağış şiddetinde değiştiğini ve budeğişimin de havzalarda sel ve taşkın riskiniarttırdığı bilimsel bir gerçek olarak karşımızaçıkmaktadır.

Taşkın riskinin artması, biyoçeşitlilikkaybı, kentsel ısı adası etkisi, su kıtlığı, aşırı havaolaylarından kaynaklı kırılganlığın artması ve buolayların kent halkının sağlığı üzerindeki olumsuzetkileri iklim değişikliğinin en önemli sonuçlarıolup buna bağlı olarak kentsel alanlar birçokzorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Kent içi doğalalanların sağladığı yararlar, çevresel dirençliliği,biyoçeşitliliğin korunmasını ve kentsel peyzajlardagenel ekolojik dengenin desteklenmesinisağlamaktadır. Kent içi derelerin ekolojik işleviningün ışığına çıkarılmasına ve çevresinin doğatemelli çözümler kullanılarak tasarlanmasınaodaklanan “İklim Dostu Kentsel Dönüşüm” için fikirprojeleri düzenlenmelidir.

***

TMMOB İzmir Bildirgesini dikkatle okumaya devam ediyorum. Bu konuda bir iki yazı daha kaleme almayı planlıyorum.

Önerdiklerinin neredeyse hepsine katılıyorum.

Umarım Belediye Başkan Adayları da okuyordur bu önerileri.

Umarım okurlar, delege ağalarının, parti içi hırsların, partideki avanta düşkünlerinin yörüngesinden çıkıp uygularlar…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kalplerde yaşıyor!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Zurnanın ‘zırt’ dediği yer!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İzmir’in Vahşi Batı’sı: Katırcı Yanni belası
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Attends-nous PARIS
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Sözün haysiyeti
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Belediyelerin borç krizi siyasi krize dönüşüyor
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Farklı ahlak anlayışları, kültür, kontrol
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Bir zamanlar yaşananlar (1)
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Çevre düşmanı hükümlü, savcıya karşı!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Dönemi biterken Ekrem Bulgun…
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva